ÖZEL BÖLÜM/2

218 6 1
                                    

Evimin bahçesinde oturmuş kahvemi yudumlarken elim istemsiz olarak karnıma gitti. Eğer altı ay önce birisi anne olacağımdan bahsetse güler geçerdim. Nereden bilebilirdim ki altı ayda hayatımın değişeceğini... Henüz küçük bir çıkıntı oluşan karnıma bakarak kıkırdadım. Daha küçücük olan bebeğimi şimdiden hissedebiliyordum. Doktorum bebeğimin daha oluşmadığını söylese de ben annelik duygusuna kendimi kaptırmıştım. Saçlarımda hissettiğim baskıyla kafamı kaldırdım.

"Günaydın sevgili karıcığım ve miniğim.." diyerek karnıma elini koydu. Kıkırdayarak dudaklarına minik bir öpücük kondurdum.

"Günaydın canım..."

"Bugün nasılsınız?"

"İyiyiz..." dedim karnımın üzerindeki elinin üstüne elimi koyarken.

Köprücük kemiğimin üzerine minik bir öpücük bırakıp yanıma oturdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Köprücük kemiğimin üzerine minik bir öpücük bırakıp yanıma oturdu.

"Kontrollere bu salı gideceğiz öyle değil mi?"

"Evet."

"İzin alabilirsem, bir saatliğine gelirim."

"Sorun değil, tek başıma gidebilirim." diyerek gülümsedim. Benim yüzümden işinden olmasını asla istemiyordum.

"Beraber gideceğiz." dedi itiraz istemeyen ses tonuyla.

"Pekala." dedim kıkırdayarak.

"Seni seviyorum meleğim..."

"Buğra! Benim kanatlarım yok ki..." dedim dudağımı büzerek.

"Kanatsız melekler de vardır..." inanmadığımı belli edercesine gözlerimi devirdim. "Yoksa bile seninle birlikte oldu." dedi gülümseyerek. Kısılan mavi gözlerine hayranlıkla baktım.

"Şimdilik beni kandırabildiniz ama bir daha yiyeceğimi düşünmüyorum."

"Tamamdır sevgilim, ayrılık vakti." ayağa kalkmasını bekleyip bende onunla birlikte kalktım. Kapıya kadar eşlik edip öpücüğünü verdikten sonra odamıza girdim. Yatağımızın altındaki koliden düğün fotoğraflarımı çıkartıp yatağa serptim. Hepsini tek tek incelerken gözlerim dolmuştu. Zor da olsa başarabilmiştik. En azından biz bu ilişki için elimizden gelen her şeyi yapmıştık. Şimdi geriye dönüp baktığımızda 'keşke' dediğimiz çok az şey var. Resimlerin arasından çıkan gençlik fotoğrafı ile aklım o güne gitti. Bir şeylerin başladığı, bir şeylerin bittiği o güne.

***

Genç kız, sevdiği adamın gözlerinin içine son bir kez bakarak oteli terk etmişti. Yıllardır yaşadığı şehrin sokaklarında bir yabancı gibi dolaşıyordu. Gözyaşları içerisinde sahile geldiğinde etrafta kimse olmadığı için seviniyordu. Elindeki küçük çantasını kuma koyup kendisi de yanına oturdu. Kalbindeki geçmek bilmeyen ağrıya söylenip duruyordu. Yanında hissettiği gölge ile kafasını sağına çevirdi. Gözlerini inanmıyormuş gibi kırpıştırdı. Hayal görmediğine emindi zira sevdiği adamın kokusu buram buram burnuna dolmuştu.

RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin