HATIRLATMA;
"Mesela şu yatakta yaptığımız şeyler... büyüleyici."
-----------
Louis
Yavaşça ayaklarımın ucunda yükseldim ve burnuna bir öpucuk kondurdum.Bu çocuk nasıl bu kadar uzayabilmişti?
Gözlerimi tekrar gözlerine diktim ve bir süre orada kalakaldım. Başım dönmeye başlamıştı. O yeşil, koyu gözleri o kadar derindi ki kendimi orada kaybolmuş gibi hissettim. Sabahın mahmurluğu da üstümdeydi. Ben onun gözlerinde kaybolmuşken elini üstündeki sivite götürdü ve tek hamlede üstünden attı.Elimi aldı ve kalbinin üstüne götürdü.Soğuk elim çıplak göğsüne değince biraz ürperdi.
"İste, " dedi "Bu kalp tamamen sana ait. "
Vahşi sayılabilecek bir hamleyle dudaklarına yapıştım.Gözlerim kapalı olmasına rağmen gülümsedigini hissedebiliyordum.Dilimle dudaklarıni araladim ve nefesimi verdim. Alt dudağımi ısırdiginda ağzımdan hafif bir inleme kaçtı. Tutkulu öpüşmemizi karnımın guruldamasi böldü. Birbirimizden uzaklaşmadan gülmeye başladık.
"Ah Harry, " dudaklarına doğru fısıldıyordum. "Seninle sonsuza kadar öpüşebilirim ama açım. "
Güldü.Bu gülümseme için hayatımı verebilirdim."Bunu tahmin etmiştim. Kahvalti hazır aşkım."
Aşkım. Senin poponu yerim çocuk.
Mutfağa dogru yol aldım ama Harry arkamdan gelmiyordu. Yumurta ve çay vardi. Yaninda da biraz simit. Kabul etmeliydim ki kahvaltılık gevreklerden çok daha iyiydi. Masaya oturdum ve cici çocuk modlarında kahvaltımı yapmaya başladım.Simit gerçekten tazeydi. Ağzımdaki lokmayi çiğnerken içeriye Harry'nin girdiğini fark ettim ve kafami kaldırdim. Ve lokmamin boğazıma takılması da bir oldu.Küçük kıvırcık saçlarını yapmış,cicilerini giymisti. Az önceki halinden eser yoktu.Tabii ki yine dar bir pantolon, ve üstten üç düğmesini açık bıraktıgı beyaz bir gömlek.Ve ortasinda da hiç çikarmadigi hac kolyesi.Bir de kendime baktim. Daha henüz aynaya bakmamıştım ama muhtelemen saçlarım berbat haldeydi. Üstümde de kıyafet namına sadece boxer vardi.Birden kendimden utandim. Ama tek kelime etmeden kahvaltımi yapmaya devam ettim.Yanima oturdu ve o da bir şeyler atıştırmaya başladı. Bacaklarıma dogru yaklaşan elini tuttum.
"Sadece iki dakika daha bekle Harold." önümdekileri isaret ettim. "Şunlar bitince seninim. "
Gülümsedi ve elini çekti. Ayağa kalktı ve sandalyemin arkasına geçti. Omuzlarımı ovmaya başladı. Tanrım bu çocuğun hic sabrı yok muydu?
Harry
Önündekileri bir seferde ağzına tıktı ve elimden tutarak beni yatak odasına götürdu. Caydirma psikolojisi ise yaramışti. Yatağa kendimi attım ve onu da üstüme çektim.Dudakları benimkileri bulduğunda gülümsemeden edemedim. Bu sefer öpüşu tanıdık değildi...Çok daha... hırçındı. Evet onu tanımlayan kelime buydu. Hırçın.
"Ah Harry" dedi gözlerini kirpistirarak. "Bunları neden giydin anlamıyorum." Düğmelerimi açmaya başlamıştı. "Zaten çıkaracaksın."
Ona bir gülümseme daha gönderdim ve soyunmamıza yardimci oldum.Temkinli bir sekilde icime girdi ve hareketlenmeye başladı.Ona baktığımda gülümsüyordu. Bense...uçuyordum. Birkaç kez daha gelgit yaptıktan sonra yanima uzandı.
SELAM MELEKLER :) BİRAZ GEC YAZDİGİMİN FARKİNDAYİM. AMA YİNE HER ZAMANKİ GİBİ SINAVLARIMA DENK GELİYOR. 28 MAYISTAN İTİBAREN TAMAMEN KENDİMİ HİKAYEYE ADAYACAĞIM SÖZ. :D ÖPÜLDÜNÜZ :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love is Love (Larry Smut)
Fiksi Penggemar"Seni sonsuza dek öpebilirim,Styles." *2.KİTAP YAYIMDA