Merhaba arkadaşlar, geciktim mi ne..:D evet efenim yine sahalardayım.. Davetin son bölümü ilüzyon mu gerçek mi huzurlarınızda,,, paylaştığım müzikle keyifle okumanızı dilerim..:)
"LEYLA." Diye bağırdı Arden. "Aman allahım. LEYLA..." Derken ayağa kalktı. Ellerinin titrediğini fark etmedi. Öyle ki nefesi kesilmişti. İçinde oluşan nefret, kin, intikam duyguları birbiri içine girdiğinde sağ gözü seğridi. Hızla nefes alıp verirken o, eşinin yüzünde hiçbir ifade görünmedi.
Arden, öfkeyle eşine bakarken onun ifadesiz durumunu anlamadı. Barlas da dönüp bir kez olsun ona bakmadı.
************
Yavaşça gözlerini açtığında Alp, tekrar karların yağdığını gördü. Bu olamazdı. Şaka mıydı? Neden, neden başladıkları yere dönmüşlerdi? "Oyunbaz Kurt." Dedi içinden. " Lanet olsun." Elinde ki kasaturayla Leyla'nın çizilen kolunu kesip kanını akıttığın da yarayı emerek dışarı tükürdü. Bunu birkaç kez tekrarladığında Leyla gözlerini açmaya çabalarken nefes almaya çalıştı. Başını ona çevirip derin bir nefes aldığında Alp alnını alnına dayadı. " İyi misin? İyi misin Leyla?" Diye sordu. Kalbi korkudan deli gibi atıyordu. Başını sallamaya çalıştı Leyla.
"İyiyim. İyiyim ben." Diyebildi. Derin bir nefes daha aldığında kaşlarını çatarak ellerini yumruk yaptı. Leyla etrafına baktığında gözlerini devirdi. "Neden?" Dedi. "Neden yine buradayız?" Dudaklarını birbirine bastırarak ayağa kalktı Alp sonrada isterik bir gülümseme attı. "Kodumun safkanları." Dedi. Dişlerini sıkarken ona baktı Alperen. "Bu" dedi. "Bu gördüğün şeyler Leyla. Bunlar benim kabuslarım. Biz devasa bir kum saatinin içindeyiz. Aynadan geçtik hatırladın mı? Benim kabuslarıma geldik. Çorak arazi ve su. Tabi ya." Derken hızla bir ileri bir geri yürümeye başladığında bir elini avucunun içine koydu. Gözlerinde delilere özgü bakışlar vardı. Leyla ona bakarken ayağa kalktı.
"Ne demek istiyorsun?"
"Dönüp duruyoruz. Şuraya etrafına bak. Bu kum saatinin özelliği her iki tarafında kum olması değil. Yarısının buz olması. Ateş ve buz hükümdarının bize hediyesi. Bu iki dünya benim kabuslarım ama içinde ki canavarlar onlara ait. Bizimle oynuyorlar. Bizi çıldırtacaklar." Derken tekrar isterik bir gülümseme attığında yine bir yukarı bir aşağı yürümeye başladı.
"Hey dur. Dur daha bilmiyoruz. Buradan çıkmanın bir yolu olmalı."
"Nereye? Nereye LEYLA nereye? Kapana kısıldık." Deyip yaralı kolunu tutarak ona gösterdi. "Bak görüyor musun? Bu benim kabusum olabilir ama burası bir ilüzyondan fazlası. Eğer burada ölürsek, gerçekten ölürüz." Derken gözleri öfkeyle parladı.
Leyla hızla nefes alırken Safkanların kendilerini hapsettikleri alana baktı. Burası tüm doğa olaylarının başlangıç noktası gibiydi. Karşıda bir kez daha gördüler kurdu ve o bir kez daha kayboldu. İleriye bakarken mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLUKSUZ - "En karanlık ŞAFAK" Tüm Kitap Sitelerinde
FantasyEn uzun en çaresiz geceni düşün insanoğlu, sabah olmadı mı? O halde aç gözlerini, Ölmek dediğin dirilmeye eş değil mi yani? Bırak kıyamet kıyam olsun,, Uyanışın yok oluşun olsun...Yeter ki uyan bu kan uykulardan. vazgeç ki göreceğin en ta...