HUZURUM

Yara bandı

Medyada Emre var :)

Poyraz'ı görür görmez Semih'ten ayrıldım.Dışarıdan bakılınca yanlış anlaşılabilecek bi pozisyondaydık çünkü.

Semih şaşkınlıkla elini saçlarından geçirdikten sonra ''Neden kaçıyordun Okandan öyle?'' dedi.

Dönüp Okan'a baktım.Orda öylece bize bakıyordu.Mal o kadar kovaladın insan gelir alır beni Semih'in kollarından.Bide abim beni buna emanet ediyor.

''Hiç öyle kızdırdım birazda.'' dedim telaşla.O sırada Poyraz bahçeye girdi.Hiç selam vermeden yanımızdan öylece geçiyordu ki Okan Poyraz'ı kolundan tuttu.

''Kanka ne oldu?Selamsız geçip gidiyordun.Ne ara kalktında ekmek almaya gittin?'' dedi

''Uyuyamadım'' dedi bana bakarak.Ah benden sonra uyuyamamıştı kesin.

''Neyse kanka gel geçelim içeri.'' dedi Okan ve kolunu Poyraz'ın omzuna atarak yürümeye başladılar.

Semihle öylece kaldık.Ellerimi arkada birleştirip ''Hadi Semih bizde geçelim içeri.'' dedim.

''Yok ya ben geçmiyim.Aslında şu Poyraz'dan biraz rahatsız oluyorum.Ban bi tuhaf bakıyo.'' 

''Ah saçmalama.Sana öyle gelmiştir.Hadi gel girelim.''

''Yok gerçekten girmiyim.Ben seninle  konuşmak için gelmiştim.Yani telefon numaran yok ya bende bugün bişeyler yapalım mı dicektim.''

''Bilmiyorum ki çocuklarla plan yapmadık daha ama sen bana numaranı ver.Ben sana haber veririm.''

Telefon numarasını kaydettikten sonra vedalaşıp zile bastım.

Kapıyı Okan açtı.

Direk bastım fırçayı.

''Mal mısın oğlum sen o kadar kovaladın beni Semih'in kollarında bıraktın.Bide durmuş bizi izliyosun.''

''Ne biliyim kızım birden sizi öyle görünce kal geldi banada.Anı bozmak istemedim.'' dedi gülerek.

Ben içeri girerken mutfaktan Poyraz çıktı.Yüzüme bile bakmadan oturma odasına geçti.

''Başlıycam senin anına.'' dedim sinirle.

Okan kapıyı kapatırken birden bana döndü.

''Anama mı ? Ne diyon kızım sen?''

''Hay Okan aldığım intikama lanet olsun.Şok etkisi yarattı sende.Daha ayıkamadın.''

''Haa sahi ödeşicez.Unuttum sanma.'' dedi saçlarımı karıştırırken.

Ofladım ve oturma odasına geçtim.Poyraz gazetesini okurken karşına oturdum.Okanda yanıma atladı.Doğru düzgün oturmasını bilmiyo bu çocuk.

''Ee sahi neden gelmiş Semih?'' dedi Okan.

''Bugün bişeyler yapalım diyo.Onu söylemek için gelmiş.'' 

Poyraz gazete sayfasını değiştirirken ''Sabahın köründe mi.Neymiş acelesi?'' dedi sert sesiyle.

''Ne bileyim Poyrazcım sormadım.'' 

''Neyse ya ben çok açııım.Hadi kalk kız kahvaltı hazırla.'' dedi Okan beni dürterek.

Başka zaman olsa hayatta hazırlamazdım ama canım kaçmak istedi.Hemen mutfağa geçip kahvaltı hazırlamaya başladım.Düşünecek çok şeyim vardı.Ama en önemlisi neden vardı.Yani neden bu kadar düşünüyordum.

Yani başka koşullarda olsaydık Semihten hoşlanırdım.Yani büyük ihtimalle bu sabahki durumumuza sevinir ve heyecanlanırdım ama koşullar uygun değildi işte.