FİNAL

226 9 0
                                    

Bölüm şarkısı:Şebnem Ferah-Hoşçakal

4 AY SONRA

Sıkıntıyla kolumdaki saate baktım.Daha 20 dakika vardı dersin bitmesine.Serra'ya baktığımda tüm dikkatiyle dersi takip ettiğini gördüm.Dersi dinlemeye çalıştım ama başarılı olmayınca pes edip defterimi karalamaya başladım.Okulun sonlarında bile inatla ders işleyen hocalardan hepimiz nefret ediyoruz öyle değil mi?

"Bugünlük bu kadar yeter.Yarın ki dersimizde devam ederiz." deyip sınıftan çıktı hoca.Sevinçle Serra'ya baktım.

"Niye bu kadar sevindin?"

"Sevmiyorum bu hocanın derslerini." deyip çantamı koluma taktığım gibi ayağa kalktım.O da gülerek kalktı ve birlikte koridorda yürümeye başladık.

"Eylem ben Çınara bakayım bir." dedi sıkıntıyla Serra.

"Tamam bende kantindeyim." dedim gülümseyerek ve daha fazla duygusallığa yer vermeden kantine girdim.Kendime kahve alıp masalardan birine oturduktan sonra gelen geçeni izlemeye başladım. Dedikoduya hazır kızlar kendilerine içecek bir şeyler aldıktan sonra masaya oturup iştahlı iştahlı konuşmaya başladılar.Bu okuldan nefret ettiği belli olan bir kız gelip su aldıktan sonra aynı somurtkanlıkla kantinden çıktı.Yeşil gömleğim altına açık kahverengi pantolon giyerek moda katliamı yapan kıza daha fazla bakamadan kafamı eğdim.Gittiğine emin olduğumda tekrar kaldırdım kafamı. Bu yaptığım saçmalığa gülerken karşıdan Yaren'in geldiğini gördüm.Bana ters ters bakıp kantinden çıktı.Aslında bu kadar zamandır konuşmamamızın tek sebebi Buğra bence.Ben hala onu deli gibi seviyorum ve bunu belli de ediyorum.Ne kadar 4 aydır Buğrayı bir kaç kere gördüysem bile onu deli gibi seviyorum.Serra da Buğra askere gittiğinde yaptığı gibi Çınar ile ilişkisini benden uzakta yaşıyor. Sanki sizin vıcık ilişkinize kaldık.

"Nereye daldın yine?" dedi Serra sandalyeyi çekerek.

"Yaren'i gördüm de." gözlerini devirip telefonuyla oynamaya başladı.

"Gitmeyecek miyiz?"

"Niye?"

"Ne bileyim ya dersimiz yok zaten." dedi omuzlarını silkerek.

"Çınarı niye yalnız bıraktın?"

"Arkadaşlarıyla muhabbet ediyordu zaten.Onun daha dersi var."

"İyi." deyip soğumuş kahvemden bir yudum daha alarak ayağa kalktım.Serra da benimle birlikte ayağa kalktı.Kampüsten çıkıp bizim eve doğru yürümeye başladık.Eve geçmeden markete uğrayıp abur cubur adı altında ne varsa aldık ve elimizde poşetlerle eve giriş yaptık.Direk pijamalarımı giyip Serra'ya da rahat bir şeyler verdikten sonra salona geçip oturduk.Serra aldığı filmi ayarlayıp başlattı. Böylece tıkınmaya başladık.Nefes almadan izlediğimiz bilim kurgu filminin sonlarına doğru telefonum çalmaya başladı.Filmi durdurup sehpanın üzerinden alıp kimin aradığına bile bakmadan yağlı ellerimle açtım.

"Eylem..."

"Efendim?" dedim doğrulup.

"Nasılsın kızım?"

"İyiyim Nursel teyze,sen nasılsın?"

"Bende işte aynı." dedi sıkıntılı bir tonla.

"Bir sorun mu var?"

"Aslında..." deyip lafı dolandırmaya başladı.

"Anlatın lütfen."

"Buğra kafeden aldığınız masayı gereksiz buldu,atmak istiyor." dedi boğuk bir sesle. "Eğer almak istersen..." nefesimin kesildiğini hissedince masada duran sudan bir yudum aldım.

RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin