Bölüm 23

67 3 4
                                    

Mine ofise gittiğinde doğruca Kenan'ın odasına girmişti. Ancak oda boştu. Çıkıp koridora ve Hakan'ın olması gereken yere baktı fakat masada Hakan'a ait hiç bir eşyanın kalmamış olması içini burkmuştu. Telefonunu çıkararak Kenan'ı aradı. Kenan telefonu açtı:

-Efendim Mine.

-Kenan abi merhaba. Hakan yanında mı?

-Hayır. Nereden çıktı bu? Hem neden Hakan'ın telefonunu aramıyorsun?

-Arıyorum fakat açmıyor.

-Ne yapacaksın Hakan'ı? Önemli bir şey mi?

-Kenan abi Hakan kötü bir şey yapmak üzere. Senden arabanı istediğini tahmin ediyorum. Lütfen nereye gittiğini biliyorsan söyle.

-Mine önce sakin olur musun? Hakan ne yapacakmış da onu engellemeye çalışıyorsun?

Kenan bunları söylerken arabada yan koltuğunda oturan Hakan'a bakıyordu. Mine'nin neyi ne kadar bildiğini anlamak için ağzını aramaya çalışıyordu:

-Söyle bakalım. Elimden bir şey gelirse ben de yardımcı olayım.

-Kenan abi. Senin bildiğini sanmıştım. Hakan'ın ne yaptığıyla ilgili hiç bir bilgin yok mu?

-Yok güzelim. Söyle haydi. Beni de telaşlandırdın şimdi.

-Hakan evli bir kadınla beraber ve bugün onunla kaçacaklar.

Kenan bir süre duraksadı ve Hakan'a yüzünü buruşturarak haberlerin iyi olmadığı mesajını verdi.

-Sen bunu nereden öğredin?

-Orası mühim değil. Yalnızca onu en kısa zamanda bulmamız gerek. Başına iş açacak.

-Bak Mineciğim. Hakan koskoca adam. Ne yaptığını biliyordur herhalde. Sen de annecilik oynamayı bıraksan iyi edersin. 

-Ama Kenan abi. A... Ama...

-Sonra görüşürüz güzelim şu anda meşgulüm. Hoşçakal.

Kenan aniden telefonu kapatmıştı. Mine öfkesinden kudururken içinden bir küfür savurdu. Telefonun arama tuşuna tekrar bastığında bu defa aradığı kişi Murat'tı.

-Murat Bey.

-Efendim. Bir gelişme mi var?

-Aslında yanlış anlamadıysam bir arkadaşım onların nereye gittiğini biliyor fakat bana söylemedi.

Mine'nin yüzünde sinsi bir gülüş belirmişti. Onu önemsemeyen bir kişiyi o önemseyecek değildi. Murat Kenan'a bir ceza keserse bundan rahatsız olmayacaktı artık. O yüzden gizlemenin bir manası yoktu.

-Kenan. Adı Kenan. 

Murat bu ismi duyduğunda midesine taş oturmuş gibi olmuştu. Yerinden kımıldayamıyor hatta nefes dahi alamıyordu.

-Orada mısınız?

Mine'nin sorusuyla biraz olsun kendine gelmeye çalıştı:

-Burdayım. Selin'i kaçıran Kenan mı?

-Hayır hayır. Yanlış anladınız. Kenan onların nereye gittiklerini bildiğini sandığım kişi.

Murat bunun üzerine isim benzerliği olabileceğini düşünüp devam etti:

-Tamam o halde. Nerede bulurum bu Kenan'ı?

-Ben telefonla konuştum fakat bana bir şey bilmediğini söyledi. Hatta umursamadı bile. Ama bu pek de inandırıcı gelmedi bana. Sonuçta insan böyle bir şeyi ilk kez duysa tepkisi çok daha farklı olurdu öyle değil mi?

-Mine. Kenan'ı nerede bulurum?

Sesi güçlü ve korkutucu geliyordu. Mine bir anlık tereddütün ardından konuştu:

-Bilemiyorum ama telefonunu verebilirim. Belki sizinle konuşursa durumun ciddiyetini anlayıp yardımcı olmak ister.

-Tamam. Ver bakalım şu numarayı.

Mine numarayı verirken Murat'ın Kenan'dan bir şeyler öğrenebilmesini umdu. Ve diğer planı için detaylı düşünmeye başladı.






YanılgıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin