Hafıza Kaybı

10.9K 376 23
                                    

Multi:Uraz

Yaşamak kolaydır değil mi?doğarsın..gelişirsin..ve ölürsün bu kadar basit ama benim hayatım böyle değil..

hatta hayatının sıradanlığından şikayetçi olan bile var.Peki ben neden böyleyim..mutlu olmak benim kaderimde mi yok ki acaba, ya da çok kötü bir insanım ve tanrı mutlu olmamı istemiyor..bütün evren ölmem için bana teklif sunuyor. Bir gün kapımın önünde ip bulursam şaşırmam..

tamam iyi bir insan değilim, annesinin dizinin dibinde oturan sigara,içki,uyuşturucu nedir bilmeyen kızlardan değildim ama bir orospu yada bir psikopat değildim..ya da öyleydim.. evren insanları öldürmemi.bir sürtük olmamı ,o bar senin bu bar benim gezmemi..ve İstanbul'un benim olmasını istiyor..öyleyse bende ona cevap verecektim..anladım ki aşk bana göre değil,yanında olduğum herkes zarar görüyor..o zaman bende yalnız olurum ne demişler zirve tek kişiliktir...ama poyraz'dan vazgeçmek çok zor..

şu anda sahilde boş boş yürüyorum,varlığım bir boşluktan ibaret değil mi zaten?

artık yorulduğum'un farkına vardım.poyrazın evinden çıktığımdan beri yürüyordum..

o beni nasıl..nasıl...hatırlamaz..tabi yaa hafızasını kaybetti.. peki ama neden ? nasıl?cevabını bile dinleyememiştim çünkü poyraz beni kovmuştu.hemde en sinirlendiğim yönümden..en son gördüğüm poyrazın o sürtüğün dudaklarına yapışmasıy'dı.Ve sertçe kapıyı yüzüme çarpmışlardı..

şu anda burdaydım ve ne yapacağımı bulmaya çalışıyordum..neden poyrazın hafızası silindi?bu soruların cevaplarını nasıl bulacağımı bilmiyordum ama bana şu anda tek gereken şey güçtü..

o kadar güçlü olmalıydım ki İstanbulda kuş uçsa benden izin istenilip uçması lazımdı..

ve istanbulda sözü geçen tek insanlar mafyalardı elbet bu mafyalarında patronu vardı herşeyin bir üst kademesi,bir üst rütbesi vardı sonuçta ama ilk önce poyrazı doktora götürmeliydim..

hemen kalkıp etrafa bakındım ama taksi falan yoktu..tamam bundan sonra madem kötü bir kız olacaktık tam olalım değil mi?etrafa bakındığımda bir çocuğun arabanın etrafında dolandığını gördüm..demek onun amaç da aynı..etrafına baktı..ve elindeki taşla arabanın camını indirdi..tecrübeli olduğu belliydi..biraz daha izledim..sadece arabanın radyosunu söktü ve gidiyordu ki..koşarak saklandığım yerden çıktım..ensesinden yakaladığımda sıçradı..

"abla yapma nolursun polise verme beni yalvarırım"

"adın ne senin"

"oğuz abla"

"oğuz senden bir şey isteyebilir miyim?"

"tabi a-abla söyle ne istersen ama beni p-polise verme"

"bir şartla ?"

"istanbulun mafyalarını tanır mısın?"

"ne? ne mafyası abla benim kötü şeylerle işim olma-"sözünü tamamlayamadan ensesine vurdum.

"kes lan arabanın radyosunu da ben söküyordum zaten değil mi? yardım etmezsen polise veririm seni haa"

"tamam tamam bilirim, bütün kötü adamları yalnız abla sakın ha onlara bulaşma onlar istemediği adamı İstanbul da yaşatmazlar İstanbul'un patronu gibidirler onlar"

kolumu omzuna atıp onu kendime çektim ve saçlarını dağıttım.

"merak etme ben onların patronu olucam"dedim ve konuyu değiştirdim..

"ailen var mı?"

"yok abla hepsi küçükken wefat"

"hepsi mi lan?"

KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin