RÜYA

1.Bölüm

Multimedya;Eylem

Merhaba ben Eylem.Üniversite 2. sınıf öğrencisiyim.Annem hemşire,babam pilot.Tek çocuğum. Alarm çalar çalmaz bu anı bekliyor gibi kalktım.Oysa ki bütün gece uyumamıştım.Yatağımdan kalkıp banyoya yöneldim ve boş olduğu için ufak çaplı bir sevinç dansı yapıp içeriye girdim.Ilık bir duş alıp çıktıktan sonra saçlarımı kuruttum.Odama geçip siyah pantolonumu ve siyah kazağımı giydim.Çok renksiz olduğumu düşünüp geri çıkardım ve dolabıma tıktım.Kırmızı pantolonumu giyip üzerine gri önünde uyuyan baykuş resmi olan kazağımı giydim.Düz saçlarımı açık bırakıp kırmızı beremi kafama taktıktan sonra eyeliner sürüp çantamı alarak odamdan çıktım.Annem uyanmış hazırlanıyordu.

"Günaydın anne..."

"Günaydın kızım." deyip gülümsedi.Mutfağa geçip birkaç kaşık nutella yedikten sonra spor ayakkabılarımı giyerek evden çıktım.Hava soğuk olmadığı için yürümeyi tercih ettim.Okula kadar yürüdükten sonra kampüsün bahçesindeki sürtük kızların bakışlarını yok sayarak sınıfıma çıktım ve 5 dakika geç kaldığım derse girdim. Serra'nın yanına gidip oturdum.Hoca boş boş konuşurken ben telefonumla uğraşıyordum.

"Eylem."

"Efendim?"

"Kitabın açık mı?"

"Hayır hocam."

"Açar mısın? Bu senin meslek hayatında işine yarayacak bilgiler."

"Peki." deyip çantama tıkıştırdığım kitabı çıkartarak konuyu buldum.Sonunda ders bittiğinde Serra ile bizim kafeye yürümeye başladık.Bizim kafe dediğime bakmayın okulun karşısında öğrenciler için bir kafe var her gün oraya gidip takılırız.Köşedeki boş masaya oturduk Serra ile.İçerisi kalabalık olduğu için garson anca gelebilmişti yanımıza.

"Ne alırsınız kızlar?"

"Kahve..."

"Aynen." deyip gülümsedim.Garson sipariş için giderken bizde dedikoduya başlamıştık.

"Esinle Berkte ayrılmış."

"Duydum bende.Geçen gün otobüs durağının orada bağıra çağıra kavga ediyorlardı."

"Esin çok üzgün."

"Evet geçen hafta hiçbir derse girmedi.Okula bile gelmedi."

"Bir ara uğrayalım."

"Tamam." 

"Buyurun hanımlar."

"Teşekkürler Arda."

"Afiyet olsun." Serra kahvesini içerken bende telefonumda dolaşıyordum.Sonunda kahve aklıma gelince telefonumu bırakıp kahvemden bir yudum aldım.Bu her zaman içtiğimden daha acıydı.

"Yanlış kahve getirmiş ben şunu götürüp geliyorum."

"Tamam canım." gülümseyerek elimdeki sıcak bardakla kasaya geldim.

"Cansu bu kahve yanlış olmuş.Yenisini alabilir miyim?"

"Tabii bir dakika bekle." Cansu kahveyi arka taraftaki mutfağa götürdü.Çok kısa bir süre sonra elinde yeni kahveyle geldi.

"Çok teşekkür ederim." dedim elinden alırken.

"Kusura bakma afiyet olsun." gülümseyip arkamı dönmemle biriyle çarpışıp kahvenin yarısının onun yarısının benim üzerime dökülmesi bir oldu.

"Hassiktir ya..." kafamı kaldırıp uzun boylu açık mavi gözlü kumral saçlı yakışıklı çocukla bakışmamız bir oldu.Bu kadar kaba olmak zorunda değil mesela.Çok sinirli görünüyordu.