Cem - Bölüm 10

10 1 0
                                    

Kaan'la geçen o akşamdan sonra Bal, Kaan'dan hiç haber alamamıştı. Merak etmeye başlamıştı. Evde, el işi son harikalarıyla uğraşırken - Bal yaptığı her şeye böyle derdi -  telefon çaldı.

'Efendim' dedi. Karşıdan acayip sesler geliyordu. Arkada bir makine sesi, motor gürültüsü birbirine karışmıştı.

''Selam Bal, benim Kaan. 1saat sonra hazır olur musun? Müşterimin evine gidelim. Adamlar eve bakabileceğimizi söyledi'' Kaan, yüksek sesle konuşuyordu, nerdeyse bağırıyordu. Bal, Kaan'ın sesini duyunca otomatik olarak ayağa kalktı. Telefonu kapattıktan sonra, yukardan aşağıya kendini süzdü, 'adamın sesinin bile bende bıraktığı etki buysa...''diye geçirdi içinde gülerken.

1 saat sonra Bal hazırdı. Kaan telefon ettiğinde hemen aşağı indi ve beraber müşterisinin evine doğru yola çıktılar. Yolda evi, baktıkları fotoğrafları ve bahçeyi konuştular. Yol 45 dakika kadar sürmüştü. Kaan, eski yoldan gitmişti, biraz gezmenin fena olmayacağını düşünmüştü. Eve vardıklarında, Bal arabadan inmeden önce arabanın camından etrafa baktı. Burası oldukça büyüktü ve gerçekten filmlerde görebileceği gibi hayal üstü bir evdi. Tam anlamıyla Doğa ile iç içe yaşamak için ideal bir yerdi. Kaan, arabadan inip bagajı açtı. İşine yarayabilecek şeyleri yanına aldı ve eve doğru ilerlemeye başladılar. Yürürken Bal hala etrafı inceliyordu. Ev 2 katlı bir evdi. Bahçesi oldukça büyüktü. Aslına bakarsanız ev tam Bal'ın hep hayalini kurduğu şekildeydi. Kocaman çim kaplı bir bahçe, bahçenin bir köşesinde sıcak ya da soğuk havalarda keyifle oturup sohbet edebileceğim bir oturma takımı, evin bahçeye bakan yüzünde beton duvar yerine boydan boya cam duvar, geniş bir teras... Bal'ın hayalini kurduğu tarzda bir evdi burası. Yüzünde oluşan ifade Kaan'ın çok hoşuna gitmişti. Onu bu halde görmeyi sevmişti.

Kaan evin kapısını çaldı ve biraz beklediler. Bal, bir an evde kimsenin olmadığından bile korktu. Tam Kaan'a evde kimse yok galiba diyecekken kapının arkasından devrilen bir şeylerin sesi gelmeye başladı. ''Şimdiden olaylı başladık'' diye geçirdi içinden Bal, yüzünde 'sence neyle karşılaşırız' ifadesiyle Kaan'a baktı. Sanki aynı şeyi düşünmüşler gibi ikisi de gülmemek için kendilerini zor tuttu.

Devrilen eşyaların sesleri durunca kapı açıldı. Bal, gülüşünü gizleyebilmek ve zapt edebilmek için yere bakıyordu. Kapı açılınca başını kaldırdı. Karşısında gördüğü adam karşısında kalbinin bir yerlerinde rafa kaldırılmış hayal kırıklığı kutusu düştü yere.... Bal, izlediği eski bir filmi tekrar izler gibi olmuştu. Kalbinin burkulduğunu hissetti, oysa bu histen uzun zaman önce kurtulduğunu sanıyordu. Fark etmemişti ama nefesini tutmuştu. Kapıyı açan adam da Bal'ı görünce bir an afallamıştı.

''Bal ?!...''adam hissettiği şaşkınlığı hiç de saklamıyordu. Onun sesini duyar duymaz kendine geldi Bal.

''Cem...''diye karşılık verdi Bal ruhsuz bir sesle, kendini aptal bir diyalogun içinde bulacağından emindi.

Kaan, ikisinin birbirini tanımasına şaşırdı, zira Kaan daha tanışmamıştı bu adamla ve dolaylı yoldan adının Cem olduğunu öğrenmek hoşuna gitmemişti. Özellikle de Bal'ın yüzünde ki ifadeye sebep olduktan sonra.... Kaan, sessizce bir Bal'a bir Cem'e bakıyordu ve sonunda ortada bir konuşma olmayacağını anlayınca ortaya atıldı.

''Merhaba, ben Kaan. Mehmet Bey'le görüşecektik'' dedi

''Aaa... Evet. Kusura bakmayım, buyurun'' dedikten sonra onları kapıdan içeri aldı.

Bal, bir an Kaan'la göz göze geldi. Kaan'ın gözleri 'o neydi öyle' der gibiydi.

''Uzun zaman oldu Bal'' diye konuşmaya başladı Cem.

adını koyamadım ki.....Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin