22.Bölüm

156 9 0
                                    

Multimedya;Buğra

"Ciddi misin sen?" diye merakla sordu Serra.Kahvaltıdan sonra onu arayıp Buğra ile ilgili planlarımı ve yaptığım albümü anlatmıştım.Şimdi de onun vereceği tepkiyi bekliyordum.

"Evet başladım bile." dedim umursamazca.Serra anlamadığım bir kaç şey mırıldandıktan sonra telefonu kapattı.Sıkıntıyla yatağın üzerine oturup ne yapsam diye düşündüm.Bir yanım koşarak Buğraya gitmek isterken diğer yanım asi ruhunu koru diyordu.Belki de oyalanacak bir şeyler bulmalıydım.Hevesle çalışma masama oturup albümü çıkardım ve fotoğraflara notlar yazmaya devam ettim.Sonlara doğru boynum ağrımaya başlayınca kalkıp kendime kahve yaptım ve geri odama çıktım.Tüm fotoğraflar bitince en sonra CD'yi koydum.

"Evet! Evet! Evet! Sonsuza dek evet!"  notunu da videoya ekledikten sonra beyaz deri albümü kapattım.Şimdi buna hediye paketi almak kalmıştı.Onu da bir ara hallederim deyip albümü dolabıma koydum.Telefonum çalınca boynumu sağa sola yatırarak ilerledim.Şarjının dolduğunu görünce kabloyu çekip telefonu kulağıma koydum.

"Eylem..." diye hevesli bir ses duydum.

"Efendim?"

"Şey nasılsın?" dedi çekingenlikle.

"İyiyim sen?"

"Bende iyiyim,gelmeyecek misin?"

"Bilmiyorum Buğra."

"Birlikte bir şeyler yaparız diye düşünmüştüm."

"Belki başka zaman." öldürme süründür!

"Başka işin var galiba.."

"Hayır aslında yok.Sadece evden çıkmak istemiyorum galiba."

"O zaman sana geleyim?"

"Eve erkek atmak gibi bir düşüncem yok."

"Ya lütfen gel."

"Biraz ailenle ilgilen bence."

"Lütfen..." duvardaki saate bakıp konuşmamı sürdürdüm.

"Yarım saat sonra aşağı ol o zaman."

"Tamam." deyip kapattı.Gülümseyerek dolabı açtım.Ne giyeceğime uzun süre karar veremedim.Hadi ama bu kadar zor olmamalı.Sonunda koyu lacivert kot pantolonumu ve kırık beyaz kazağımı giydim. Üzerime kırmızı paltomu alıp hafif bir makyaj yaparak odamdan çıktım.Aklımın içinde Buğrayı nereye götürsem temalı bir sürü olay vardı.Ben banyoda saçlarımı düzeltirken telefonum titredi.Açıp mesaja baktım.

Gönderen:Buğra

Aşağıdayım. 

Telefonu cebime sıkıştırıp banyodan çıktım.Parfüm kokum bütün evi sararken ayakkabılarımı giyip asansöre bindim.Aşağıya indiğimde Buğrayı duvara yaslanmış buldum.Altında ton olarak benimkiyle çok benzeyen kot pantolonu,üzerinde ise açık mavi gömlek vardı.Apartmandan çıkıp yanına ulaştım.

"Selam." dedim beni fark etmesi için.Elindeki telefonu cebine koyup gülümsedi.

"Selam.Çok güzel görünüyorsun."

"Teşekkür ederim." ilk buluşmaya giden liseliler gibi hissediyordum kendimi.

"Nereye gideceğiz bugün?" dedi hevesle.

"İstersen önce okula gidelim,sonra da bir yerde oturur bir şeyler içeriz.Olur mu?"

"Olur." deyip başını hızlıca salladı.Gülümseyerek yürümeye başladığımda o da hızlanmıştı. Çok fazla sohbet etmeden bizim okula girince çoğu insanlar gelip Buğraya geçmiş olsun dedi.Okulda sevildiğini biliyordum.Buğra herkese boş gözlerle baksa da şımarmıştı.Dersine giren bir kaç öğretmen de ona geçmiş olsun dileklerini iletmişti.Buğraya tek tek bütün okulu gezdirdim ve Buğra sayesinde aldığım raporu teslim ettim.Buğra askerdeyken okulu dondurmuştu.Daha açılmasına fırsat kalmadan olaylar olunca da sıkıntı kalmadı.Okuldan çıkıp bizim kafemize doğru yol aldık.Kapıyı açar açmaz sıcak hava yüzümüze çarptı.Cansu gülümseyerek bizi selamladı.Buradaki masamız Buğranın evinde olduğu için herhangi bir masaya oturduk.Siparişlerimizi almak için yine Arda geldi,ilk günkü gibi.

RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin