Harry
Evden giderken Lou'nin ağlamaktan şişmiş gözlerinden çıkan o bakış bir türlü aklımdan çıkmıyordu.Araba kullanırken bile o kadar dalgındım ki az kalsın birine çarpıyordum.
Lisa'nın evine vardığımda artık gözlerimin kıpkırmızı olduğundan emindim. Arabadan indim ve eve doğru yürüdüm.Eşyalarımın olduğu çantam da elimdeydi.Bu sefer Lisa beni bahçede bekliyordu.Kollarını boynuma doladığında midemin bulandığını hissettim.Ama sustum,çünkü bu aptal orospu için bir planım vardı.
"Harry inanmaycaksın ama şu yarım saatte bile seni özledim."
Tebessüm etim,içim kan ağlasa bile.Elimden tuttu ve beni içeri sürükledi.Yarım bıraktığım şampanya hala sehpahada duruyordu.Bir dikişte içtim.
"Hop,yavaş ol bakalım koca oğlan.Daha hava kararmadı bile."
Yanıma geldi ve yavaşça kucağıma oturdu.Gözlerimi kapattım ve kucağımdakini Louis olarak hayal etmeye çalıştım.Ama o çilekli kokusu her şeyi mahvediyordu.Tek bir laf bile etmeden dudaklarıma yapıştı,itiraz etmedim.İlerideki planım için bana güvenmesini sağlamam gerekiyordu.Yavaşça çenemi ve boynumu öpmeye başladı.Ciddi anlamda kusmak istiyordum.Ama tek yaptığım sahte inlemeler oldu.Gömleğimin düğmelerini yavaş yavaş açtı ve elini karnımda gezdirdi.
"Tanrım bu kasların...Onları sabaha kadar öpebilirim."*************
Sabah güneşi gözlerimi aldığında dün akşam hakkında hiçbir şey hatırlamıyordum ve başım inanılmaz zonkluyordu.Ama Lisa yanımda çıplak bir şekilde yatıyordu,sanırım ben de öyleydim.Çabucak üstüme bir şeyler geçirdim.Aşağı indim ve kendime yumurta yaptım.Louis'in yokluğunu hissedince kalbim sıkıştı,ama dayanmak zorundaydım.Kahvaltımı yaptım ve biraz yürümek için dışarı çıktım.
Louis
Gece saatin kaç olduğuna bakamayacak kadar yorgun bir şekilde yatağa kendimi fırlattığım ve muhtemelen 5-6 saat ağladığım için tam anlamıyla kafama sıçmışlar gibi hissediyordum.Güneşli bir sabah için fazla agresif bir uyanma şekliydi bu,benim için bile.Sonra dünü hatırladım,başım dönmeye başladı.Yavaşça yatağın Harry için olan kısmına kafamı koydum ve kokusunu içime çektim.Bunu bana nasıl yapabilmişti?Yorgunluktan artık ağlayamıyordum bile.Kapı çalınca birden ürperdim, Harry olmalıydı,olmak zorundaydı.
Oysa davetsiz misafirimiz bir adet gereksiz eski kız arkadaştan ibaretti.
"Ne sikime buraya geldin,Angela?"
"Harry'nin sana yaptıklarını duydum.Şuan Lisa ile çıkıyorlamış sanırım..."
Cümlenin geri kalanını dinlemedim bile.Kalbime bir şey saplanmış gibi hissettim.Bu ne tür bir kalleştikti?Bu kadar ileri gidebilir miydi?
Angela gözlerime cevap bekler bir ifadeyle bakınca gerçek dünyaya döndüm.
"Ne?"
"Eğer mutsuzsan diyorum,bugün akşam büyük bir parti var.Onlar da orada olacak.Eğer Harry'e gününü göstermek istiyorsan benimle gelmelisin.Ne dersin?"
Kalbime saplanan şeyin derinleştiğini hissedebiliyordum.
"Ben almayayım.Ha bu arada,bir daha sakın buraya gelme.Hatta karşıma bile çıkma."
Kapıyı yüzüne kapattım ve mutfağa gidip mideme bir şeyler girmesi için kendimi zorladım.
Harry
Eve geldiğimde Lisa mutfaktaydı ve bir şeyler yiyordu.Dün gece onunla bir şey yaşamış olma olasılığım aklıma gelince sabah yediklerim ağzıma geldi.Midemin kendine gelmesinin tek yolu bu lanet evden kurtulmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love is Love (Larry Smut)
Fanfiction"Seni sonsuza dek öpebilirim,Styles." *2.KİTAP YAYIMDA