Ben Karadeniz'im, sen Akdeniz.
Ama ben seni seviyorum, sende beni.
Maviyiz ikimizde.3. Yıl
Yaz yeniden başlar, memleket vakti gelir çatar.Konuşacakları olduğunu söylemişti.
Hem her şey hiç zaman kaybedilmeden yeniden düzelsin her şey yoluna girsin istiyordum, hem de korkuyordum yine aynı şeyleri yaşamaktan.
Bu kez istemsizce kaçıyordum.
Ilk birkaç gün hatta hafta, sadece kaçtım .Konuşmamız lazım demişti.
"Konuşmamız lazım "
Korkutucu bir cümle.
Biri ne zaman konuşmamız lazım derse anlardım iyi bir şey olmadığını.
Çok aptal bir cümle bence, geriyor insanı bi kere.Günler derken haftalar olmaya başladı. Tatilin başında anlamıyorsunuz tabi zamanın darlığını. Hep tatil sonunda farkediyorduk yalnızca zaman kaybettiğimizi.
Bir gün artık konuşma zamanının geldiğini farkettim.
Zaten mesajlaşıyorduk sürekli ama yüz yüze her şey bambaşka.
Bizim gururumuzda yüz yüze gelene kadar oluyordu mesela.Karşımdaydı. Söyleyecekleri vardı.
İçimden her şeyin en ağırını geçiriyordum. Her şeye hazırlıklıydım.Yanıma oturdu, günün en sevdiğim saatleriydi güneş batışını tamamlamamıştı.
1 yıl gibi bir süreden sonra gözümün içine bakması yazarak, konuşarak tarif edebileceğim bir duygu değil malesef bunu sadece yaşayarak anlayabilirsiniz.
Güneşin rengiyle gözlerinin aldığı renk hala gözümün önüne geliyor gibi.
Dışarda gri bir çizgi ve içeri doğru gittikçe soluk bir yeşil en içteyse bal rengi tonları.
Sesi boğuk.
Duruşu mesafeli.Adımı söyleyerek başladı konuşmaya.
Ciddiyet göstergesi.
Söyleyeceği şeyde kararlı olduğunu anlatmaya çalışır gibiydi.
Düşüncelerini degistirebilirdim.İşte başlıyorduk.
Bana sadece yazları eğlenebileceğim, her zaman sonunun aynı kaldığı, birşeylerin değişmediği ve onu ciddi anlamda üzdüğüm bir hikayenin parçası olmadığını söylüyordu.Konuşma 2 türlü bitecekti,
Bu benim elimdeydi.Ya bir şeyler düzelsin, ya da..
Diye başlayan cümleler kuruyordu.
Tehdit, demek ki blöf yapmıyordu.Eğer bir daha olacaksak aynı şeyleri yaşamayalım dedi, ya hep ya hiç.
Tabikide cevabım belliydi, düşünmeye gerek bile yoktu.
Neyin gururunu yapıyorduk ki biz?
Cevabım belliydi.
"Hep ve daima"
Bu kez kararlıydım.
Mantıklı düşünüyordum.
Neden olmasındı ki?
Yapabilirdik.Mesafelerin ne önemi vardı,
Ben onu seviyordum, o da beni.
Yollar bizim olmasın, gökyüzü zaten bizimle.Yeniden el ele.
Ne olacak ki ellerimiz kopsa, yürekler bir olduktan sonra?
Ne olur sanki yollar, dağlar, uzaklıklar olsa arada?
Geceleri baktığımda yıldızlar,
Gündüzleri baktığımda gök yüzünün rengi hatırlatır yine bana.
Maviyiz ikimizde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hikayem
RomanceInsan seveceği kişiye karar veremez aşık olduğun ya da olacağınız insani kendiniz belirleyemezsiniz eğer o kişi gerçekten kaderinizse elbet bir gün birleseceksinizdir ve Eğer gerçekten birini sevdiyseniz, her ne olursa olsun Savaşmaya değer.