Verdiğiniz oylar ve yaptığınız yorumlar çok sevindirdi beni.Çok teşekkür ederim.:))
İyi okumalarr..
"Hep Esin valla ben dedim gitmeyelim,bize ne,boşver diye ama dinlemedi gerizekalı."
"Şimdi ben oldum suçlu öyle mi?Seni aptal,sen söyledin nerde olacaklarını."
Hihihi ben söylemiştim değil mi?Ama ben ne bileyim gideceğimizi dimi yani?:DdHakan ve Burak birbirlerine oflarken bizde Esin'le bende birbirimize ölümcül bakışlar atıyorduk ama durun bi dk Esin bişiler anlatmaya çalışıyordu.
"Ne diyon bacım anlamıyom. " bakışı atınca üfleyerek başını iki yana salladı sonra da başıyla kaçmakla ilgili birtakım işaretler yapınca sonunda anlamıştım.Eliyle bir,iki yaparken birden "Üççç!!!" diyince ikimizde bu yakışıklı çocukların ayağına küçük birer tekme attık ve koşmaya başladık.Aksi takdirde hesap verecektik ve biz bunu hiç istemiyorduk.
"Esin bekleyinn.Bok var kaçıyorsunuz!!"
"Bunun okulu da var Esilaa.Dudaklarını patlatıcam senin!!"
Aaa bunlar ikisi bir olmuş bizi tehdit ediyorlardı.Esinle artık bizi yakalayamayacaklarını düşündüğümüzde yol kenarındaki kaldırımlara oturduk ve az önce olanlardan bahsetmeye başladık.Ne aksiyon yaşamıştık ama!!İstanbula geldiğimden beri cidden hiç bu kadar eğlenmemiştim.
"Pazartesi okulda mümkünse Hakan'a gözükmemeye çalışacağım."
"Bende Burak için aynı şeyi demek isterdim ama lanet olasıca ile aynı sınıftayız."
Esin gülerken ben de kendimi gülmekten alıkoyamadım.Farketmeden Burak'la kısa zaman içerisinde çok acayip dialoglar kurmuş fakat her seferinde bana kurduğu cümlelerde kendisini tanımamam gerektiğini hatırlatmıştı.Bu durum ne kadar böyle sürecekti bilmiyorum ama bazen gerçekten ona olan bu garip ve anlayamadığım hisler neye işaretti merak ediyordum.Böyle gülerek devam ederken gördüklerimiz karşısında ikimizin de gülüşü yarıda kesildi çünkü görünmemek için pazartesiyi beklemeye gerek kalmamıştı.
"Çabuk yorulmuşsunuz.Biz de diyoduk ki çoktan evlerine gitmişlerdir."
Hakan'ın sesiyle irkilsekte belli etmemeye çalışıyorduk.Ne yalan söyleyeyim onun böyle sert ama bir o kadar da kendinden emin olduğunu ilk defa görüyordum.
"Esin tatlım istersen seni eve bırakayım aşkım."
Esin ne olduğuna anlam veremezken bu kadar sert bir tipin ardından böyle sakin bir ses tonu o da benim gibi beklemiyor olmalıydı.Ben ise bakışlarımı Hakan'dan almış yavaşça Burak'a sırıtırken "Hiç sırıtma seni küçük casus!!" diyince sırıtışım yerini somurtmaya başlamıştı.Aman be biz olmasaydık birbirinizi öldürecektiniz!!
"Esin arabaya ve Esila sen de bizle geliyorsun."
"Ama Hakan bak valla biz.."(ikimiz)
"Hemen!!!"
Emir büyük yerdendı. Esin karşı taraftaki büfede duran arabaya yönelirken bende onu takip ediyordum.Burakla göz göze gelmek istemediğim için bakışlarımı o yöne doğru çeviremiyordum.
"Esila'yı ben bırakırım."
Asıl şimdi s*çmıştım.Burak zaten biraz gergin ve sinirli gözüküyordu.Onunla birlikte gidersem daha kötü olacaktı herşey."Gerek yok ben bırakırım Esila'yı da.Sen de git hadi sonra görüşürüz nasıl olsa."Oh be Hakan'a içimden dualar ederken Burak'ın söyledikleri yüzünden durmak zorunda kalmıştım.
"Gideceğim yer Esila'nın evine sadece 5 metre uzaklıkta."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKALA (Askıya Alındı)
Ficción General"Kabul et taşıdığın o kalp beni görünce deliriyor." Dedikleri karşısında ona dönerek isterik bir kahkaha attım.Aramızda bir nefeslik yer kalırken elimi kalbinin üzerine koydum.Onun da kalbi hızlı atıyordu,fakat benimki her zamanki gibi daha fazlayd...