HUZURSUZLUK HUZURDAN DAHA KOLAY ELDE EDİLİR

20 2 0
                                    

İnsan niçin kıskanır; yetersiz olduğu için mi 

yoksa yetersiz hissettiği için mi?

Düğün giderek yaklaşıyordu. Neredeyse tüm hazırlıklar tamamdı. İki haftaya düğün vardı. Zerda kendince bir bekarlığa veda ve kına gecesi de hazırlamıştı. Tabi kendince deyince insanın aklına amatörce bir şey bekliyor ama hayır fazlasıyla ayrıntılı hazırlanmışlardı. Ama bunu benim düğünümde düğün salonundaki tavrından çıkartmam lazımdı. Düğün sahibi bir süre salonu satın alacağımız falan düşündü büyük ihtimalle. Neyse. Zerda'nın düğün planlamalarının olmadığı zamanlarda ise normal aktiviteler yapabiliyordum Allahtan. Zerda bir filmin galasına ve VIP gösterimine davetiye almıştı ve +1'i vardı. Daha önce defalarca bir sinemanın önünden geçsem de hiç gitmemiştim. Bunun sebebi Şırnak'ta sinema olmaması değil annemin sinemayı benim için temiz bulmaması olmasının yanında Şırnak gibi bir yerde yaşıyorsanız sevgilinizle buluşabileceğiniz çok az yer vardır ve bunlardan bir tanesi de sinemaydı ve hangi arkadaşım sinemaya gidecekse sevgilisi ile gidiyordu ve yanlarında üçüncü olmak istemediğim için hiç gitmemiştim. Zerda söylediğinde balıklama atladım. Filmin oyuncuları dahil birçok ünlü orada olacaktı. Bu fırsatı kaçıramazdım tabi ki.

Sabah gözümü açtığımda on biri geçiyordu. Esneyerek yataktan kalkıp lavaboya girdim. Üzerime bir sabahlık alıp balkon kapısını açtım. İçerisi biraz havalanana kadar ben de kahvaltıya inebilirdim. Kahvaltı masada beni bekliyordu. Annem görse kesin sofrayı kendine bekletiyorsun derdi kesin. Yine annem gelmişti. Çık bu konudan Berfu. Masaya oturdum bir şeyler yemeye başlamışken Türkan Hanım çıktı geldi. Bir kahve doldurup işine geri döndü. Elimdekini ağır ağır bitirip geri yukarı döndüm.

Balkon kapısını açıp kendimi banyoya attım. Banyodan çıkınca üzerimde bornozla makyaj masasına oturdum. Düzgün bir makyaj yapıp. Saçlarımı yaptım. Uzun ve kalın dalgalar yaptım. Güzel ve fresh bir görüntü elde etmiştim. Bu aralar sosyal medyada dolaşan mafya karısı makyajı da yapabilirdim ama açık söylemek gerekirse mafya karısı olmak durmadan bunu göstererek gezmek değildi ve açıkçası şimdiye kadar hiç öyle bir havam olmamıştım. Ben daha çok sakin bir karakterdim. Öyle vurmalı kırmalı olaylar benim için biraz uzaktı. Tamam birazdan fazla uzaktı. Ayrıca beni kan tutuyordu. Kan görünce bayılan bir mafya karısı olur mu demeyin olmuştu valla. Ben bu alem için fazla temiz kalıyordum. Neyse bu kadar iç hesaplaşma yeterdi.

Önce öğle yemeğine yetişmem lazımdı. Dolapla kısaca bir bakıştım. Ne giyeceğim ben şimdi? Dolapla kısa bir bakıştım. Mavi kısa bir eteğe elim gitti. Onu askından çıkarttım. Beyaz korseye elime aldım. İkisi güzel olacağını umut ediyordum. Üzerimi giyinip aynadan kendime kısa bir bakış attım. Güzel gözüküyordum. Dolabın içine kısa bir bakış attıktan sonra beyaz topuklu ayakkabıları da raftan indirip giydim. Geriye çanta kalmıştı. Çok beyaz olmuştum kıyafetime uygun mavi bir çanta bakındım şöyle bir etrafımda dönerek. Sonra kenarda duran yerleşmemiş PR kutularının içindeki mavi küçük el çantası bana selam verdi. Bu küçük çanta günü kurtarmıştı. Çantanın içine minik bir kartlık attım. İçinde kimliğim ve kredi kartım vardı. Telefonumu da ekledikten sonra tamamen hazırdı. Takı takmadığımı fark edip takıların olduğu bölümü açtım. Birkaç küçük takıdan sonra alyans ve tektaşımı da takıp çekmeceleri kapattım. Aynada kendime baktığımda güzel gözüküyordum. Küçük bir ayna selfiesi çekinebilirdim. Birkaç poz da fotoğraf çekindikten sonra odadan çıktım. Parfüm sıkmadığımı fark edip elime güzel bir parfüm şişesi geçirip, küçük bir parfüm banyosu yaptım. Benim hazır olmam yaklaşık saat ikiyi bulmuştu. Aşağı indiğimde Türkan Hanım'a çıktığımı ve akşam yemeğine gelmeyeceğimi söyledim.

GÖRÜNMEZ KAFES (KDÇS-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin