Ne zamandır Burak açısından yazmıyordum,yoğun istek üzerine yazdım.Kıymetimi bilin.:D
Multimedya için açıklama yapmayacağım shshhds.Keyifli okumalar...
Burak'tan...
Sinirlendirdiği yetmezmiş gibi birde benimle konuşmak istiyordu.Ne yapmaya çalışıyordu?Onu istediğimi bile bile Aras piçinin yanında takılıyor bu da yetmezmiş gibi bu lanet olası oyunun içinde kendine bir rol ediniyordu.O piçin nasıl biri olduğunu gösterecektim ama elime geçen her fırsat birden kayboluyordu.Peşimden gelmesini umursamadan "Canımı sıkma benim,defolup git!" diye bağırdım.Sesimi yükseltmem tamamen dediklerimi dinlemesi ve beni biraz olsun rahat bırakması içindi ama yine beni dinlemek yerine kendi kafasının dikine gidiyordu.Önüme geçip beni durduğunda dengesini kaybeder gibi oldu ve elleriyle yakamı tuttu.Bir anki boşluğuma denk geldiği yüzlerimiz çok yakındı ve onu öpme isteğim hiç azalmadığı için kendimi sakinleştirmeye çalıştım.Çok geçmeden elleri yakamı bıraktı ve konuşmaya başladı.
"Sinirini benden çıkarma!"
Asıl sebebi kendisiydi.Bana bağırma cüretini nasıl kendinde bulabiliyordu bu kız?Bir an yaşadığımız bu ortamdan kurtulmak istesem de kendime geldim ve sakinleşmeye çalışarak cümlelerim ağzımdan döküldü.
"Sinirlenmemin asıl sebebi sensin çirkin."
Sonrasında birşeyler mırıldanıp yolumdan çekilirken ayağı aralarında hafif boşluk bulunan kayalıklara takılmış olmalı ki çığlıklar eşliğinde suya düşmesi bir oldu.Neden benim de diğer insanlar gibi normal bir hayatım yoktu?Hep bi ekşın hep aksiyon.Sanırım bunlar aynı kelimeler ama olsundu.Kız orda can çekişiyor benim dediğime bakın amk!
"Ulan daha yolda karşıdan karşıya düzgün geçemiyorsun,deniz kenarında ne işin var amk!"
Üzerimdeki kıyafetleri umursamadan denize atlarken suda çırpınan çirkin kızın belinden tutarak su yüzeyine çıkardım.Telaş yapmış olmalı ki çırpınmaya devam ediyordu ve boynuma olabildiğince sarılmaya çalışıyordu.
"Sakin ol,buradayım."diye yatıştırmaya çalışırken belindeki ellerimi birbirine sımsıkı kenetledim ve kıyıya doğru yüzmeye başladım.Kısa bir yüzmeden sonra kumun üzerine bıraktım ve bayıldığını farkettim.Nefes alışverişini kontrol ettikten sonra kendime endişeye kapılacak birşey olmadığını hatırlattım ve su yutmuş olabileceği ihtimalinde durarak akciğerlerine ellerimle birkaç kere kalp masajına benzer bir baskı uyguladım.Aradan birkaç dakika geçmesine rağmen hala uyanmayınca tepem attı ve bağırmaya başladım.Ölmüş olamazdı değil mi?Uyanmalıydı,uyanması gerekiyordu.
"Uyan artık!Beni böylece bırakamazsın,aptal bir tartışma yüzünden bırakamazsın."diye bağırırken baskıyı biraz daha arttırdım.Çok geçmeden birkaç öksürük sesiyle ağzından yutmuş olduğu suları bırakırken derin bir nefes çektim içime.Ölmüş olma ihtimali beni kahretmişti.Şu 3 ay içinde tartışmalarımız çok olsa da güzel günler de geçirmiştik birlikte ve ben onsuz yaşayabilme ihtimalim olduğunu düşünmüyordum.
Ellerimle başını yavaşça kaldırırken saçlarını bir kenara ittirdim ve buğulanmış gözlerinin gözlerime kenetlenmesini sağladım."Yaşıyorsun baş belası."diye konuşurken yüzümde oluşan aptal gülümsemeyi engelleyemedim.
"Belalın olacağım senin." diye hafif tıslarcasına konuşurken birkaç kere daha öksürdü.Yüzümdeki gülümseme genişlerken yavaşça belinden tuttum.Oturur vaziyetteyken kollarını birbirine dolamış ısınmaya çalıştığını gördüm.Sikeyim böyle işi!Benim de üstüm sırılsıklamdı ve kızın üzerine bir ceket bile atamıyordum.Bok kafalı Burak!Sanırım biraz rahatlamıştım,sonuçta kendi kendimi dövemezdim ama çok güzel küfredebilirdim.En iyi yaptığım şeydi,mükemmel baklavalarımdan sonra tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKALA (Askıya Alındı)
Narrativa generale"Kabul et taşıdığın o kalp beni görünce deliriyor." Dedikleri karşısında ona dönerek isterik bir kahkaha attım.Aramızda bir nefeslik yer kalırken elimi kalbinin üzerine koydum.Onun da kalbi hızlı atıyordu,fakat benimki her zamanki gibi daha fazlayd...