Medyada Poyraz var.İyi okumalar :)
Sinirle eve girdim.Derin derin nefes aldım.Niye bu kadar takıyordum ki gerçekten? Evde birileri var mı diye hızlıca göz attım odalara.Evde kimsenin olmadığını anlayınca oflayıp mecbur odama yöneldim.Tam kafamı başka yerlere yoğunlaştırmak isterken evde kimse yok.Gerçekten bugün çok şanslıyım(!)
Üstümdekilerden kurtulup pijamalarımı giydim.Saat neredeyse 11 olmuştu.Neredeydi bu ev halkı allah aşkına? Bi an babamı aramayı düşündüm.Ama sonra babamın bu akşam iş yemeği olduğu aklıma geldi.İşte bazen bu kadar dalgın olabiliyordum. Sonra sıkıldım ve merak etmesemde abimi aradım.Merak edilebilecek bişey yoktu çünkü o zaten hep geç gelirdi.Abimin sesi düşüncelerimden çekip çıkardı beni.
''Naber fıstık?''
''Nerdesin Selim?'' Aramızda 3 yaş fark vardı.Tabiki normalde 'ABİ' diye hitap ediyorum ama onla uğraşmak istediğimde böyle ismiyle hitap ediyordum ve bu akşam kafamı dağıtmak istiyorum Poyraz piçi yüzünden.
''Selim ha? Kaç kere söyledim bana Selim demiyceksin diye.Dur, senin canın sıkkın kesin yoksa bana bulaşmazdın sen.Noldu anlat bakalım, kim senin sinir merkezlerinle oynadı yine ''
''Of ya yok bişey abicim sadece canım sıkıldı.Babamda evde yok.Okanlarla yaptığımız planda iptal oldu.Nerelerdesin bişeyler yapalım dicektim'' dedim en masum, cici sesimi takınarak.
''Ah be kuzum, baştan söyleseydin keşke ben arkadaşlarla buluştum bile.Hatta baya uzağız şimdi eve gelmeye kalksam bir saati geçer.Bensiz takılsan bu akşam olur mu? Söz telafi edicem başka zaman.'' dedi normalde olsa hayatta bu kadar umursamazdı bile ama canımın gerçekten sıkkın olduğunu ve yalnızlıktan ne kadar nefret ettiğimi biliyoki böyle konuşuyo.
''Tamam ya ben yaparım bişeyler artık.Sen bak keyfine'' dedim ve telefonu kapattım.Evet, biraz duygu sömürüsü yapmış olabilirim ama canım gerçekten sıkılıyodu.
Son çare evde yalnızlıktı... Ne kadar kötü olabilirdi ki? Telefonda twitter, instagram takıldıktan sonra aklıma Okan geldi.Ahh nasıl unuttum ben onu.Hemen rehbere girdim.Okan isminin üstüne geldiğimde yine telefonumu kurcalaığını anladım. Rehberdeki resmini yine değiştirmiş manyak. Şapşalca çekilmiş bi fotoğrafını koymuş.İsminin üstüne tıklarken fotoğrafada baya güldüm açıkçası.Uzunca çaldıktan sonra sonunda açtı.
''Alo Selen, ah sizide aramayı unuttum kusura bakma eve gidebildiniz mi?'' dedi sesi biraz huzursuzdu.
''Saçmalama ya asıl ben seni aramayı unuttum.Annen nasıl oldu hayatım, ayrıca sen nasılsın? Yanımızdan çok kötü ayrıldın.''
''Durumu iyi şuan.Kendine geldi.Her zamanki gibi ağlayıp bizden özür dileme aşamasında.Böyle krizlere girmesinin kendi suçu olduğunu sanıyo ve bizi korkuttuğu için özür dileyip duruyo.Ben onu böyle gördükçe daha çok sinir oluyorum. Şuan biraz gerginim.Babama patlamamak için zor tutuyorum kendimi.'' dedi.Evet tahmin ettiğim gibi baya huzursuzdu.
Okan'ın bu haline çok üzülüyorum.Okan benim çocukluğumdan beri arkadaşımdı, onu iyi tanırdım.Çocukluğu hep anne ve babasının kavgalarıyla geçmişti.Genellikle arkadaş çevresine belli etmezdi.O her zaman dışarıdan komik, popüler ve yakışıklı çocuk gibi görünürdü ama içini çok yakınları bilirdi.Ben gibi.Çocukluğundaki kavgalar yetmezmiş gibi büyüdükçede kavgalar devam etmişti.Son bi kaç senedir büyük kavgalarda Melda teyze kriz geçirip hastanelik oluyordu.Okan'ın bu kavgalardan, krizlerden bıktığını hissedebiliyordum.Her ne kadar dışarıdan zengin şımarık çocukları gibi dursada Okan'ın sadece mutlu bi aile istediğini biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HUZURUM
HumorBir kazanın tüm hayatını değiştireceğini nereden bilebilirdi ki Selen? Hayır hayır sandığınız gibi kazada birini kaybetmemişti Selen. Aksine hayatına yeni kişiler girmişti.Zaten karmaşık olan hayatını dahada karıştıracak kişiler, yaralarını sarabil...