"Cennetteki kadının kızıyım"

12.9K 515 12
                                    

Derin bir Karanlık...

Birşey görmek istiyorum ama olmuyor.Her taraf gecenin karanlığı kadar kara.

Karanlıkta bir sima çıkıyor karşıma.Bulanık sima biranda poyraz oluyor.Bana gülümseyerek bakan Poyrazla ne kadar özlediğimi fark ediyorum.O gülümser gülümsemez içim ısınıyor.Elimi uzatıyorum ona.

Tam elini tutacak iken birden jilet karşıma çıkıp poyrazı vuruyor.Anında kaybolan süliet ile çığlık atmak,bağırmak istiyorum lakin sesim soluğum çıkmıyor.Avaz avaz susuyorum.

Terli bir şekilde aniden yataktan sıçradım.Sıçramam ile inlemem bir oldu.Hala kabusun etkisindeyken etrafa göz gezdirdim.

Yabancı gelmeyen odayla tekrar jiletin evinde olduğumu anladım.Dünkü maçtan sonra bayılmış olmalıydım.Jilette beni evine getirmişti.

Birkaç dakika sonra odanın kapısı açıldı.İçeri giren Urazla yatakta doğruldum.

"Yüzün bembeyaz birşey mi oldu?"diye sordu merakla.

"Kabus gördüm."

"Ne hakkında kötü bir kabus gördün?"

"Ne hakkında olabilir.Hatta dur ben söyleyeyim.Rüyamda Poyrazı gördüm.Kabusumda bile gözlerimin önünde poyrazı tekrar vurdun."

"Anladım.Şimdi daha iyisin en azından.Az sonra yemek getiririm.Sonra ağrı kesici içersin."

Beni takmadan odanın kapısından çıkacağı sırada sehpa üzerindeki bibloyu kapıya doğru fırlattım.

"Senden hiçbirşey istemiyorum anladın mı?"

Yine hiçbirşey demeden odadan çıktı.Sinirle arkama yaslandığımda her yanımda morluk ve ezikler olduğunu gördüm.Fena haldeydim.

Biraz da olsa dinlenmeye çalıştım. Ama burnuma gelen yanık kokusuyla hem jiletin yemeği yaktığını hemde acıktığımı fark ettim.

Koca dövüş salonunu işleten adamın hizmetçisi,aşçısı mı yoktu yani.

Odadan çıktığımda kilitli olmasını bekliyordum ama değildi.Beni tutsak gibi tutmuyor muydu yani.

Merdivenden inerken ağzımdan kaçan inlemeleri tutamıyordum.Düşündüğümden de kötü halde olacağım aklıma gelmezdi.

Zar zor salona indiğimde tamda düşündüğüm gibi mutfakta ağır bir yanık kokusu ve bir adet beceriksiz Jilet vardı.

Hiçbirşey demeden salondaki ceketimi üzerime geçirdim.Durup onunla yemek yiyeceğimi düşünmüyordu değil mi?

Dış kapıya gittiğimde kilitliydi.Sinirle Jilete döndüğümde mutfak kapısına yaslanmış nasıl kaçmak isteyip beceremeyeceğimi izliyordu.

"Aç şu kapıyı Jilet."

"Bir şartla."dedi kendinden emin bir şekilde.

"Benim sinirlerimi bozma aç şu kapıyı dedim."

"Ama daha şartımı bile sormadın."

"Öğrenmek istemiyorum çünkü aç şu kapıyı."

"Eğer birlikte bir yemek yememize yardım edip izin verirsen elini kolunu sallaya sallaya gidebilirsin."

"Asla.Çabuk aç şu kapıyı dedim.Derhal."

"Peki o halde.Burda kalalım birlikte."

Kapıyı istediğini yapmadığım sürece açmayacağını biliyordum.

En iyisi kabul edip bu evden biran önce gitmekti.Ceketimi çıkarıp tekrar bej rengindeki koltuğun üstüne koydum.

Mutfağa girdiğimde ağır derecede yanık kokuyordu.

KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin