safe & sound | aslaz

4

Açıkçası bu bölüm şimdiye kadarki en sevdiğim bölüm oldu, umarım siz de seversiniz. 💙

-----------------------------------------------------------------

Adem'e kendisini kardeşi olma ihtimali olan kişiyle buluşturma sözü verdiğinin ertesi günü Alaz aradığı kişiyi her zaman beslediği turuncu kediyi beslerken buldu. Kedinin yanında diz çökmüş karnını doyurmasını izliyordu Asi. Alaz bu şekilde bakınca ağzını açtığı an herkesi kendinden uzaklaştıran o hırçın kızın ne kadar tatlı olduğunu fark etti. Bu düşünceyi savuşturmak için sanki kafasının etrafında bir düşünce bulutu dolaşıyormuş gibi kafasını iki yana salladı.

''Ben de bu kedi neden bu kadar şişmanlıyor diye merak ediyordum.'' Asi duyduğu sesle kediden odağını çekip kendisine seslenen adama baktı. ''İkimiz birden besliyormuşuz.''

''Sen de mi besliyordun bu kediyi?''

Asi'nin şaşkınlıkla sorması Alaz'ı gülümsetti. ''Evet... Hem neden bu kadar şaşırdın?''

Asi bir cevap vermemeyi tercih ederek omuz silkti ve yemeğini yiyen kedinin başını okşadı. Alaz da elini kedinin kafasına atınca Asi elini geri çekti.

''Küs müyüz?''

''Neden küs olalım ki?'' dedi Asi ters ters. ''Küs veya barış olacak bir yakınlık yok aramızda.''

''Olur belki-''

''Yine saçmalamaya başladın Alaz.'' Asi hışımla ayağa kalktı. ''Benim senin gibilerle işim olmaz.''

''Geçen gün söylediğim şeyi düşündün mü?'' Asi arkasına yeni dönmüştü ki tekrar Alaz'a döndü. ''Hangi söylediğin? Sürekli bir şeyler söylüyorsun bugünlerde.''

''Asi sen neyden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun-''

''Düşünmedim çünkü benimle kafa buluyorsun.''

Alaz sıkkınlıkla ofladı. ''Ya Asi ne kafa bulması? İşim gücüm yok mu senle böyle bir konunun dalgasını mı geçeceğim?''

''Doğru çok önemli işlerin var senin-''

''Asi konuyu saptırma istersen.'' Asi omuz silkip ellerini önünde birleştirdi. Alaz Asi'ye adamı dün tekrar gördüğünü söylemekten son anda vazgeçti çünkü Asi izni olmadan konuyu tanımadıkları bir adama tekrar açmasına sinirlenebilirdi ve çok da haksız sayılmazdı. ''Bir DNA testi yaptırın en azından – belki sensindir neden hiç ihtimal vermiyorsun?''

''Alaz sen beyinsiz misin?'' Asi sonunda patlamıştı. ''Ya sen hiç etrafına bakmıyor musun? Türkiye'deki kızların yarısı esmer ve siyah saçlıdır zaten! Aynı şekilde etrafındaki kadın erkek çoğu insanın gözleri koyu renk. Bu bilgilerle nereye varabiliriz şimdi?''

''Boynundaki benler...'' Alaz gözlerini Asi'nin açıkta kalan boynuna dikti. Kız bugün uzun kollu bir bluzun üzerine ceket giymişti ama boynu açıkta kalmıştı. ''... O kızın da boynunda böyle benler varmış. Annem takım yıldızına benzetirdi dedi adam.''

''Bu hiçbir şeyi kanıtlamaz.'' dedi Asi ancak surat ifadesi değişmişti ve sesi de az önceki kadar sert çıkmıyordu. ''Her insanda ben vardır... Bak senin de burnunda var mesela.'' Asi'nin bu cümleyi söylerken kendi burnuna dokunması Alaz'ı gülümsetti.

''Doğru söylüyorsun ama herkesin boynunda seninki gibi takım yıldızı şeklinde benler yok-''

''Herkesin boynunu boğazını inceliyorsun galiba.''

Alaz kafasını geriye atıp kahkaha atarken Asi gözlerini devirip arkasını dönüp ilerledi. Birkaç adım bile atamadan Alaz durdurmak için kolundan tuttu ve Asi yine tüm sokakta yankılanacak kadar yüksek sesle ''Dokunma bana.'' diye bağırdı.