Sözümü tuttum ve uzun bir bölüm yazdım.Multi:Burak AYKAN.
İyi okumalarr...
Gözlerimi açtığımda karşımda bi adet Burak Aykan olacağını tahmin etmiyordum.Karşımdaki tekli koltukta oturmuş,başını omzuna koymuş uyuyordu.Nerde olduğumu bilmediğimden uzandığım yataktan kalkıp odayı incelemeye başladım.Kum rengindeki odada yatak dışında duvarı boydan boya kaplayan bir kitaplık vardı.Tabi bir de giysi dolabı ve masa.Kitaplığa Burak uyanmasin diye parmak uçlarıma basarak ilerleyip kitaplara göz gezdirmeye başladım.Dikkatimi kalın kapaklı siyah renkte bir kitap çekti.Elime alıp sayfalara göz gezdirirken bi fotoğraf buldum.Burak saçları kızıl renkte olan bir kızı kucağına almış döndürüyor vaziyetteydi.Kızı tanımadığım kesindi ama içimdeki ses bana o kızın Hande olabileceğini söylüyordu.Biliyorsunuz artık iç sesime güvenmeye başladım.
"Ne bok yemeye karıştırıyorsun kitaplarımı?"
Tamam sanırım merakımın azizligine uğramiş ve şu an korkudan ne yapacağımı bilmiyordum.
"Aman yemedik kitaplarını.Bu kız Han.."
Elimdeki fotoğrafı hızlıca alırken gözleri birşeyler saklıyormuşcasına bana bakmıyordu.
"Seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokma."
"Hande değil mi?Yoksa bu kadar sinirlenecek birşey yok ortada."
Masanın üzerindeki telefonu alıp saate bakarken Burak'ın fotoğrafa nasıl hasretle baktığını gördüm.Onu izlediğimi anlamış olmalı ki hemen fotoğrafı kitabın arasına koyup rafa yerleştirdi.
"Dün gece bana ne oldu?"
"Çok güzel bir gece geçirdik.Kırmızı südyenlerinde çok güzeldi bu arada."
Olamaz ben ne yapmıştım böyle?Ama bi dk ben kırmızı südyen giymezdim ki benimkiler siyahti.Neyse şimdi bu konuyu boşverin.
"Yalan söylüyorsun.Öyle bişey olmadı ve ayrıca şu an üzerimde siyah südyen var."
Lanet olsun.!!Ben niye böyle birşey söyleme gereksinimi duydum ki şimdi.Burak da söylediklerime karşılık yüzündeki sırıtışı genişletti ve yavaşça bana yaklaştı.
"Siyah?Hmm..bir kırmızının yerini tutmaz ama olsun."
Eli yavaşça belimi bulurken burnunu boynuma yaslayip kokumu içine çekti.Neden bilmiyorum ama şu an onu itemiyordum.'Belkide itmek istemiyorsun,tabi buldun daş gibi çocuğu sende haklısın be gülüm:Dd' diyen iç sesimin ağzına bir yumruk geçirdikten sonra Burak'tan yavaşça geri çekilmeye çalıştım.Ne yazık ki ben çekilmeye çalıştıkça o elleriyle belimi daha sıkı kavrıyordu.
"Hande."
Duyduğum sesle gözlerimin istemsizce yuvalarından çıkması bir oldu.Hande mi demişti o?Ne yani Hande gibi mi kokuyordum.Ya da Burak beni gözünde Hande olarak mı canlandırmıştı?Ah kafamda deli sorularr.Bi an Burak'ın kollarının gevşediğini hissettim.O anda kendimi geri çekerek gözlerimi onunkilere bakmamak için başka yere çevirdim.
"Ben gideyim zaten ilk iki dersi kaçırdım."
Başını sallamakla yetinince ben de odadan çıkarken yavaşça arkamı döndüm ona baktığımda gözleri anlayamadığım duygulara bürünmüştü.Birkaç saniyedir ona baktığım ve onunda bana baktığı düşüncesi kafama donk edince hızla odadan çıktım.
...
"Ya Esin bi sakin ol.Anlattığıma pişman ettin beni."
Yaklaşık on dakikadır etrafımda deli gibi döneleyen Esin'e bu cümleyi tekrarlayıp duruyordum.Hayır yani Burak bu kadar mı kötüydü??Nedense Esin o kadar şey anlatmama rağmen işin sadece ev ve aynı oda kısmıyla ilgilenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKALA (Askıya Alındı)
General Fiction"Kabul et taşıdığın o kalp beni görünce deliriyor." Dedikleri karşısında ona dönerek isterik bir kahkaha attım.Aramızda bir nefeslik yer kalırken elimi kalbinin üzerine koydum.Onun da kalbi hızlı atıyordu,fakat benimki her zamanki gibi daha fazlayd...