İKİZ KAN Bölüm 3

548 46 55
                                    

Merhabalar,..:D yeni ve uzun bir bölümle daha karşınızdayım..:D resimdekiler, Anda ve Altu.. İkiz kardeşler..

nese  lafı uzatmadan sizi seçtiğim epic müzikle ve yazımla baş başa bırakıyorum efenim keyifli okumalar..:))

:))

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Klasikleşmiş bir değim: "Her iyinin içinde bir kötü ve her kötünün içinde bir iyi vardır" der. O halde hangisinden daha fazla korkmalıyız? O bir parça değişime uğramak isteyen bölüm bizi değişime sürüklüyorsa eğer bizi en çok hangisi korkutmalı o vakit? Doğru nedir o halde? Doğrunun içinde de bir parça yanlış barınıyorsa insanlık nasıl döner geriye? Bu döngüden nasıl kurtulmalı sahi?

Kan mı? Sonsuz akış kaynağı, var oluş sebebi!
Sahi, o da artık bize ait değildi. Çok uzun zamandır biz bile kendimize ait değildik. Bundan öncede değildik, bundan sonrada olamadık. Çünkü biz geçmişte hiç biz olmadık. Hiç birleşemedik. Setler kurduk, duvarlar ördük. Çünkü bize sevmeyi değil, nefret etmeyi öğrettiler. Ve nefretimizden bir yıkım doğdu. Ve nefretimizden koca bir karanlık ordu doğdu.

Doğru, şimdi değiştik. Şimdi yıpranmış ve perişan bir değişime açtık gözlerimizi ama baktığımız aynalarda bile suretimizi göremedik.

Ah tanrım, bu azaptan kurtulmanın bir yolu yok mu?

Gecenin sesleri karanlığın ötelerinden yükselmeye başlamıştı. İnsanlarla dolu sokaklar boşalmış, gölgeler çöktüğünde karanlığın çocukları da yüz göstermişti. Müzik, dans, kan. Safkanların oluşturduğu sapkın kalabalık her zamanki mekanlarında parlak ışıklara bezenmişti.

Ama doğru, bu mekanlara insanlarda eşlik edebilirdi. İnsan mı? Çeşitli şartlar yükümlülüğünde bu insandan ne anladığınıza bağlıydı. Bir vampirin yahut bir safkanın mallarından biriyseniz o taktirde ayak basabilirdiniz. Bu en temel zorunluluklardan biriydi. Ancak Yüksek statülü bir safkan malıysanız, oldukça şanslı olabilirdiniz. Tabi bu şanstan ne anladığınıza da bağlıydı.

Doğru aç kalmıyorlardı. Safkanlar onları besliyordu. Onlar da safkanları.

Karanlığın içinde, kırmızı, mavi ve beyaz ışıklar altında vampirler, köleleriyle müzik altında yarı çıplak dans ederlerken oldukça seksi ve vahşi görünüyorlardı. Kızıl ışıklar altında kokainden başları dönen zavallı köleler sahiplerinin tüm sapkın emirlerine boyun eğiyorlardı. Bu zamanla onlarda alışkanlığa dönmeye başlamıştı. Zira baş etmenin başka yolu yoktu.

"Tanrım. Şu eliterden biri değil mi?" Dedi, kızıl koltuklarda oturan safkanlardan biri. Orada oturan beş kişilik mertebeli safkanların her biri yüksek sesli müziğin eşliğinde başlarını o yöne çevirdiler. Biri hariç.

"Sanırım o dans eden Alar." Derken dişi, kibirli gözlerini devirdi.

"Kendi malını mı öpüyor o. İğrenç."
"Kendi yemeğine aşık olan bir aptal daha." Derken diğeri,, kahkaha attılar.

SOLUKSUZ - "En karanlık ŞAFAK" Tüm Kitap SitelerindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin