20.Bölüm

161 11 0
                                    

Bölüm şarkısı:Ceylan Ertem-El Adamı

"Hoşgeldin..." dedi buruk bir gülümsemeyle babam.Bende gülümsemeye çalışarak içeriye geçtim. Annemi salonda ortalığı toparlarken buldum.

"Gel kızım." dedi elindekileri bırakıp.Tekli koltuğa oturup onlara baktım.Ürkek bakışlarıyla bana bakıyorlardı.

"Buğra nasıl oldu?" dedi babam sonunda.

"Aynı işte eve getirdik yemek falan yedi."

"Yavaş yavaş.Zaman lazım."

"Ben çok yorgunum bir duş alıp dinleneceğim." dedim ayağa kalkarken.

"Yemek yer misin?"

"Yok yedim orada."

"Tamam kızım." odama gidip dolaptan kıyafetlerimi aldım ve banyoya girip sıcak suyun tadını çıkarttım.Klimayı açıp üzerimi giyindikten sonra saçlarımı kuruttum.Yatağımın üzerine oturup neredeyse varlığını bile unuttuğum telefonuma baktım.Gereksiz bildirimler dışında bir şey yoktu. Rehbere girip Serrayı buldum ve aradım.

"Efendim?" diye ikinci çalışta açtı.

"Ne yapıyorsun?"

"Hiç sen?"

"Bende hiç.Eve geldim şimdi."

"Çıkarttınız mı Buğrayı?"

"Evet."

"Nasıl hissediyorsun kendini?"

"Bilmiyorum.Ona kızmak,bağırmak istiyorum beni unuttuğu için.Ama tüm masumiyetiyle bana bakınca canımdan can gidiyor."

"Her şey düzelecek.Bana güven."

"Of." deyip kendimi arkaya doğru attım ve yatakta uzanır pozisyona geçtim.

"Pes etme Eylem.Sen o durumda olsan Buğra ne yapardı bir düşün ona göre hareket et.Kapatmam lazım." deyip telefonu suratıma kapattı.Hiçbir şey düşünmek istemiyordum.Işığı kapatıp yorganın altına girdim ve sıcacık odada mayışarak uykuya daldım.

Güneş gri bulutların arasında kaybolmuştu ama ışığı hala etrafı aydınlatıyordu.Bugün yağmur yağmaz diye düşündüm.Yatakta doğrulup arama var mı diye telefonuma baktım ama yoktu.Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve gelen sesler eşliğinde mutfağa yöneldim.Annem ve babamın benim hakkımda konuştuğunu anlayınca kapının önünde durdum.

"Psikolog ile mi görüşsek acaba?" diye merakla sordu annem.

"Bence zaman bırakalım.Öyle kafana göre kızı al doktora götür olmaz.Önce bir duruma alışması lazım."

"Ne bileyim üzülüyorum.Onu öyle çaresiz görmek..." annem gözyaşlarını tutamadığı için lafı yarıda kalmıştı.Babam ayağa kalkıp tezgaha yaslanan annemin yanına gitti ve sarıldı.Annem sessizce ağlamaya çalışırken babam onu teselli ediyordu.

"Sen bizim kızımızın ne kadar güçlü olduğunu bilmiyor musun? Neyin üstesinden gelemedi bu zaman kadar? Bizim de yardımımızla her şey düzelecek.Söz veriyorum.." babam annemin saçlarına bir öpücük bırakıp baş parmaklarıyla göz yaşlarını sildi.Sanırım bugünlerin popüler cümlesi 'her şey düzelecek'.Hiçbir şeyin düzelmediğinin farkına ne zaman varacaklar acaba? Derin bir nefes alıp mutfağın yarım olan kapısını itekleyerek içeriye girdim.

"Günaydın,çok acım." deyip iştahla masaya baktım.Aç falan değildim.Sadece ortamdaki gerginliği dağıtmak için bunlara katlanıyordum.

"Günaydın." deyip saçlarıma minik bir öpücük bıraktı babam.Annemin arkası bana dönük olduğu için göremiyordum ama el kol hareketlerinden gözyaşlarını sildiğini anlayabiliyordum.Uzatmak istemediğim için yerime oturup tabağıma bir şeyler almaya başladım.Annem çayları doldurup masaya oturdu.

RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin