Bölüm 12 - Köy Macerası (Part 2)

4.4K 163 16
                                    


"Senin burada ne işin var?!"Her zamanki gibi şık giyinmişti.Kot gömlek ve siyah bir pantalon.Ayakkabılarından bahsetmiyorum bile.

"Annen akşam yemeği için davet etti." İyi de madem akşam yemeği için davet ettiler bu çocuk niye öğlen geliyor?

"Ve sende öğlen gelmeye karar verdin?" dedim kaşlarımı kaldırarak.Güldü.

"Biraz vakit geçiririz diye düşünmüştüm ama görüyorum ki meşgulsün." Berke'nin öksürmesiyle cevap veremedim.

"Ben Berke Ela'nın kuzeniyim." dedi elini omzuma atarak.Yani bu hareketin sonucunda bir prof olarak şunu çıkarıyorum: Berke Aras'tan hoşlanmadı.

"Ben Aras Ela'nın çocukluk arkadaşıyım.Memnun oldum." Gülümseyerek elini uzatmıştı ama Berke oralı bile olmamıştı.Üstüne üstlük boşta olan eliyle kafasını kaşıdı ve "Ben hiç memnun olmadım." diye mırıldanmıştı.

Beyza ortamdaki gerginliği anlamış olucakki öne atladı ve hemen tanıştı ardından ikizleride tanıştırdı ama ikizlerde Berke gibi davranınca kontrolü ele almanın vakti gelmişti.

"Beyza'cım..." Kaş göz işaretleri ile hemen Aras'ı burdan götürmesini söyledim.Hemen anladı ne yapacağımı,benim şu şapşik üç kuzenime küçük,minicik(!) bir uyarıda bulunmam gerekiyor da.

Beyza Aras'a etrafı gezdirmek bahanesiyle götürünce Berke'nin kolundan kurtulup üçünün karşısına geçtim ve ellerimi belime koydum.Tek kaşmı kaldırınca Berke kaşlarını çattı,Eren bakışlarını kaçırdı,Baran ise kollarını göğsünde birleştirdi.Ne oluyor bunlara ya?

"Dökülün bakalım." dedim.

"Senin yanında başka erkeklerin dolaşmasını sevmiyorum." Berke gayet açıklayıcı konuştu.Ama Aras benim dostum buna karışamaz.

"Birlikte vakit geçirmekten bahsetti hemde başbaşa" diye konuştu Baran.Küçücük aklıyla neler düşünüyor bu çocuk. Dostum diyorum dostum beni duyan var mı?

Diğer bücür hiç savunmasız kalır mı? Hemen yapıştırdı lafı."O çocuğu gözüm tutmadı." Şuna bak sen,büyümüşte küçülmüş, bücürük seni.Son kez diyorum O benim dostum.Ama beni duyan yok tabii.

"Çocuk diyor ya,O senden kaç yaş büyük biliyor musun sen?"

"Sevmedim işte ya!" diye bağırınca ofladım.Nedir benim bunlarla çektiğim? Kıskanıyorlar resmen.Hem çok tatlı hem de.Hem desi yok sadece tatlı.

"Kıskanç bücürükler sizi" dedim burunlarını sıkarak."Ela bak seni uyarıyorum.Bu çocuktan uzak dur bende hiç sevmedim." Sözünü tutucak mıyım? Tabiki de hayır.

"Söylemesen ben hiç anlamayacağım çocuğu sevmediğini bir dövmediğin kaldı."

"Ela" diye uyarınca "aman iyi be!" diye kestirip attım.Baran bacağıma sarılıp yavru köpek bakışları eşliğinde konuştu.Bu çocuk birini nasıl etkileyeceğini iyi biliyor. "Bizimle vakit geçiriceksin değil mi o hıyarla değil?" Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.Bu kadarcık çocuk nereden öğreniyor bu lafları allasen?

"Ablacım biliyorum Aras'ı sevmediniz ama misafirimiz, tamam sadece Onunla vakit geçirmeyeceğim hep beraber olacağız." dedim gülümseyerek.

"Aras olmasa olmaz mı?" Berke'nin umut dolu sorusuna gözlerimi devirerek cevap verdim.

****

Masada sinir edici bir sessizlik varken bu sessizliği sadece Berke'nin masada ritim tutmuş parmakları bozuyordu.Akşam yemeğini yemiştik.Ailem ve Aras'ın ailesi evde sohbet ediyorlardı.Bizde bahçedeki masaya kurulmuştuk.Sanırım saat 8'e falan geliyor.Aras'ın burada olduğu süre zarfında yanıma her yaklaşmasında ya Berke uzaklaştırıyor ya da Eren ve Baran aramıza girmesi hariç pek bir zorluk çıkmadı.Bizim köyü gezdirdim o kadar pek bir şey yapamadık çünkü Berke izin vermedi.

KAPIŞMA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin