"Affetmek"

5.4K 303 348
                                    

Affetmek neydi ki? 8 Harfli bir kelimecik..Oysa affetmek..Dünyadaki en acı şeylerden biriydi..

Affetmek kolaydır...Zor olan Onu affettiğiniz için kendinizi affedebilmektir..Affettim diyince affolunmuyordu ki..

Akan o kadar gözyaşı..Acı..Perişanlık..Bunlar olmamış gibi yapmak.Hiç bir şey olmamış gibi davranmak..Yaşanılanları unutmak..

Ve bende yaşanılanları unutamıyordum..Ben onun yanımda olmasını isterken yanımda hep başka birilerinin olması..Güvendiğiniz dağlara kar yağdırıyordu..Bu arkanızda birinin olduğunu bildiğinizden kendinizi geri atmanız ama kimsenin sizi tutmayışı ve tek başına ağlamak gibiydi..

Bardaktaki kahvenin son yudumunu da alıp koltuk'dan kalktım..Kapıyı açtığımda uzun zamandır görünmeyen Uraz vardı karşımda..

"Ne var..Ne istiyorsun?"dedim sorgularcasına...Gerçekten onu şu an çekemezdim..

"Arnavut kamil kim?Bütün adamlarını toplamış buraya geliyormuş."dedi telaşla..

"Ne için?"

"Seninle kapatacak bir hesabı varmış"dediğinde çok şaşırmıştım..

"Gelsin bakalım geleceği varsa göreceği var.."dedim..Ama gülmemek için dudağımı dişliyordum..

"Merak etme ben bütün adamlarımı topladım..Kuş uçurtmuyorlar.."

"Yazık olacak o kadar adama"dedim fısıltıyla..

"Ne..Anlamadım.."

"Yok bir şey..Ne zaman burada olur.."

"Yarım saate.."dediğinde koltuğuma geri oturdum..Ve bir sigara yaktım..

Aradan 10 dakika geçtiğinde dışarıdan vurma,kırılma sesleri geldiğinde Arnavut'un geldiğini anladım..Sesler kesildiğinde kapı sert bir şekilde açıldı..Ve Arnavut silahı bana doğrultmuş..Aliyi ensesinden tutmuş bir şekilde üzerime doğru yürüyordu..Uraz silahını çıkarıp adama doğrulttu..

"İndir lan o silahı.."dedi tıslarcasına..Şakaklarından inen boncuk boncuk ter ile korktuğunu anlayabiliyordum..

Arnavut cevap dahi vermeden bana doğru yürümeye devam ediyordu..Dibime kadar girdiğinde namlu alnımın ortasındaydı..

"Sık ve bitsin her şey"dedim kararlılıkla..

Tetiği çektiğinde Uraz gözleri fal taşı gibi açılmış izliyordu..Galiba inme inmişti..

Arnavut ateş ettiğinde Uraz gözlerini sımsıkı yummuştu..

Uraz'dan

Gözlerimi açtığımda hiç beklemediğim şey ile karşılaştım..

Arnavutun bir kolu siyahın omzunda bir kolu alinin..Gülüşüyorlardı..

"Ne-ne oluyor.."dedim şaşkınlıkla.Ama beni taktıkları söylenemezdi..

"Siyah bu adam kim senin ki nerede.."dedi Arnavut..Cehennemin dibinde Poyraz piçi..

"Bilmiyorum valla kim?."dedi Siyah.. Dudakları hafif yukarı doğru kıvrılmıştı..Dört gözle gülümsemesini bekliyordum...Ama sadece yukarı kıvrılmakla kalmıştı..Yine düz bir çizgi oldular..

"Ulan sen kimsin de siyahın mekanına giriyorsun.."ve silahını alnıma dayadı..

"Boş silahla mı beni korkutacaksın Arnavut?."dedim..

Silahı yukarı kaldırıp bir el ateş etti..Ve yakama yapıştı..

"Bu silah ancak karanlığa boş..Bu kadar kendine güvenme Uraz bey..Kapıdan adamlarının leşlerini kendin toplarsın.."

KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin