HUZURUM

Kültürsüüzzz

''Ya slında Gökhan yakışıklı çocuk dimi?'' 

''Ha?'' dedi Yağmur birden şaşırmış sesiyle.Mutfakta oturmuş kek yapıyorduk.Daha doğrusu o yapıyordu bende onu seyrediyordum.Bi taraftanda Gökhan için Yağmur'un aklına girmeye çalışıyordum.Tabi konuya birden böyle girince şaşırmıştı.

''Yani boylu poslu yakışıklı çocuk diyorum.Allah sahibine bağışlasın.'' 

''Canım çok beğendiysen sana bağışlasın.''dedi gülerek.

''Hayır biz onla kanka olduk canım.'' 

Yağmur'un ''Kanka ayağı..'' diye başaladığı cümleyi ''göt ayağı'' diye devam ettirdi Okan mutfağa girerken.

''Of saçmalayın ya her kanka götlük yapcak diye bişey yok.Bak Okan ile Emre'ye.Ön yargılı konuşuyosunuz.Çok yazık.'' dedim kınama sesimle.

''Ne öyle bisikletiyle falan gelmeler.'' dedi Okan karşıma otururken.

''Ay evet bisikletiyle geldim evlenmem lazım.'' dedim sinirle ve mutfaktan çıkmak için ayağa kalktım.

''Yok yok inanıyorum ben sana aklaında başkaları var senin.'' dedi Yağmur gülerek.

Yağmur'a dönüp ''O mikserle gözlerini oyarım Yağmur.'' dedim ve mutfaktan çıktım.

Oturma odasında koltuğa yayılmış telefonla salak salak sırıtarak uğraşan Emre'nin yanına atladım.

Tabi benim dengesiz atlamamın üzerine telefonu elinden düştü.''Ohh yavaş hayvan.''  dedi telefonunu yerden alırken.

''Ay canım bende seni çok seviyorum.'' 

''Salak ya.'' dedi gülerek.

''Hayatııımm.'' 

''Gerizekalı.''

''Sıçarım ağzına yeter abartma.'' dedim ciddiyetime dönerek.

''İşte gerçek Selen.'' dedi gülerek.

''Of canım sıkılıyo Emre yaa.'' dedim başımı omzuna yaslarken.

''Sıkı can iyidir çabuk..''

''Başlıycam sıkı canına hee.'' dedim sinirle dirseğimi karnına geçirken.Hayatta en nefret ettiğim cümlelerden biriydi.

''Aman be ne halin varsa gör.'' 

''Dışarı çıkıp bişeyler yapalım hadi.Poyraz nereye gitti ya?''dedim gayet rahat sesimle.

Aslında evet konuşmanın başından beri amacım bu kısma gelmekti.Laf arasında Poyraz'ın nereye gittiğini öğrenmekti.Gayette başarılıydım.

''Poyraz markete gitti ya.Yağmur kek yapıyoya içeçek bişeyler alıcak yanınada cips falan.''

Market mi?Nasıl market ya bana kızların kalbini çalmaya gidiyorum dedi.Bende kafamda neler kurdum öyle.Aklınca benle dalga geçiyo salak.

Ben böyle içimden Poyraz ile kavga ederken kapı açıldı ve Poyraz elinde poşetler ile içeri girdi.

Hemen yerimden fırlayıpkapıya koştum.O ayakkabılarını çıkarmaya çalışırken bende başında dikildim.

Kafasını kaldırıp bana baktı.-Sen hayırdır - der gibi bakıyordu.''Ne oldu?''dedi sonunda.

''Kızların kalbini çalmaya gidiyordun hani?'' dedim tek kaşımı kaldırmaya çalışıp muzipçe gülerek.

''Eveeet.'' dedi gayet normal bi şekilde.

''Ee markete gitmişsin yani.Hayır yani kimi kıskandırmaya çalışıyosun.'' dedim gülerek.

Ayakkabılarını çıkarttıktan sonra ayağı kalktı ve tam gözlerimin içine baktı.Hafifçe tebessüm ederek ''Markette kızların kalbini çalamıyacağımımı düşünüyosun sence?'' dedi.

Birden böyle gözlerimin içine bakınca afalladım.Başka bişey diyeceğini düşündüm bi an için.Yanımdan hızla geçerken o parfümüne boğdu beni.

Poyraz'ın etkisinden çıktığımda öylece donupkalmış bi vaziyetteydim.Karşımda kapıyla bakışınca kendime geldim.Piç.Özgüvenli piç.Nasılda güveniyor kendine.Ama oda haklı yani şurda hafif bi tebessüm etmesine dayanamadım.Ah ahh.

*****

Her zamanki gibi yemek masasının etrafına doluşmuş zıkkımlanıyorduk.Yağmur'un yaptığı enfes keki yiyorduk.

''Lan hayvan yavaş ol bizede bırak.'' dedi Emre tabağına bi dülm daha kek alan Okan'a.

''Sen şu aralar fazla kilo aldın kardeşim.Bak Buse beğenmez seni sonra sen fazla yeme.'' dedi Okan.

Emre birden çatalı bırakıp göbeğine baktı.''Lan kilolu muyum ben?''

''Of Emre ya her seferinde yiyosun şu numaraları.'' dedi Poyraz gülerek.

 Telefonumun titremesiyle tüm masanın odak noktası oldum.Elime alıp gelen mesaja baktım.

Kimden:Gökhan

Ya Selen ben bahçedeyim bisikleti almak için geldim ama Yağmur'u nasıl görcem?

Şapşal aşık ya.Gökhan'ın mesajına gülerken ''Kimmiş o?'' dedi Poyraz.

''Hiç Gökhan biskleti almaya geliyormuşta onu haber vermiş.'' dedim.

Hemen kalkıp kapıya koştum.Kapıyı açtığımda bahçede volta atan tedirgin  Gökhan ile karşılaştım.''Gel buraya şapşal.'' diye seslendim.

''Yok ya girmiyim.''dedi.

''Ya saçmalam gel şuraya.Yağmur'u nasıl görücen o zaman.'' dedim sessizce.

Beraber içeri girdiğimizde Gökhan selam verirken bende ''Yağmur'da kek yapmıştı gel tadına bak bakalım.Kaynanan seviyomuş daha doğrusu sevicekmiş seni.'' dedim gülerek.

Masada Yağmur'un tam karşısına oturturken onu ''Nerden biliyosun kaynanasının seviceğini?'' dedi şaşırmış bi şekilde Emre.

''Ya of çok cahilsin Emre.Böyle bişey yiyilip içilirken gelinen misafir için öyle denir.''

''Kültürsüz işte ya.'' dedi Okan gülerek.

Ben bi Yağmur'a bi Gökhan'a bakarak gözlerim dönmüş bi şekilde onları izliyordum ki biri ayağıma vurdu.

Ne olduğunu anlamak için etrafıma bakındım.Poyraz ile gözgöze gelince ''Ne vuruyosun hayvan yavaş ol ne oldu?'' dedim sadece Poyraz'ın duyabilceği bi şekilde.Zaten masadakilerin bizi pek taktığı yoktu.

''Neler karıştırıyosun sen?''

''Sanane.''

''Siz ne konuşuyosunuz öyle fısır fısır.'' dedi Okan.Tabi bu mal birden böyle bizi ifşa edince bütün masanın odak noktası oluvermiştik.

''Kültürsüzler toplum içinde öyle fısır fısır konuşulmaz.'' dedi Emre gülerek.Yanımdaki peçeteyi buruşturup Emre'ye fırlattım ve tam isabet...

''Hiç ya ne zaman Selen'in elinden yemek yiyebileceğiz onu soruyodum.O da bu akşam yemekler ondanmış onu söyledi.''dedi Poyraz.

Birden Poyraz'a dödüğümde o muzip gülümsemesini yerleştirdi suratına.Hassiktir.

''Vaayy.Sonunda Selen mutafağa gireceek.Görsem inanmam.'' dedi Okan gülerek.

''Tamam lan yapıcam.''dedim bi sinirle.

İşte şimdi sıçtım.Ya ben kim yemek yapmak kim?