Hatırlatma;
Ekranda beliren görüntü titrememe sebep olmuştu.
Harry
Televizyonda ben ve Lou öpüşürkenki görüntümüz vardı.Temizlik malzemelerinin olduğu depoda , kimsenin bizi göremeyeceği depoda.Tüm vücudumun titrediğini hissedebiliyordum.Lisa'ya donuk bir bakış attım.Ben titrerken o konuştu,
"Sizin aranızda bir şey olduğunu biliyordum ve kamera kayıtlarını almam için görevliye iki sürtünmem yetti.Ah siz erkekler,çok salaksınız." İğrenç bir kahkaha patlattı ve devam etti.
"Bunlar Bay Brown'un hoşuna gidecek mi acaba?"
Sesimin çatlayacağını biliyordum ama kendimi konuşmaya zorladım.
"B-bizden ne istiyorsun?"
"Ah,fazla değil.Aşkınızı istiyorum.Aslına bakarsan,istiyoruz."
"Siz?Başka kim var bu işin
içinde?" Gözlerim korkuyla açıldı."Angela da bu işin içinde.O Louis'yi istiyor,ben de seni."Göz kırptı ve bana biraz daha yaklaştı.
"Ne yapmamızı istiyorsun?" Sesim bu sefer daha da çatlamıştı.
"Öncelikle en önemli kural bundan Louis'nin asla haberi olmayacak.Ve sana gelince,bugün eve gideceksin ve artık bıktığını ve ayrılmak istediğini söyleyeceksin.Kalbini kırman gerekecek ki,peşinden gelmesin.Unutma bu ikinizin de iyiliği için.Sonra Angela gidecek ve onu teselli edecek,bu sayede barışacaklar.Ve sen de benim sex kölem olacaksın bir bakıma,ama dışarıda sevgilim gibi davranmak zorundasın.Anladın mı?"
"B-ben asla böyle bir şey yapamam.Ben Lou'ye aşığım ve eşcinselim.Seninle birlikte olmamı nasıl beklersin?"
"O zaman yarın Bay Brown'un ilk dersinde ekrana bu görüntüler yansıdığında yüzünü bir şeylerle kapatsan iyi olacak."
"Tamam,tamam.Lanet olsun,yapacağım.Ama siz iki sürtük asla Lou'yi üzmeyeceksiniz,tamam mı?"
"Burada kuralları ben koyarım."
O tiksinç bir şekilde gülerken ben de ağlayarak arabama doğru yürüdüm.Louis
Harry geldiğinde mutlu olsun diye milyon yıldır sürekli pişirdiği keklerden yapmıştım.Artık tarif kafama kazınmıştı.
Kekler pişince fırından çıkardım ve soğumaya bıraktım.Anahtar sesleri gelen kapıya adeta depar atmıştım.
"İşte dünyanın en mükemmel erkek arkadaşı gelm-
Afallamıştım.Harry çok şiddetli bir şekilde ağlıyordu ve gözleri kıpkırmızıydı.
"Harry ne oldu sana? O kız bir şey mi yaptı? Tanrım,onu lime lime edeceğim."
Ağlaması daha da şiddetlendi ama eliyle oturmamı işaret etti.Dediğini yaptım.Karşıma oturdu ve gözlerini sildi.Sakinleşmeye çalışıyordu.
"Louis seninle bir şey konuşmak istiyorum.Ciddi bir şey."
Hala ağlıyordu.Onu böyle görmek canımı inanılmaz yakıyordu.
"Dinliyorum,Harry."
"Ben düşündüm ve artık ayrılmamız gerektiğine karar verdim.Ben eşcinsel olduğumu düşünmüyorum,Louis."
"Harry hayır,lütfen.Yapma bunu bana.Nolur.O kız mı soktu bunları aklına?Oysa biz gayet iyi gidiyorduk."
"Hayır Louis,kendi kararım.Lütfen bunu zorlaştırma,tanrım.Üzgünüm."
Odamıza gitti ve eşyalarını toplamaya başladı.Ben de dizlerimi karnıma çektim ve halıya odaklandım.Şoktan ağlayamıyordum bile.
Mutfağa girdiğinde bir süre yere oturdu ve ağladı,kekleri görmüş olmalıydı.Ben de oturduğum yerde ağlamaya başladım.
Kapıdan çıkmadan önce yanıma geldi ve bana sımsıcak bir sarılma verdi.
Bunun son sarılmamız olduğunu biliyordum.
Evet,arkadaşlar maalesef gerçek hayatta hep güzel şeyler olmuyor.Hikaye de artık pamuk şekerden dondurmaya zıplama kıvamına gelmişti ki,bu işe biraz el atayım dedim.Umarım beğenirsiniz.Bu üzücü senaryo canınızı sıkarsa belirtin,fazla uzun tutmam.Ama beğenilirse birkaç bölüm daha böyle gidecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love is Love (Larry Smut)
Fanfiction"Seni sonsuza dek öpebilirim,Styles." *2.KİTAP YAYIMDA