~Emir'in Ağzından~
Telefonu kapatır kapatmaz yerimden fırladım.Melisa'nın yüzüne bile bakmamıştım.Arabama bindiğim gibi gazı kökledim.Tek düşündüğüm Ela'ya bir şey olup olmadığıydı.Sesi yıkılmış,üzgün,hayattan bımış gibi geliyordu.
Haklıydı da..Bu son olaylar Ela'yı çok yıpratmıştı.Benim küçük judocum çok yıpranmıştı..Arabayı evlerinin önünde ani frenle durdurdum.Ve hızlıca arabadan indim.Apartmandan içeri girip asansörün düğmesine baktım.Lanet olsun! En üst kattaydı.Sabırsız bir yapım olduğu için merdivenlere yöneldim.İkişer-üçer merdivenleri çıkıp kapının önünde durdum.Önce zile bastım.Ardından kapıyı yumruklamaya başladım..Her geçen saniye daha fazla endişelenirken içimden dua ediyordum.Ela'ya bir şey olursa ben ölürdüm..
Kapı yavaşça aralanırken önce beni benden alan gözlerini gördüm.Sonra kokusunu içime çekmeye doyamadığım saçları..Beni yakıp kavuran dudakları...Her bir santimini ezberlediğim yüzüne baktım.
Beni görünce derin bir nefes aldığını duydum.Sonra dudaklarından küçük bir hıçkırık koptu.Kollarımı açtığımda zaman kaybetmeden bana sarıldı.Bana sarılırken yavaşça yürüdüm ve içeriye girip kapıyı arkamdan kapattım.Bir elim saçlarını okşarken diğer elim belindeydi.
Kokumu içine çekerek sakinleşmeye çalıştığı çok barizdi.Biraz toparlandığını umarak konuşmaya karar verdim.
"Güzelim..Anlat hadi.."
"Abim..intihar etmemiş.." dediğinde kaşlarım çatılmıştı."Ela sen ne dediğinin farkında mısın?"
Derin bir nefes alıp bekledi."Cinayete kurban gitmiş Emir." dedikten sonra daha da sokuldu bana ve tekrar ağlamaya başladı.Kollarından tutarak yavaşça geriye çekildim.Bana boş gözlerle bakarken ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.
Bacaklarından tutarak belime doladım ve ellerimide bacaklarında sabitledim.Ellerini boynuma doladığında odasına yürümeye başladım.Yatağına yavaşça uzanırken iç çekerek nefes alıyordu.Ağlamaktan gözleri şişmişti ve bu hali canımı yakıyordu.
Gözleri yarı açık yarı kapalı mırıldandı."Sen de beni bırakıp gitmezsin değil mi?"Alnından öptükten sonra "Asla.." diye fısıldadım kulağına.Yanına uzanıp sarıldığımda bana iyice sokuldu.
Tavanı boş boş izlerken bunu kim yaptıysa Onu geberteceğim diye düşünmeden edemedim.Kim olursa olsun..Sol yanımı kim acıtırsa Onu geberteceğim..
***
~Buse'nin Ağzından~
"Off Emre bırak artık peşimi!"
"Aynı mağazalara girmişsek ne var bunda? Tamamen tesadüf." dediğinde gözlerimi devirdim.
"Victoria's Secret'de olman büyük tesadüf." diyerek gözlerimi devirdim.Kahkaha attığında utanmamı engelleyemedim.Ne vardı da beni takip etmişse artık..
"Baktığın iç çamaşırları çok ateşliydi gerçekten." Gözlerim büyürken yanaklarım alev alev yanıyordu."Terbiyesiz!" die bağırarak Emre'nin üzerine yürüdüm.Gülerek geri geri gidiyordu.Dibine kadar girdiğimde arkasındaki taşı farketmedi ve geriye düşerken benide kolumdan tutup çekti.
Düşmenin etkisiyle gözlerim kapanırken yüzümü buruşturdum.Canım çok yanıcaktı..Beklediğim acı gelmediğinde tek gözümü açıp baktım.Yumuşak bir iniş olmuştu da, neyin üstüne iniş yapmıştım ben?
Emre'yi sırıtırken gördüğümde diğer gözümde açıldı.Ah lanet olsun!
"Rahat mısın?" diye sorduğunda hızlıca doğruldum.Ellerimi ve üstümü silkerken Emre'ye bakmıyordum.Yürümeye başladığım da yine yanıma geldi ve benimle yürümeye devam etti.Sıkıntıdan yanaklarımı şişirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPIŞMA (TAMAMLANDI)
HumorHavada süzülürken "Seni seviyorum!" diye bağırdım. Aynı anda kahkahalar atıyordum. "Sana aşığım!" diye bağırdığını duydum. Gülümseyip "Senin için yanıyorum!" diye bağırdım bu sefer. "Sana ölüyorum!" diye bağırdığını duydum. "Beni sözlerinle kendin...