Merhabalar arkadaşlar, uzun bir aramı oldu ne..:D neyse,, umarım yeni bölümü seversiniz..:D Bu arada fotoğraftakiler Leyla ve Alperen.:D
keyifli okumalar efenim..:)Güneş doğuyordu. Yeni bir sabah, umudun gün yüzüne çıkmasını bekleyen insanların bekleyişlerine ortak bir hüzün taşır gibiydi. Ama insanlar umuttan yoksundular. Onların bildikleri ve istedikleri bu sabahında gecesinin de huzuruydu. Huzurun yok oluşunu uzun yıllar evvel ataları görmüştü. Ve onlardan doğan çocukları. Tıpkı bir kıyamet senfonisi gibi, yıkım getiren ahenkli tonun sesini çok uzun zaman önce duymuşlardı.
Bugünün gecesinde aynı senfoniyi bir kez daha duymak oldukça yıkıcı olurdu. Tek bir tınısı bile istenmeyecek düşler görmenize neden olabilirdi.
Safkanlar gecenin hazırlıklarını sürdürüyorlardı. Uzun bir sürenin ardından insanoğlundan gelen avcı soyunun ileri gelenleri ile bir yemek düzenleyeceklerdi. Birkaç gecedir avcılar ile vampirler arasında savaşın patlak verileceğine dair yayılan dedikoduları ve panikleyen soydaşları, bu geceki yemekle sakinleştirebileceklerini düşünüyorlardı. Yeterince asi mevcuttu. Küçük bir direniş işleri zorlayabilir yada dengeleri değiştirebilirdi. Tıpkı ak ve kara kulede olduğu gibi.
Gece ve gündüz okulunda gündüz öğrencilerinin arasında oldukça popüler olmuşlardı kardeşler. Safkanlara karşı gelmek de ne demekti? Akıllarını mı oynatmışlardı? Vampirlerin özel alanlarını işgal etmeleri yetmezmiş gibi, insanlarında başlarını belaya sokacaklardı öyle mi?
Leyla gösterişli okulun ikinci katında ki uzun koridorda yürürken, kendisine bakan gözlerden oldukça rahatsız olmuştu. İki adım sonra durdu ve derin bir nefes alarak kendisini izleyen kızgın ve şaşkın bakışlara çevirdi başını.
"Neye bakıyorsunuz siz?" Uğultular çoğalmıştı. İçlerinden biri başını çevirdi.
"Yakayı ele verdiniz sonunda. İstediğini elde ettin mi bari?" Başını çevirirken Leyla oldukça kızgındı.
"Elde etmiş olsaydım. Böyle aptal aptal bakamazdınız." Ne söylediğinin farkında değildi Leyla, zira neden bahsettiklerini bilmiyordu. Sadece orada durup kendisine böyle düşmanca tavırlar sergileyen aptallara istedikleri cevapları veriyordu.
"Bu ne demek ya? Başımızı belaya mı sokacaksın bizim? Sen ve senin gibiler yüzünden kurulu düzenlerimize misillemeler yapılıyor. Sizin başlattıklarınızı biz ödüyoruz. Sen kimsin de safkan ırkını karşına alıyorsun? Üstelik onların inşaa ettiği bu lüks okulda okurken. İstedikleri an harcayabileceklerken seni, yinede gelmene müsaade ediyorlar." Dedi içlerinden sarışın olan bir adım öne çıkarken. Kaşlarını çatarak hızla nefes alıp vermeye başladı Leyla.
"Sizin gibi burnu boktan çıkmamış avanak sürüsü benim ne yaptığımı anlayamaz. Ne yapmak istediğimi. Rahat mısınız yani. Rahat mısınız evlerinizde? Dışarıda onlarca insanı mal olarak alırken Safkanlar, tıpkı bir oyuncak gibi oynarken onlarla, işleri bittiğinde vampirlere pazarlayıp daha aklımın alamadığı onlarca duruma maruz kalırken, rahat mı hissediyorsunuz kendinizi?" Derken hırsla, ona bakıyordu diğerleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLUKSUZ - "En karanlık ŞAFAK" Tüm Kitap Sitelerinde
FantasyEn uzun en çaresiz geceni düşün insanoğlu, sabah olmadı mı? O halde aç gözlerini, Ölmek dediğin dirilmeye eş değil mi yani? Bırak kıyamet kıyam olsun,, Uyanışın yok oluşun olsun...Yeter ki uyan bu kan uykulardan. vazgeç ki göreceğin en ta...