Oğuz şaşkınca bana baktığında ne desem acaba diye düşündüğünü çok iyi biliyordum.
"Hiçbirşey olmuyor abla."dedi ondan beklenmeyecek bir sakinlikle.
"Urazı kim vurdu Oğuz.?"
Duymadığımı düşündüğü için aniden sorduğum soruyla şaşırdı.
Derin bir nefes verdi.Artık yalanlayamayacağını anlamıştı.
"Bilmiyoruz abla ne bana ne Aliye söyledi."
"Nerde peki şimdi."
"Dövüş salonundaymış."
Oğuzun odasından çıktığım gibi kapıya koştum.
O inatçı keçi asla söylemezdi ne olduğunu.Ama ben öğrenecektim.
Üzerime hırka dahi almadan dışarıya çıkmıştım.
"Çabuk arabamı getirin."
Aldıkları emirle koşarak garajdaki range rover marka jipi çıkardılar.Hemen arabaya binip doğruca dövüş salonuna sürmeye başladım.
Uraza birşey olduğu kesindi.Ama bunu söyleyecek biri değildi.
O yüzden ben öğrenmeliydim.
45 dakika gibi bir sürede salonun önündeydim.
Kapıdan içeri girdiğimde sessiz olması dikkatimi çekmişti.Beni şoka sokan ise Urazın adamlarının da olmamasıydı.
Kapı dahil hiçbir yerde koruma yoktu.
Ringe baktığımda dövüşe çıkan yoktu anlaşılan.Dövüş salonunun kütüphaneye dönmesi bunu kanıtlıyordu.
Urazın kendi odasına doğru adımladığımda gelen seslere kulak kesildim.
"O maymun patronunuza söyleyin ne istediyse yaptım rahat bıraksın meleği yoksa yemin ederim hiçbirinizi yaşatmam."
"Hop ağır ol bakalım jilet efendi.Patron birazdan gelecek anlatacaklarını ona anlat."
Adamın dediklerinden kısa bir süre sonra salonun girişinde baston sesleri duyuldu.
Olduğum yere iyice gizlenip Jileti kurtarmanın bir yolunu aradım.
Ne yapacağımı şaşırmıştım.
Görüş hizama bir gözü olmadığı için siyah korsan bandıyla kapatılmış yaşlı bir adam girdi.
Patron bu olmalıydı.Yüzündeki jilet ve ağır yanık izleri ölümün ucundan döndüğünün kanıtıydı.Ve neden bilmiyorum ama çok tanıdık geliyordu.
Elindeki bastonu her yere koyuşunda zeminden çıkan sesle iyice yaklaştığını anladım.
Jiletin olduğu odaya girdiğinde bende biraz ilerledim yakında durmalıydım.
"Bakın burda kimler varmış."
Sinir bozucu şekilde güldü ve devam etti."Aşk adamı Kurtgöz"
"Sizi görmek de çok hoş göt adamı Haldun Götveren"
"Şu soyadımı söylemeyi bir türlü beceremedin Jilet.Götveren değil Güngören."
"Bu göt verdiğini değiştirmeyecek."
Sinirlenen yaşlı adam belindeki silahı çıkardığında gizlendiğim yerden çıktım.
Ama adamın silahın kabzasıyla Urazın yüzüne vurduğunu gördüğümde küfür etsem de tekrar gizlendim.
O anda Haldun denen adamın piyonlarından biri önümden geçeceği sırada önüne atlayıp boynunu hızla sola çevirdiğimde boynu kırılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık
AkčníBu Hikaye Ateş ile Barutun Hikayesidir... Uçak biletime tekrar bakıp uçağa doğru hızla yürümeye başladım.Ama güçlü bir kol kolumdan sertçe tutup kendine çevirdi.. "Beni bırakıp nereye gidiyorsun.."diye tısladı. "Bak biz olamayız anladın mı?Sen ateşs...