13.Bölüm

193 14 1
                                    

1 AY SONRA

"Eylem Buğra geldi hadi kalk!" gözlerimi ovuşturarak açtıktan sonra ışığa adapte olmasını bekledim.Sonunda kendime geldiğimde ufak bir hüzünle yataktan kalktım.Bugün akşam Buğra askere gidecekti.Benimle son bir gün geçirmek için sabahın köründe gelmişti.Odamdan çıkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra saçlarımı düzgün bir şekilde topladım ve salona geçtim.Babamın salonda olmadığını görünce gidip Buğra'nın yanağından öptüm ve yanına oturdum.Saçlarını asker tıraşı yaptırmıştı ve bu bende gülme isteği uyandırıyordu.

"Günaydın." dedim uykulu bir sesle.

"Günaydın." deyip burnumun üzerine minik bir öpücük bıraktı.

"Her şeyin hazır mı?"

"Evet annem sağolsun hiçbir eksiğim yok." deyip gülümsedi.Bende gülümsedim.

"İzine ne zaman gelirsin?"

"Dur bir Eylem daha gitmedim." nefesimi dışarıya üfleyip dolan gözlerimi engellemeye çalıştım ama Buğra'nın çatılan kaşlarına bakılırsa bunu başaramadım.

"Hoşgeldin oğlum." babam gülümseyerek salona girdiğinde Buğra da ayağa kalkıp onunla selamlaştı. Onlar kendi aralarında askerlik muhabbetleri ederken bende anneme kahvaltı masası için yardım ettim.

"Kahvaltı hazır!" diye bağırdım mutfaktan.Kısa bir süre sonra mutfağa girdiler.Her zaman ki yerlerimize oturduğumuzda Buğra da gelip yanıma oturdu.Sohbet ve biraz hüzünle geçen kahvaltının ardından giyinmek için odama girdim.Dün akşam ütüleyip dolaba astığım kıyafetlerimi alıp yatağın üzerine bıraktım.Beyaz pantolonumu ve şeker pembesi gömleğimi giyip saçlarımı düzleştirdim. Ayağıma beyaz dolgu topuklu ayakkabılarımı giyip hafif bir makyajın ardından küçük beyaz çantamı alarak odamdan çıktım.Salona gidip Buğra'ya kaş göz işareti yaptım.

"Hazırsan çıkalım." dedi ayağa kalkarken.

"Olur." deyip onayladım onu.

"Oğlum akşam görüşürüz." dedi babam Buğra'nın sırtını sıvazlarken.

"Görüşürüz." evden çıkıp Buğra'ya yeni alınan siyah arabaya bindik.

"Nereye gidiyoruz?"

"Gidince görürsün." omzumu silkip radyodan müzik açtıktan sonra koltukta rahat bir pozisyonda oturdum.Camı hafif açıp uçuşan saçlarıma aldırmadan dışarıya izledim.Çok uzun sürmeyen yolculuğumuz lunaparkın önünde son buldu.

"Lunapark!" diye bağırdım.

"Evet." deyip gülümsedi.Arabadan inip el ele lunaparkın giriş kapısına gittik.Jeton aldıktan sonra içeriye girdik.

"Hangisine binelim?" diye sordum gözlerimle bütün lunaparkı tararken.

"İstediğine." deyip gülümsedi.Bende elinden çekiştirip devasa boyuttaki gondola götürdüm onu.En arkaya oturup çalışmasını bekledik.Sonunda çalıştığında durana kadar milyonlarca kez çığlık attım. Benim korkuma rağmen Buğra yerinden bile kıpırdamadan gülümseyerek beni izlemişti.İndiğimizde midemin fazlasıyla bulandığını hissettim.

"Korkmadın mı ya?" diye sordum su içtikten sonra.

"Ben korkmam ama sen fazla korktun.İyi misin?"

"İyiyim.Hadi devam." deyip gülümsedim.Yaramaz bir kız çocuğu gibi kocaman lunaparkta koşturup duruyordum.Sonunda salıncağa binmeye karar verdik.Yan yana bindiğimiz salıncak havalanınca zorda olsa Buğra'nın elini tuttum.Çığlık atmadan sadece Buğrayı izleyerek geçirdim bir kaç dakikamı. Özleyeceğim yüzünü iyice ezberledim.Bakışını,gülüşünü,yeni kestirdiği saçlarını...

RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin