Bölüm Şarkısı; Furkan Kızılay-Herşey Senle :D
Şarkıyı açın dediğim yerde açarsanız sevinirim :)
Bölüm geç geldi çünkü sınav haftasındayız :(
~Ela'nın Ağzından~
Arkama bile bakmadan ağaçların arasından geçiyordum ama seslerin bana yaklaştığınıda duyabiliyordum.
Nefesim iyice kesilmeye başladığında giderek yavaşlamaya başladım.Olmuyordu...Bacaklarım ve ciğerlerim bana ihanet etmekten vazgeçmiyordu.
Arkamdan bir silah sesi duyduğumda çığlık attım ama koşmayı bırakmadım.Artık gözlerimde dolmuştu ama ne olursa olsun ağlamayacaktım.Abime verdiğim sözü tutacaktım.Asla ağlamayacaktım!
Silah sesi beni biraz daha hırslandırdı.Koşmaya devam ettim.Sık ve gür ağaçların arasından hızla geçiyordum.En sonunda arkamdaki sesler kesilince bir ağacın arkasına geçtim ve sırtımı ağacın gövdesine yaslayarak soluklandım.Kafamı geriye atıp ağaca yasladığımda biraz daha kendime gelmiştim.Şakağımda beliren soğuklukla gözlerimi kapayıp dişlerimi sıktım.Nasıl farkedememiştim?! Durup dinlenmem büyük hataydı!
"Kaçabileceğini mi sandın?!" patron denilen adamın sesi kulaklarımda yankılandı."Seni öldürmeyecektim ama sen kendin kaşındın." dediğinde belki de son nefeslerimi alıyordum.Şakağıma dayalı olan silahı tuttum ve gözlerimi açtım.
"Benden ne istediğini bilmiyorum ama sen masum bir kızı öldürebilecek kadar şerefsizsin." Kahkahası etrafta yankılanırken sırıttım.Ölümün eşiğinde olan biri olarak sırıtıyordum.Evet kesinlikle psikolojik sorunlarım vardı.Ama ben Ela Vurgun'dum.Asla güçsüz olduğumu belli etmezdim.
"Beni öldürsen bile ne olucağını sanıyorsun? Elini kolunu sallaya sallaya buradan gidebileceğini mi? Eğer ben ölürsem sen de ölürsün patron." dedim son kelimeyi vurgulayarak.
"Ben zaten ölüyüm." dediğinde ne olabileceğini düşündüm.Bu adama ne olmuş olabilirdi?
Abimi tanıyordu.Bizim hakkımızda çok şey biliyordu.Öğrenmem lazım."Hala sorularımı cevaplamıyorsun.Abimi tanıyorsun hatta hayatını mahvettiğimizi söylüyorsun ama ne yaptığımızı söylemiyorsun."
"Söylesem ne değişecek? Kaybettiklerimi geri getirebilir misin?" dediğinde sustum.Bu kadarı çok fazlaydı.
Kafama silahı iyice bastırdığında canımın yanmasıyla dişlerimi sıktım."Soruma cevap ver." Yutkundum.
"Hayır."
"Bende öyle düşünmüştüm pink ya da küçük judocu mu demeliyim?" Ağzım açık kaldı.Hakkımda bu kadar bilgisi varsa demekki çok yakınımdaymış ve hiçbirimiz farkedememişiz.
"Sana söylemiştim.Sizi çok uzun zamandır izliyorum."
Emir,Berke neredesiniz?! Şu lanet olası adamdan kurtarın beni.
"Bırak beni...Lütfen." diye yalvardım son kez.
"Hayır."
Ben bir kaçış yolu düşünürken, silahın kafamdaki baskısı daha da artıyordu.
"Ela!" Son umudum da tükenirken beni benden alan o sert ve keskin sesle nefes alışverişim hızlandı.Patron denilen adamın birşeyler mırıldandığını duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPIŞMA (TAMAMLANDI)
HumorHavada süzülürken "Seni seviyorum!" diye bağırdım. Aynı anda kahkahalar atıyordum. "Sana aşığım!" diye bağırdığını duydum. Gülümseyip "Senin için yanıyorum!" diye bağırdım bu sefer. "Sana ölüyorum!" diye bağırdığını duydum. "Beni sözlerinle kendin...