HUZURUM

Uyuyan Dev

Medyada Poyraz var :) Okuyan birileri varsa iyi okumalar :)

Hortumu tutmuş ıslatmaya devam ediyordum ki ''Selen mal mısın kapat şunu!'' sesini duyduktan sonra hemen hortumu kenara atıp kahkahalarla gülmeye başladım.

''Bak ıslattığı yetmiyormuş gibi gülüyo bide'' diye bağırdı.

Poyraz'ın ta kendisiydi bu.Daha bugün bana onu ıslatmamı denemememi söylemişti.Hemen gülmeyi kestim.

''Ne işin var burda senin? Hırsız sandım seni manyak!'' diye bağırdım.

Bana doğru yürümeye başladı.''Sen ciddi misin?Hırsızı şu hortumlamı korkutcaktın.'' 

''Sanane.Şu haline bakılırsa fena fikirde sayılmaz.'' dedim.Kıyafetleri üstüne yapışmıştı.Yaklaştığı için daha iyi görebilyordum.Yüzündende sular damlıyordu.

''İnan şuan çok sinirliyim Selen!'' eliyle yüzündeki suları silmeye çalıştı.

''Valla kusura bakma yada istersen bak umrumda değil.Hırsız gibi sessiz sessiz dolaşmayıp ışık falan açssaydın yada seslenseydin bu halde olmazdın.'' dedim ve bahçe salıncağına doğru yürümeye başladım.Oturup elime çayı aldım.Biraz soğumuştu ama içilebilirdi.

Ellerini belinde tutmuş bana sinirli sinirli bakıyordu.

''Ne var?Hem sen niye geldin?Ayrıca beni mi arıyordun evde?'' 

''Evet hırkanı vericektim odana baktım yoktun.''

''Hırkamı getirmek için mi geldin yani?Ne acelesi vardı yarın verirdin'' dedim şaşırarak.Gerçekten hırkamı getirmek için gelmiş olamazdı.Belkide beni kontrol ediyordu.

''Hayır canım.Yorgundum zaten eve dönüyordum.Hırkanı verdiler.Sılayıda eve bıraktım.'' dedi.

Madem yorgundun çocuk benimle beraber niye gelmedin.Sıla evet tabi onu eve bırakmak için geldim demiyor ya.Centilmenliği tutuyor nedense Sılaya  gelince.Beni bırakmak için gelmez tabi.Ayrıca Sıla da eve gelmek istiyorsa neden bizle gelmediki.Ah tabi yalnız kalmak için fırsat.

''İyi git değiştir üstünü.Hastalanıcaksın sonra bana mızmızlanma.'' dedim sinirli sinirli.

Arkasını döndü ve yürümeye başladı.Sinirle çayımdan bi yudum aldıktan sonra neden sinirleniyorumki diye düşünmeye başladım.Benim sinirlenmeye bile hakkım yoktu.

Birden arkasını döndü.''Korkuttuğum için özür dilerim.Eğer bana da bi çay yaparsan üstümü değiştirdikten sonra beraber oturabiliriz.'' dedi ve içeri girdi.

Of yapmasam ayıp olurdu.Mutfağa gidip ona çay hazırladım.Geri döndüğümmde salıncakta oturuyordu.

Fincanı ona uzattım.

''Teşekkür ederim.'' 

''Önemli değil'' derken yanına oturdum.Bende hala yarısı duran çayımı elime aldım.Poyraz bi ayağı  ile  bizi sallarken ''Açıkçası seni ilk gördüğüm gün bi daha görmem nasıl olsa diyordum.Şimdi şu halde arkadaş olmamıza şaşkınım.Ne ara bu hale geldik ki?'' dedim.

''Açık konuşma zamanı ise bende konuşıyım.Dışarıdan çok kibirli,havalı ve kendini beğenmiş...'' derken sözünü kestim.

''Bu kadarda açık konuşma.'' dedim 

Gülerek devam etti''Her neyse dışarıdan çok farklı duruyorsun.Ama seni taanıdıkça öyle olmadığını anladım.Ve arkadaş gurubunuz.Benim bi zamanlar sahip olduğum gibi.Bilmiyorum ama bi anda sizin aranızda buldum kendimi.'' dedi.