Medyada Okan.
Korkudan titreyen ellerimle yüzümü yıkamaya çalışıyordum.Emre haklıydı keşke geceden silip yatsaymışım.Neyse şimdi bunları düşünecek vaktim yoktu.Okan ne olduğunu söylememişti ama söyleyemecek kadar kötüydü demek ki.En azından hastanede olduğunu biliyorduk.Odaya geçip Emre'nin benim için hazırlayıp bıraktığı kıyafetleri geçirdim üstüme telefonumu cebime tıkıştırıp aşağı indim.Merdivenlerden inerken çıkmakta olan abime çarptım.
''Ne bu acele lan?'' diye bağırdı arkamdan.
Kapıyı açarken ''Okan çok kötüymüş bize ihtiyacı varmış.Sonra konuşuruz abi.'' dedim.
''Haberdar et benii.''
Hızlıca Emre'nin arabasına atladım.Emre'nin gazı köklemesiyle koltuğa iyice yapıştım.
''Yağmur'a ulaşabildin mi?''
''Hayır uyuyo hala galiba.Uyandına döner o bize artık.''
Yol boyunca bi daha konuşmadık Emreyle.İkimizde gergindik.İhtimal olaan şeyleri düşünmeye başladım.Acaba bi olaya falan mı karışmıştı Okan?Ne biliyim arabasıyla birine falan mı çarpmıştı.Hastanenin önüne gelene kadar kafamda ne senaryolar döndürdüm durdum.Arabadan indiğimde hastanenin acil kapısının girişinde merdivenlerde öylece oturup başını yere eğmiş olan gözüme çarptı.Belkide direk onu aradığından gözlerim.
Titreyen bacaklarımla koştum yanına.Çömeldim hemen önüne bi ritim tutturmuş parmağıyla yere vuran elini aldım avucuma. ''Okanım ne oldu hadi anlat bana.''
Korkmuş bi şekilde başını hızlıca kaldırdı.Gözleri ağlamaktan şişmişti.Gözleri benle buluşunca korkmuş ifade silindi yüzünden.Emre'de arabayı parkedip gelmişti yanımıza.Okan'ın yanına oturup kolunu omzuna attı.
''Anlat kardeşim.Anlatta bilelim derdini yardım etmeye çalışalım.'' dedi Emre tedirgin sesiyle.
Burukça güldü.Bu beni dahada korkuttu.''Yardım mı ?'' dedi tekrar burukça gülerken.
Çenesinden tutup kafasını bana çevirdim.''Okan kendine gel.Neden bu haldesin Allah aşkına kime ne oldu?Korkudan ölücem.'' dedim sesim titreyerek.
''Sen.Çocukluk arkadaşım.Can yoldaşım.'' derken ellerimi tuttu.Gözünden bir damla akarken ''Artık aynı kaderi paylaşıyo sayılırız.Hani sana hep seni anladığımı söylerdim ama anlamıyormuşum meğer.Şimdi anlıyorum acını.'' dedi boğuk sesiyle.
Gözlerimden akan yaşları durduramadım o an.O kadar çok isterdimki durdurmayı onun karşısında güçlü durmayı.Yapamadım.Sımsıkı sarıldım Okan'a.O an tekrar kaybettim sanki annemi.O acıyı öyle bi hissettimki kalbimde.Çocukluk arkadaşımdı o benim.Melda teyze annem gibiydi.Okanla kardeş gibiydik.Hele annem öldükten sonra Melda teyzeyle o kadar çok vakit geçirmiştim ki.
Ben Okan'ın tişörtünü o benimkini ıslatıyordu.Ağlama demiyordum ona çünkü biliyordum neler hissettiklerini.Ne kadar ağlamak istediğini.Şuan sanki 7 yaşındaydık.
Annemi yeni kaybetmişim.Ama o kadar küçüğümki ağlamaktan başka bişey yapmıyorum.Arada babamı gördüğümde susuyorum.Sırf o üzülmesin diye.Cenaze günü ne kadar ağlasamda beni mezarlığa götürmediler.Abim gitti ben kaldım.Sanki annemle son kez vedalaşamıyomuş gibi hissetim.
Evin bahçesinde öylece oturuyorum elimde annemin kazağı koklayıp duruyorum.İlerdeki bi ağacın arkasındada 8 yaşındaki Okan.O zamanlarda çok iyi değil aramız ailelerimiz tanışıyo ama biz kavga ediyoruz sürekli ama bazende o kadar iyi anlaşıyoruz ki.Çocukluk halleri işte.Ağacın arkasına saklanmış bana bakıyor.Ağlıyorda arada hıçkırıklarını duyuyorum.Oturduğum yerden kalkıp yanına gidiyorum.Panikleyip yanaklarını siliveriyor.Ben onun o halini gördükçe daha çok ağlamaya başlıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HUZURUM
HumorBir kazanın tüm hayatını değiştireceğini nereden bilebilirdi ki Selen? Hayır hayır sandığınız gibi kazada birini kaybetmemişti Selen. Aksine hayatına yeni kişiler girmişti.Zaten karmaşık olan hayatını dahada karıştıracak kişiler, yaralarını sarabil...