HÜCRE

3.9K 249 43
                                    

Şaşkınlıkla gözlerimi kırptım..Sevdiğim adam karşımda eğilmiş hayatı olmamı,Hayatım olmayı teklif ediyordu..Ama içimde sanki küçücük bir hücre 'İstemiyorum'diye bağırıyordu..Bütün hücrelere karşı gelip istemiyordu böyle bir şeyi..Poyraz benden cevap beklercesine bana bakmaya devam ediyordu..Ama ben neden küçücük de olsa istemediğimin nedenini arıyordum..Belki Poyrazın bende yarattığı acı yüzünden,Belki de hazır değilim..

"Poyraz..Ben düşünmek istiyorum.."dedim.Ama asla onun üzülmesini istemiyordum..

"Tabi ki..Ben, sen evet demeden karşında eğilmekten hiç bir zaman bıkmayacağım.."dedi ve doğruldu..Alnımdan öptüğünde gözlerimi yumdum..Evlenmek..Her karanlık gecede poyraza sığınmak..Her gün aynı tavana bakmak..Sabah uyandığımda yanımda bana gülümseyerek bakması..

Böyle düşününce gülümsedim..Hayal etmek dahi çok güzeldi..Gülümsemem yine hücrenin'İstemiyorum'diye bağırmasıyla soldu..Kafamı kaldırdığımda Ali ve Jilet kapıdan bize bakıyorlardı..Ali Jilete bakıp bana döndü..

"Siyah..Ben işi bırakmak istiyorum..Artık senin yanında çalışmak istemiyorum"dedi..Ben yanlış duymamıştım değil mi?

"Ne."dedim..Tek istediğim şey yanlış olduğunu duymaktı..

"Yakında da evleneceksiniz zaten.."Dedi yüzüğü göstererek.."Seni her zaman koruyan biri olacak..Bu tabloda ben fazlalık kalırım.."dedi  acıyla gülümseyerek..

Jilete baktığım da Gözlerimi delip içime girmişti..Anında 'İstemiyorum'diyen hücrenin yanına bir tohum daha ekmişti..Ve kalbimden öpmüştü sanki beni..Nasıl bir adamdı bu..Dokunuşu dizlerimin bağlarını çözüp kendine bağlattırıyor..Bakışları İçime işliyordu sanki..Son kez bana baktı..

"Mutluluklar dilerim.."dedi..Ama bu sözlerin altında çok şey gizliydi..Son söz..Son Bakış..Son sessiz çığlık..

Yumruklarını ve dişlerini sıktığını görebiliyordum..Kasılan çenesi ve beyazlaşan yumruğu içimi burkuyordu..Daha fazla dayanamayıp kapıyı açıp çıktı..Ayaklarım benden izinsiz öne doğru bir adım attığında poyraz da şaşırdı..Aliye  baktığımda bana bakıyordu..

"Ali..Gidemezsin..Beni bırakamazsın..Sen benim Babam,Annem,Ağabeyimsin.."dedim ve yanına gidip kafamı göğsüne koydum..Ellerimi kaldıracak gücüm yoktu çünkü..

Elini saçıma koyup;"Benim siyah görünen beyazım..Bana kızma olur mu?Ben hep seni ince giyince uyaracağım..Her hasta olduğunda çorbana daha güçlü ol diye kırmızı biber koyacağım..Her sana namlu doğrultulduğun da düşünmeden önüne atlayacağım..Kızım..Kardeşim..Evladım..Affet beni.."

Deyip saçımdan öptü..

"Ali..Karanlık seni çok benimsedi..Gitme.."dedi poyraz..Bu benimsemek değildi..Bu varsayımdı..Ben Aliyi ve oğuzu her zaman Ailem varsayacaktım..

"Poyraz..Senin canından çok sevdiğin dostun..Gözünün önünde intihar etse emin ol sende yapardın..Ona iyi bak..Kızın..Kardeşin..Evladın gibi bak..Gözünden sakın onu poyraz.."

Kafamı göğüsünden kaldırmadan elleriyle göz altlarımı sildi usulca..Bilirdim..Eğer beni ağlarken görürse "Sikerim böyle işi ,gitmiyorum"derdi..Gidemezdi..

Kafam boşlukta kalınca anladım Ali'nin gittiğini..Bedenimin bir yanı Ali için ağlıyor,Bir yanı intihar eden Uraz için acı çekiyordu..Mutlu olmam gerekiyordu oysa ki..Sevdiğim adamdan evlenme teklifi almıştım..Ama ben acı ve hüzün karışımı bir havuzda yüzüyordum..

Ali'den

Uraz'ın yanına oturup sırtını okşadım..

"Uraz..Yapma lan artık..Unut onu..Başka kadınlar gibi say onu.."dedim..Canımdan sevdiğim dostum gözümün önünde eriyip küle dönüyordu..Dün Hastaneden çıktığımda karanlığı bulamadım..Bende Uraz'ın evine gittim..Kapıyı çaldığımda ise kimse kapıyı açmamıştı..Aradığımda da cevap alamayınca daha da korktum..Ne yapacağımı düşünürken Bir sinirle düşünmeden kapıya omuz atıp kırdım ve içeri girdim..Salonda kimseyi göremeyince Hemen üst kata koştum..Banyoda kapının altından gelen sularla şeytan çarpmışa döndüm..Kapıya koşup açmaya çalıştım ama kilitliydi..

"Uraz..İçeride misin..Aç kapıyı konuşalım hadi.."dedim ve kapının kulbunu tutup açmaya çalıştım..

"Biliyor musun Ali..Poyrazı öldürdüğümü düşündüğünde bana öyle nefretle bakıyordu ki,Onu sevmekten utanmıştım..O uyurken yanına sokulduğum da o Poyraz diye sayıklarken ben onun adını söyleyerek ağladım..Bir kabus görmüştü..Poyrazı rüyasında da vurmuşum..Bana öyle bir bakıyordu ki..O bakışın altında eziliyordum ben Ali..Kapısında,Yağmurun altında ağlarken anladım ben Ali..Bu aşk beni öldürecek dedim..Bu aşk olmaktan çıktı kara sevda oldu Ali..Ben mezarda yatarken yanımda uyudu ya..Poyraza gitmedi ya..O an dünya benim oldu..Ama beni elbet bırakıp gidecekti..Ben onu hayal ederken bile yeniden aşık oldum ona..Onu özlerken..Onu unutmaya çalışırken..Şimdi beni Poyraz arayıp evleneceklerini söyledi Ali..Şimdi bir düşün benim bu kalbim ne kadar acıyor..Şimdi ben bu acıya son vermeyeyim de kim versin Ali.."dediğinde dizlerimin bağı çözüldü..Ağzımdan kelimeler çıkmıyordu..Çıksa da ne olduğunu bile duymuyordum..

"Uraz..Karanlık diğer kadınlar gibi bir sürtük..O masum insanları öldüren bir cani..O kalbi taş olmuş bir kadın.."dedim..Gözyaşlarım akarken tanrıdan tek dileğim, ilk ve tek dostumun cansız bedenini görmemekti..Bunun için yanlış olduğuna kalıbımı basacağım şeyleri doğruymuş gibi söylüyordum..

"Ali..İnan bende denedim bunları..Kendime yalan söyledim..Ama doğru olduğunu varsaydığım her yanlış beni ona itti..Ben güçsüzüm Ali..Ben Jilet Kurtgöz..Kurşundan Değil..Karanlık bir aşktan öleceğim şimdi..Ve sen benim önüme atlayamayacaksın.."

Dediğinde kalbimin atışları kulaklarıma doldu..Nasıl hızlı attığını duyuyordum..Kapıya bakıp Omuz attığımda jilet küvete su doldurmuş ve içine dalmıştı..Hemen ellerimle yakasından tutup suyun içinden çıkardım onu..

"Atlarım ulan..Sen benim ilk ve tek dostum..Kardeşimsin..Ben her ölümünün önüne atlayacağım, Son nefesime kadar.."

Ben geçmişi düşünürken Jilet yanımda denizi seyrediyordu..Eski jilet Kurtgöz'den eser yoktu şimdi.Kilo vermiş ve sakal bırakmıştı..Moraran ve şişen göz altları çok yorgun olduğunu gösteriyordu..Karanlık kardeşimi yavaş yavaş tüketsen de senden nefret edemiyorum..Belki bunların sorumlusu jilettir..Zorla güzellik olmayacağını öyle acı verecek bir şekilde öğrenmişti ki..Şimdi acıdan kıvranıyordu..

Karanlık'dan

Evde oturmuş etrafı izliyordum..Ne yapacağımı bile henüz bilmiyordum..İlk önce içimdeki o küçük hücrenin nedenini bulmalıydım..Neden bu kadar küçük olmasına rağmen beni rahatsız ediyor..

Ayağa kalkıp sehpanın üzerindeki telefon ve anahtarı alıp evden çıktım..Kapıdaki korumalar beni görünce hemen siyah bebeği ortaya çektiler..Arabadan inen korumayla arabaya ben bindim..Ve sahile sürmeye başladım..Boğulduğum sahile..

Arabayla sahile ulaştığımda kıyıya park edip arabadan indim ve kaputun üstüne oturdum..Kafamı sağa çevirdiğimde Ali ve jileti gördüm..Jileti görmek içimdeki hücreyi dürttü..Ve hücre tekrar'ben buradayım'diye isyan etti..Aliye baktığımda ise elini jiletin sırtına koymuş her şey geçecek dermiş gibi sıvazlıyordu..

Ne konuştuklarını duymak için biraz daha yaklaştım..Ama beni görebilirler diye arkalarına geçip dinlemeye başladım..

"O poyraz şerefsizi seni arayıp evleneceklerini mi söyledi.O yüzden mi intihar edecektin.."dedi ali 

Poyraz jileti arayıp evleneceğimizi mi haber vermişti..Ve Uraz bu yüzden intihar edecekti..Nasıl böyle bir şeyi yaparsın Poyraz.. 









KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin