-İTİRAF-5.Bölüm

16.6K 677 41
                                    

Acımasızlık şuan vücudumu ele geçirdi.Çünkü bu adama asla acımıyorum.Acımayacağım da.

Bu hayatta tek başıma kaldım ve hepsi bu adamın suçu.
Annem,Ablam. Umutlarım,Hayallerim,
Duygularım,Hepsinin katili bu adamdı.

Oysa ben böyle bir kız değildim.Bu kadar acımasız olamazdım.Pazarda susuz bırakılıp ölen civcivlere bile saatlerce ağlayan bir kızdım.

İçimde iyiliğe dair olan ne varsa,eline bir fırça alıp tek tek siyaha bulamıştı.

Babama döndüm.Ağlıyordu.Ağzından çıkan kanlar çenesine doğru bir yol izleyip,beyaz gömleğinin renginin değişmesini sağlamıştı.

Ama ne kalbim nede aklım bir sinyal vermiyordu.Belki de biranda içimi bir his sarmalıydı 'bu kadar acımasız olamazsın,olmamalısın' demeliydi.Ama hiç birşey hissetmedim.En ufak acıma,pişmanlık duygu barındırmadan yarım bıraktığım işe devam ettim.

Dilinden kesilen küçük bir parçaydı.Şanslıydı.Hala mırıldanmasından konuşabildiğini anladım.Elimdeki küçük et parçasını bir kenara fırlattım.Elim kırmızı gibi görünse de bana siyah bir zifrit kadar iğrenç ve pis geliyordu.

"Bak baba.Yarattığın esere bak.Beni nasıl baştan yaratıp.Hayatımı mahfettiğine bak."

Elime bulaşan kanını üzerine sildim.Elime bulaşmış olması bile bir mikropluktu.

"Annene benzemişsin-"

Ağzı kan dolduğunda kafasını yana çevirip ağız dolusu tükürdü.Ardından kafasını yavaşça kaldırıp yüzüme baktı.Ve sinirlerimi zıplatacak kadar iğrenç bir şekilde sırıttı.

"Onun gibi bir orospu olmuşsun."

Deyip daha çok sırıttı.Gözlerimin içine baktığında gülmesi yarıda kesildi.Bir insan bir bakışla öldürülebilseydi şu an gerçekleştirebilirdim.Eğer bir insan ruha acı çektirebilse bu adamın ruhu ellerimin içinde un ufak olurdu.

Belime koyduğum bıçağı aldım ve elinin serçe parmağını hiç tereddüt etmeden kestim.Boğazını yırtmak istercesine bağırıp depoyu inlettiğinde sırıtma sırası bendeydi.

Çığlığı her acımasızca yaptığım işkenceyle büyüyordu.Sesi artık kulakları çınlatacak kadar fazla çıkıyordu.Ve o bağırıp her insaf dilediğinde ben daha da insafsızlaşıyordum.

Duvarın dibine önceden koyduğum kolonyayı yavaş ve ruhsuz adımlarla alıp tekrar babamın yanına döndüm. Yapacağım şeyi anlayıp geri geri kaçmaya başlamıştı.Ama ben ondan önce davranıp kestiğim parmağının üzerine dökmüştüm bile.

Tüm gücüyle bağırmıştı.Ama hala bayılmadan acıyla haykırıyordu.Kestiğim parmağını ellerinin arasına almış acıyla haykırıyordu.Birkaç dakika sonra fazla acıdan bayılmıştı.

Ama gebermeden elimden asla kurtulmasına izin vermezdim.

Kenarda içi pis suyla dolu ve beklemekten rengi değişmiş  kovayı yerde hareketsiz yatan babamın yüzüne çarptım.Aniden üzerine dökülen soğuk suyla sıçrayıp anlamadığım birşeyler mırıldandı.

Ardından bakışları yüzümde gezindi.

"Affet kızım.Ben ettim sen etme.Acı bana yalvarırım acı."

Yere eğildim ve saçlarını elimle kavrayıp bana bakmasını sağladım.

"Sen ne anneme,ne ablama acıdın mı lan.?"

Kafasını aşağı indireceği sırada daha çok kavrayıp bana bakmasını sağladım.

"Ulan ben kendimi bildim bileli.Babam yoktu.Yüzünü bile göremedim.Bir kez olsun sarılamadım.Annem de sırf biz babasız kalmayalım diye senin gibi bir puştla evlendi."

KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin