İçimdeki heyacana dur demeden evden çıktım ve kendimi direk Koral ın kapısının önünde buldum. Alacaklı gibi kapıyı çalıyordum ama duymuyordu. Birden ayaklarımın altındaki paspasta yedek anahtar olduğunu hatırladım ve eğilerek anahtarı aldım. Kapıyı açtığımda içerisi havasızdı ve sehpanın üzerinde içki bardakları ve şarap şişeleri duruyordu.
Merdivenleri ikişerli ikişerli çıkarak Koral'ın odasına geldim ve ''SÜPRİZZZZZ'' diyerek içeriye girdim. Ama gördüğüm manzara bana daha çok süpriz olmuştu. Koral gözlerini ovuşturarak yatakta oturdu ve bana bakarak gülümsemeye başladı. Ben gördüğüm sahneyle geri geri giderken Koral da kaşlarını çatıyordu.
''Bunu bana nasıl yaparsın ''
Koral anlamayan gözlerle bana bakıyordu çok iyi rol yapıyordu aynı beni kandırdığı gibi. İlaydayla onu aynı yatakda görmeme rağmen hala bana oyun oynuyordu. Birden sağ tarafına döndü ve yatakda yatan İlaydayı gördü. Şaşkın gözlerle bana bakıyordu ama artık buna tahamul edemezdim. İkişer ikişer indiğim merdivenleri şimdi üçer üçer iniyordum ne kadar çabuyk hareket edersem bu iğrenç olaydanda o kadar çabuk kurtulurum diye ümit ediyordum.Koralın arkamdan geldiğini hissedebiliyordum ve bu benim dahada hızlanmama neden oluyordu.
''Belis yapma şunu lütfen, dinle beni. ''
''Bir saattir seni dinliyorum zaten ve artık ne seni dinlemek ne de görmek istiyorum anlıyor musun beni !? ''
''Anlatmama hiç bir zaman izin vermedin ki 'dinliyorum' diyorsun.''
''Haklısın ben nasılsa hastalıklı bir kızım değil mi ne dinlerim ne de hesap veririm.''
Ağlıyordum. Hem de delicesine. Bağırmak, vurmak, kırmak istiyordum her şeyi. Ona ait olan her şeyi..
Ben ona hiç kimseye güvenmediğim kadar güvenmiştim.kim ne derse desin göz yummuştum. İkimizde geçmişimizi silmişken her şeyin yerle bir olması onu evinde hatta evimiz diye kurduğu hayallerle dolu olan odalardan birinde böyle bir şeye şahit olmak ölümden ne farkı vardı.
''Belis bak dinle bir şey olmadı anlıyor musun olmadı. Allah kahretsin ben hiçbir şey yapmadım.''
''Git defol seni görmek istemiyorum senden nefret ediyorum ''
''Belis bak dinle göründüğü gibi değil diyorum sana neden anlamıyorsun?''
''Hastalıklı şizofren bir kızım belki ondandır ha?
Artık dayanamadım ve koşar adımlarla merdivenlerden inerek çarpıp kapıyı çıktım. Çok geçmeden Koral da çıkmıştı peşimden koşuyordu. dayanamayarak yere oturdum ve hıçkırıklarla ağlamaya başladım.Hayır kriz geçirmek istemiyorum tam düzelirken bu olamaz her şeyin bittiğini düşünürken yeniden başlaması.
Koral ın güven verici kokusu burnuma çarpmıştı ve ardından beni kollarının arasına almıştı ne kadar onu kendimden uzaklaştırmaya çalışssam da güçlü kollara buna izin vermedi.Dudaklarını başıma değdirdi sonra da sonrasını karar veremeden birden kendimi boşlukta hissetmiştim galiba bayılıyordum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIPLAK KOMŞUM
RomanceFakat mutluluk geldiğinde birçok hayalleri de arkasına bakmadan götürmüştü. Umutsuzluk, hüzün, üzüntü sanırım kendi kelimelerimi bulmuştum.