Karanlık prens Bölüm 18

124 16 10
                                    

Evvet işte dolu dolu yeni bölümle karşınızdayım millet.. "medyada ki Leyla"  paylaştığım openingle yani müzikle okuyabilirsiniz.. Keyifli okumalar...

 Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bu göğsünün derinlerinden gelen sızı da neydi böyle? Hızla gözlerini kapayıp açtı Alperen. Bu üzerinde ki ağırlıkta ne?  Başını kaldırdı ve çatının üzerinden eve baktı. Leyla dönmüş müydü? 'Leyla!' doğru ya, yüzüne bakamıyordu ne zamandır. Derin bir nefes aldı ve oturduğu yerden kalktı. Pencereden kendi odasına girdi. Öylece bakınırken eline cd lerden birini aldı. Annesinin geçen yıl on altıncı yaş  gününde hediye ettiği Fahir Atakoğlu adında eski bir bestecinin müziklerini buldu. DVD ye koyacağı sırada kapısı çaldı.

"Alp." Dedi Arden. "Leyla nerede? Telefonuda kapalı. Seninle gelmedi mi?" Diye sorduğunda şaşırdı Alperen ama belli etmedi.

"Ah. Hayır merak etme. Genç kızlarda sık görülen sendromlar bunlar sende bilirsin. Muhabbete falan dalmıştır. Ben onu bulurum." Derken gülümsemeye çalışsa da, Arden pek inanmış gibi görünmüyordu. Alp hızla ceketini alıp, annesinin omuzunu tuttu ve başını öptü. "Merak etme yemeye yetişiriz." Diyerek hızla kapıdan çıktı.

Doğru değildi biliyordu. Saat kaçtı? Leyla'nın bu kadar süre kimseye haber vermeden dışarıda olmasının imkanı yoktu. Hava yağmurluydu ve gökyüzü alaca bir kasvetle doluydu. Sorunlu geceler uzun zamandır pek çok sorunla gelirdi. Bu gecede o sorunlardan biri olacak gibiydi. Vampirlerin şafağında nereye gidebilirdi ki?

***********

"Hmm. Ses kesildi." Dedi safkanlardan biri. Gölgelerden başlarını kaldıran elitler parlak gözleriyle  pencereden dışarıya baktılar. Ak lord kımıldamadı. Elinde ki gümüş kaplı kitabı incelerken yanına tebası alt safkanlardan bir dişi geldi. Keskin gözleri çekikti ve saçları çenesine dökülüyordu. Elinin birini göğsünde yumruk yaptı ve başını eğdi.

"Efendim." Dedi. "Biraz önce Kara kuleden sızan bazı gölgeler görülmüş. Anlaşılan olası bir hareketlilik var."

Başını kaldırmadı ama gülümsedi Anda: "Hmm. Yeni bir oyun mu oynuyorlar dersin." Derken sayfalardan biri kendi kendine çevrildi. "Misk kokuları giderek çevreye yayılıyor."

Kendi aralarında konuşmaya dalan Safkanlar aniden konuşmayı kestiler. Gözleri karanlıkta parlarken ihtiyaçları varmış gibi derin birer nefes aldılar.

************

Hızla nefes alıp veriyordu Leyla. Korkudan mı? Heyecandan mı? Tek başına olmak yeterince sıkıntıydı. Bir dakika, o tek başına değildi ki? Naz. Doğru ya, o neredeydi? Kaçabilmiş miydi? Kaçıp kurtulmasını umdu. Bir iki adım geriye attığında birden gökyüzü çizgi çizgi parladı ve ardından yüksek sesli bir gürültüyle çınladı.

SOLUKSUZ - "En karanlık ŞAFAK" Tüm Kitap SitelerindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin