34.Bölüm

192 31 14
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Keyifli Okumalar🤍
......

2 Ay Sonra.

Herşey o kadar güzel gidiyordu ki masal gibiydi herşey. Ta ki 3 hafta öncesine kadar sabah bulantılarıyla başladı sonra baş dönmeleri ve gereksiz alınganlıklar.

Şuan elimde tuttuğum hamilelik testinde iki tane kırmızı belirgin çizgiler vardı.

Galiba ilk çizgi Arden'le beni ikinci çizgide bebekti.

Müştemilattın tuvaletine kendimi kapatmış ve olayın şokunu atlatmaya çalışıyorum. Testi dün sabah konaktan pazara gitme bahanesiyle eczaneden test alıp gelmiştim çünkü regl'imde geçikmişti.

Elimi yavaşca karnıma koydum ellerim titriyordu korkuyordum galiba "Gerçekten orda mısın?" Gözlerimdeki yaşlar kendiliğinden yanağımda süzülürken olayın şokunu atlatamamıştım.

Geçtiğimiz hafta Diyarbakır'a gitmiştim mezun olmuştum. Artık avukat'tım. Bugün Arden ve benim sevgili oluşumuzun ilk yılıydı.

Bugün ona gerçeği söyleyecektim ve karnımdaki miniğimizide belkide artık herşeyi söylemenin zamanı geldide geçiyordu.

Gebelik testini cebime attım kartonuda suyun altında güzelce imha edip peçeteye sarıp çöpe attım.

Kapı kilitini açtım kapıyı açmadan önce içimden "Allahım lütfen herşey çok güzel olsun. Mutlu olmak istiyorum artık." kapıyo açtım hayatımın yeniden başladığını hissediyordum.

Güçlü olduğumu en önemlisi artık görülmekten korkuyordum hatta ailemin karşısına çıkıp hesap sormak için bile gün sayıyorum.

Artık ben kaçmayacaktım onlar kaçacaktı benden.

Derin nefes alıp verdim yüzüme sıcak bir gülümseme belirdi karnıma baktım "Anne'ye şans dile." diyip konağa döndüm

Mutfağa gittim akşam yemeği için hazırlıklara başlanmıştı bile benden karnıyarık için malzemeleri hazırladım.

"Hüma teyzen selam söylüyor kızım."

Teyzemle mi konuşmuştu "Teyzemle mi?" Gülümsedim oda aynı şekilde bana gülümsemesini sundu

"Evet Diyarbakır'daymış şuan."

Başımı salladım "Akşam ararım onu."

"Tamam. Birde sen yüzüne ne sürdün yüzüne renk gelmiş."

Yanağıma dokundum "Teşekkür ederim."

"Nazar değmesin."

Güldüm ve işime devam ettim saat ilerledi akşam olmuştu bile ama Arden hala gelmemişti o kadar söyledim erken gel şimdi nasıl dışarı çıkabilirdik ki?

Moralim bozulmuştu ama belli etmedim "Hüma." diye bağıran Gülsüm Hanımla yerimde irkildim ne olmuştu ki hemen avluya çıktım

"Buyrun Hanımım."

"Arden'imin odasında telefonumu unuttum getiriver."

Başımı salladım hızla merdivenlere giderken merdivenlerden yavaş adımlarla çıktım Allah korusun kötü bir şey olmasındı.

Arden'in odasının şifresini girdim ardından odaya girdim komodinin üzerinden Gülsüm Hanım'ın telefonunu alıp çıkacakken aklıma bir fikir gelmişti.

Çekmeceyi açtım bir kağıt ve kalem gördüğüme sevinmiştim ikisini alıp yatağa oturdum.

"Ne yazsam sence?" elimi karnıma yerleştirdim usulca

Güzel RüyalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin