Salı günü akşam kızlar gecesi olduğundan çok hevesliydi Bal. Kızlarla Balçova'daki en sevdikleri bara gittiler. Hani şu filmlerde gördüğünüz, tek başınıza bile gitseniz sizi kimsenin rahatsız etmeyeceği türden. İlk gelen Müge olmuştu. Gelir gelmez sohbete başlangıç içkisi olan Margarita'yı söylemişti. Tam ilk yudumunu almıştı ki Bal ve Aylin girdi barın kapısından, Müge, onları görünce ayağa kalktı, sarıldılar. Bal hemen iki bira söyledi. Gece çok keyifli geçiyordu, konu konuyu açtı ve sonunda sohbet Aylin'le Cenk'in barışma eğlencesinin yapıldığı Cumartesi gecesine geldi. Müge, Aylin ve Cenk'in barışma eğlencesine bir bankacıyla randevusu olduğundan gelememişti. Zaten bu küs-barış oyunları artık onun da alışmış olduğu bir durumdu.
''Bankacı mı? Çok sıkıcı olur onlar canım yaa'' diye atıldı Aylin.
''Yok canım, Müge'nin dikkatiyle ilgisini aynı anda çekmeyi başarmış adam kesin ilginç biridir bence'' dedi Bal.
Müge, yine bir ithalat işi için kredi almak istemiş ve o sırada tanışmışlardı. Anlayacağınız kız abayı banka temsilcisine yakmıştı. 38 yaşında, bekâr, gezmeyi seven bir tipti adam. Müge, bankacı hakkında konuşmaktan ziyade gidemediği cumartesi gecesinin detaylarını öğrenmek istiyordu.
Sohbet ilerledikçe bir anda masada kahkahalar uçmaya başladı. Aylin'in anlattığı her şeye gülüyorlardı çünkü yaşadıkları arkası yarın pembe dizilerine konu olabilecek kıvama gelmişti. Bir çift 2 yıl içinde kaç kere kavga edip barışabilirdi Allah aşkına.
Sonunda konu Kaan'a geldi. Aylin ''Bal, dün seninle konuştuktan sonra Cenk bana Kaan'ın senin numaranı istediğini söyledi. '' dedi. Tepkisi ne olacak anlamayabilmek Bal'ın yüzüne dikmişti gözlerini.
''Tatlım ben organizasyon ve süslene işiyle uğraşıyorum. Birilerinin numaramı istemesi çok sıradan bir şey değil mi? Özellikle de benim işlerimi daha önce görmüş birisinin istemesi'' dedi Bal ama aklının bir yerlerinde heyecan ve merak zilleri çalmaya başlamıştı. Kendi kendine gelin güvey olup hayaller kurmak istemediğinden herşey normalmiş gibi davranmaya çalışıyordu.
Müge meraklı bir şekilde bir Aylin'e bir Bal'a bakıyordu.
Aylin, Müge'ye dönüp ''Müge hani 2 sene kadar önce Cenk'in bir arkadaşı vardı, kız nişana 2gün kala terk etti çocuğu, nişan organizasyonu için de Bal'a bir sürü sipariş vermişti kız.'' Müge evet anlamında başını salladı, zira o olay unutulacak gibi değildi çünkü kız Bal'a nişanın iptal olduğunu söylememişti. Bal da, nişan tarihinde elimde siparişler, nişan yapılacak mekâna gitmişti. Gelin adayı - damat adayı yazılı kemerler, kartondan bıyık-gözlük-dudak şeklinde maskeler, çubukların üzerine takılı rengârenk kurdeleler ve daha bir sürü şey...
Bal, mekâna gitti gitmesine de in ve cin çift kale maç yapıyorlardı, o da seyirciydi. Görevli birilerini bulup ne olduğunu öğrendiğinde hemen kızı aramıştı. Kız telefonu açmamıştı. Sonra Cenk'i aramak zorunda kalmıştı. Olanları öğrendiğinde Bal, hem kendisi için üzülmüştü hem de damat adayı için. Kızı son bir kere aramaya karar verdi ama nafile, açan olmamıştı. Bunun üstüne elimdeki siparişlerle beraber Aylin'in yanına gitmişti. Üzüntüsü kızgınlığa dönüşmüştü.
''Nişan günü Bal, yanıma gelmişti, kızgın boğa misali atlayacak yer arıyordu, onu yatıştıralım diye Cenk'in annelerinin yazlığına gitmiştik. Ailesi yurtdışına tura çıkmıştı o sırada. Biz de evin keyfini sürelim dedik. Hep beraber mangal yaktık, yedik, içtik...'' Müge hatırladığını ima eden heyecanlı garip bir ses çıkardı kafasını sallarken. Aylin devam etti.
''İşte o gece Bal fazla kaçırmıştı içkiyi, sarhoş olmuştu. Bilirsin bu deli sarhoş olunca unutur her şeyi. Gece yarısını geçtikten sonra Kaan yanımıza gelmişti, nişan günü akşamı olduğundan yalnız kalmak istememiş. Bir şekilde konu yine nişan olayına geldi ve Bal'ın çenesi düştü, o kadar ki Kaan'la dertleşmeye başlamıştı. Sonra bir ara baktık bunlar yok ortalıkta...''
Bunu duyduğunda Bal'ın başından aşağıya kaynar sular döküldü. Gelini - yani müşterisini - mi çekiştirmişti yani, hem de damat adayına, yani ex-damat adayına. Bir de üstüne adamla ortadan kaybolmuştu ve geçen sefer bara beraber gittiklerinde de adamı hatırlamamıştı.
O gecenin sabahını hatırlıyordu ama. Sabah kalktığında, evin alt katta ki odasında koca yatakta yanında yatan bir adam vardı, adamın kafası yataktan aşağı sarkmıştı, yüzünü görememişti Bal. Ancak kafası hala okadar fena dönüyordu ki yataktan kalkıp ''Sen kimsin kardeşim'' sohbetine girmeye hali yoktu. Elinde olmadan kafası tekrar yastığa düşmüş ve gözleri kapanmışt. Saatler sonra kendine gelip uyandığında yatakta tek başınaydı. Akşamdan hatırladığı mangal bittikten sonra masa başında içmeye devam etmişlerdi ve.... Sonrası yok. Her kafasını oynatışında kafasının içinde delinin biri çekiçle çivi çakmaya çalışınca, yatakta yanında yatan adamın kim olduğunu öğrenmekten vazgeçip bir süre , ilaç bulabilme umuduyla odadan çıkmıştı. Sonra ağrı kesici alıp oradaki koltuğa atmıştı kendini. Uyandığında öğlen olmuştu ve Bal olayı çoktaaaannn unutmuştu. Kızlarla otururken yüzünün kıpkırmızı kesildiğini hissedebiliyordu.
''Oooovvvv......bir de barın önünde onu hatırmaladım ya cumartesi.... '' dedi Bal.
''Ayyy ben neler yaptımmmmm..... ne diye elin adamıyla aynı yatakta yattım acaba??? Ay bişey oldu mu ki???'' korku dolu gözleri kızlara bakıyordu. Neyse ki yanındakiler Aylin ve Mügeydi. Başkası olsa rezil olmuştu. Kızlar, Bal'ın surat ifadesini fark etmiş olacaklar ki krize girmiş gibi gülmeye başladılar.
''Ay deli, korkma.... dışarda hamakta sohbet ederken sızmışsın sen... Kaan'da o sarhoş kafayla seni odaya taşımış ama okadar sarhoşmuş ki seni yatağa bıraktığı gibi o da yığılmış kalmış.... Sızmış anlayacağın...''
Kızlar Bal'ın yüz ifadesinin rahatlama ile şüphe arasında bu kadar hızlı değişebildiğini gördüklerinde yine kahkahayı patlattılar....Onun hiçbir şey hatırlamadığının farkındaydılar, onları bu denli güldüren de buydu zaten.
Aylin muziplik yaparcasına '' Ama tabii Kaan bize her detayı anlatmadı... ARada ne konuştunuz, neler yaşadınız bilmiyorum artıkınnn cicim''
Bu şüphe dolu fikirle aklı meşgul olduğu sırada Bal'ın köşeli jetonu yerine oturdu...
Bal aniden kızlara bakıp ''Kaan, beni hatırlıyor. Kim olduğumu biliyor. Benim onu hatırlamadığımı anladı. Benim şu anda olanları öğrendiğimi bilmiyor ve Cenk'ten benim telefonumu istedi....''kendi kendine konulur bir vaziyette kızlara ''Ay ben ne yumurtalar çatlattım acaba o gece.... hay bir kunduz....Kızlar sizce ben ona o gece neler dedim. Allah'ım ya ağzım yine durmadıysa ve ağzıma geleni söylediysem. Aman tanrım, damada gelini çekiştirdim kesin.''
Kızlar daha da koptular, kahkahalar deli doluydu.
''İyi de Cenk numaramı vermiş mi peki? N'olur vermemiş olsun. Ya dediklerimin yanında bi e neler yaptım onu da hatırlamıyorum bennnn... Bittim yemin ederim, rezil oldum... Sen kalk damat adadıyla... ay ex-damat adayıyla aynı yatakta UYU, sonra ne adamı hatırla ne de konuştuklarını''
Aylin ''verdi, iş için olduğunu düşünmüş saf sevgilim benim''.
Aylin, Bal'ı merak edilecek bir şey olmadığına ikna edince sonunda rahatlayan Bal'da arakdaşları gibi kahkahalarla gülmeye başladı... Ne de olsa gerçekten komik bir durumdu bu.
Bu konu öyle eğlenceliydi ki, gecenin merkezi haline gelmişti Bal. Hem neler yapmış olabileceğim konusunda fikirler üretiyorlardı, hem kahkahalarla gülüyorlardı. Gecenin sonuna geldiklerinde gülmekten yanak kasları ağrıyordu.
PE,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
adını koyamadım ki.....
Lãng mạnHayatı rahat ve özgür yaşamaya alışmış Bal, Kaan'la karşılarırsa.... hem de tekrar..... ve hatırlamazsa, hatırlayamazsa.... Modern ama bir okadar havalı Kaan, Bal'ı tekrar gördüğünde Bal'ın kendisini hatırlamadığını anlarsa... Karşılaşmaları ikisin...