12.Bölüm

192 14 2
                                    

"Dikkat et kaldırım var." Buğra sabahın köründe eve gelip zorla üzerimi giyindirdi ve gözlerimi bağlayıp beni bir yere götürmeye başladı.Uzun süreli bir yolculuk yapmamamıza rağmen göremediğim için sinirleniyordum.

"Gelmedik mi?" dedim bıkkınlıkla.

"Basamağa ayağını at geldik." sağ ayağımı kaldırıp basamağa koydum.Diğer ayağımla yokladığımda geri kalanının düz olduğunu gördüm.Ben gözlerim kapalı bir şekilde düz yürürken Buğra kolumdan çekiştirerek sağa çevirdi.Düz yürümeye kısa bir süre daha devam ettikten sonra durduk.

"Geldik mi?" dedim heyecanla.Konuşmak yerine ellerini gözlerimden çekti.Buğraların yeni evinin bahçesiydi burası.Evin arka tarafında çiçeklerin arasındaydık.Önümüzde beyaz ahşap masa ve 2 tane sandalye vardı.Tanıdık gelmişti ama çıkaramamıştım.Masanın üzerine özenle hazırlanmış kahvaltı da işin cabasıydı.

"Beğendin mi?" dedi heves ve merakla.

"Evet." deyip gülümsedim.

"Bunun ne olduğunu biliyorsun değil mi?" dedi masayı göstererek.Gözleri o kadar ışıl ışıl olmuştu ki hevesini kırmak istemiyordum.Ama yalan söyleyip güvenini yitirmesini de istemiyordum.

"Şey..." diye bir şeyler mırıldandım.Omuzları çökmüş gülümsemesi gitmişti.Gözleri anlamsız bakıyordu,bomboş.

"Hatırlamadın." üzüntüsü sesine de yansımıştı.

"Evet." diyerek onayladım.Yalan söyleyemezdim bu saatten sonra.

"Kafede ki masamız.Beni bu masada gizli gizli dikizliyordun,bu masada ilk defa birlikte oturmuştuk, bu masa aşkımıza şahitlik etmişti,annemle bu masada tanışmış,yüzleşmiştim..." tabii ya.Bunu nasıl unutabilirdim ki? Bizi bizden iyi bilen masa tam karşımda duruyordu ve ben hatırlayamamıştım.Buğra büyük bir ciddiyetle konuşmuştu.Öğrencisine ders anlatan disiplinli öğretmenler gibi.Yüzündeki hayal kırıklığı bariz belliydi.Aramızdaki bir adımlık mesafeyi kapatıp kollarımı sıkıca beline doladım.Ama o karşılık vermedi.

"Özür dilerim." dedim pişmanlık dolu sesimle.

"Tamam." dedi omuz silkerek "Hadi kahvaltımızı yapalım."

"Beni affetmezsen olmaz." dedim karşısında dikilerek.

"Çocukluk yapma hadi acıktım."

"Affettiğini söyle."

"Seni affettim,sana hiçbir zaman kızamam balık beyinli.Oldu mu?"

"Balık beyinli mi?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Evet." dedi gülmemek için dudaklarını birbirine bastırarak.Dayanamayarak güldüm.O da bana katıldı ve kısa bir süre birlikte kahkaha attık.

"Teşekkür ederim.Bu çok güzel bir sürpriz." dedim masayı incelerken.

"Sen hayatımın en güzel sürprizini yaptın bana.Bu az bile." annesini bulmamda bahsediyordu.Parmak ucuma yükselip yanağına sulu bir öpücük bıraktım.Sonra da hemen geçip sandalyeye oturdum. Önümde ki servis tabağına bir şeyler alıp yemeye başladım.

"Sen mi hazırladın?" dedim ağzıma domates atmadan önce.

"Tabii ki hayır." dedi büyük bir ciddiyetle.Kıkırdayıp kahvaltımı yapmaya devam ettim. Kahvaltıdan sonra eve yeni alınan bayan gelip masayı topladı ve bize iki kahve getirdi.

"Bu masada seninle milyonlarca kahve içebilirim." dedim sıcak kahveden yanan dilimi yok sayarak.

"Bende öyle." diyerek onayladı beni.Uzun süreli bir sessizliğin ardından konuşmaya başladım.

RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin