22. Bölüm

18 3 0
                                    

Barış, arabasına bindiğinde derin bir nefes aldı. Telefonu hala elindeydi ve Sena'nın söylediklerini düşünüyordu. Ona karşı duyduğu sorumluluk ve Derin'e hissettikleri arasında gidip gelen bir savaşın içinde gibiydi. Fakat DNA testini ertelemek istemiyordu; çünkü bu test, kendi hayatındaki en büyük sorularından birine cevap verecekti.

Yolda ilerlerken, Sena'nın yaşadığı eve doğru yaklaşmaya başladı. Arabasını durdurduğunda, Sena'nın pencerenin önünde oturduğunu gördü. Görünüşte sakin olsa da, yüzünde bir huzursuzluk ifadesi vardı.

Barış, zile bastığında kapı hemen açıldı. Sena'nın yüzünde hafif hafif bir solgunluk vardı. Üzerine aceleyle giydiği bir kazak ve kot pantolonla kapıda belirdi. Gözleri yorgundu, ama içinde bir şeyler saklıymış gibi bakıyordu. Barış, onun yüzündeki tereddüdü fark etti.

BARIŞ: Hazır mısın?

Sena, bir an sessiz kaldı, başını salladı.

SENA: Hazırım... ama gerçekten emin misin?

Barış, gözlerini ona dikti. Kararlılıkla konuştu.

BARIŞ: Hiç olmadığım kadar eminim.

Sena, omuzlarını silkerek Barış'ın arabasına bindi. Yol boyunca sessizlik hâkimdi. Barış, konsantre bir şekilde aracı sürerken Sena, camdan dışarı bakıyordu. Sanki içinde bir şeyleri toparlamaya çalışıyormuş gibiydi.

Hastaneye vardıklarında Barış hızlıca araçtan indi ve Sena'nın kapısını açtı. İkisi de hiç konuşmadan test yapılacak odaya yöneldi. Laboratuvarda her şey hazırlanmıştı. Doktor, işlemleri başlatmadan önce birkaç prosedürden bahsetti. Barış'ın yüzündeki kararlılık Sena'nın endişesini daha da artırıyordu.

DOKTOR: Test sonuçları birkaç gün içinde hazır olacak. Size haber vereceğiz.

Barış, doktora teşekkür ettikten sonra Sena'ya döndü.

Sena, başını önüne eğdi ve mırıldandı.

SENA: Umarım sonunda her şey yoluna girer.

Barış, Sena'yı eve bırakmak için arabasına bindiğinde, içindeki ağırlık daha da hissedilir hale gelmişti. Bu testin sonucu, sadece Sena'yla olan ilişkisinde değil, hayatının tüm dengelerinde bir kırılma noktası olacaktı. Ancak bir şeyden emindi: Derin'e karşı hissettiği duygular her şeyin ötesindeydi.

Barış, Sena'yı eve bıraktıktan sonra Derin'e verdiği sözü hatırlayarak hızlıca Derinin çalıştığı hastaneye doğru gitti.

Barış, hastanenin önüne geldiğinde aracını park edip hızla acile yöneldi. Gözleri, Derin'i ararken kalbi bir anlık heyecanla atmaya başladı. Sonunda onu, bir hastanın başucunda konuşurken gördü.

Derin, nazik ve sakin bir ses tonuyla hastayı rahatlatmaya çalışıyordu. Barış, onu uzaktan izlerken gözlerinde bir hayranlık belirdi. Derin'in işine olan bağlılığı ve insanlara yardım etme şekli onu her seferinde biraz daha etkiliyordu. Ancak bu hayranlık, yerini kıskançlığa bırakacaktı.

Barış, tam Derin'in yanına gitmek için adım atmıştı ki, Ömer Derin'in yanına geldi. Barış'ın gözleri, Ömer'in yaklaşma tarzını dikkatle izliyordu. Ömer, Derin'e doğru hafif bir eğimle konuşmaya başladı. İkisi arasında sıcak bir diyalog olduğu belli oluyordu.

ÖMER: Derin, hastayı nasıl bu kadar hızlı sakinleştirdin? Gerçekten harikasın. Senin yanında çalışmak büyük bir şans.

Derin, bu iltifata nazikçe gülümsedi.

Gönlümün mafyası...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin