Nöbetçi öğrencinin tenefüste gelip, beni müdürün çağırdığını söylemesiyle Emir'e baktım.Gülüyordu! Somurtup homurdandım.Emir'e baktığımda beni izliyordu.
"Hayır." dedim gülümsemesinin iyice artmasıyla sinirlenmeye başlamıştım bile.Ayağa kalkıp "Bunu yapmış olamazsın." Ellerini havaya kaldırıp dudaklarını büzdü.OÇAB'dan kurtuluş yoktu anlaşılan! Müdüre gidip hatırlatmıştır bu öküz.
Okulu çöplerden arındırma başkanıymış,pabucumun başkanı olurum ancak ben! Müdürün odasının kapısını tıklayıp içeri girdiğimde masadaki dosyalarla uğraştığını gördüm.
"Ela okulu temizlemeye başlamalısın artık.İster tek başına temizle,ister gönüllü kişiler bularak. Orası sana kalmış."
"Peki hocam." deyip odadan çıktım.Şimdi ne halt yiyecektim ben?! Hiç kimse yardım etmezdi ki bana.Bir çöpçü kız olmadığım kalmıştı o da Emir Bey sayesinde olmuştu.OÇAB nedir allasen?Böyle kısaltmamı olur?!
Sınıfa girdiğimde Emir'in gözleri beni buldu.Göz kırptığında, gözlerimi devirmekle yetindim.Uyuz!
Buse ve Tuğba yardım etmeyi kabul edince ellerimi çırptım.Dostlarım olmasa ne yapardım ben?
***
Okul çıkışı Buse,ben ve Tuğba okulda kaldık.Emir'i bilmiyordum ama birazdan buraya damlayacak gibi bir hisse kapılmıştım nedense.Benim bu halimi asla kaçırmazdı.Ha halim demişken ellerimde kırmızı bulaşık eldivenleri,ayağımda sarı çizmeler ve başımda da yazma vardı.Yazmayı, siz sormadan ben cevaplayayım. Hep Buse'nin başının altından çıktı.Neymiş efendim bu kılığa girersem daha iyi odaklanırmışım.
Üzerimi soyunma odalarında değiştirmiştim.Eşofmanımın paçalarını çizmenin içine kattım.Berke olsaydı Sarı çizmeli Mehmet Ağa derdi.İyi ki de bu halimi görmedi.
Lavoboda ellerimi yıkadıktan sonra kapıdan çıkmıştım ki bir fotoğraf çekilme sesiyle sağıma döndüm.Emir'in sırıtarak birkaç fotoğrafımı daha çekişini izledim.
Telefonu siyah deri ceketinin cebine koyarken gözlerimi devirdim."Gittiğini sanmıştım." dediğimde yanıma geldi.
"Sen okulda yalnız başına kalıcaksın ve ben gidicem öyle mi? Bu fırsatı kaçıracağımı mı sandın güzelim?" diyerek burnumu sıktığında yüzümü buruşturdum.
"Senin yüzünden oluyor hep bunlar." diyip somurttuğumda yüzümü avuçladı ve kafamı kaldırdı.Burnuma küçük bir öpücük kondurup geri çekildiğinde gülümseyip dil çıkardım.
"Haketmiştin güzelim."
"Of Emir of!"
Gülerek "Eee başlamayacak mısın daha?"
"Neye?" dediğimde gözlerini devirdi."Senin aklın nerde ben anlamıyorum ki? Sen neden buradasın ya da neden bu kılıktasın?" dediğinde jeton düşmüştü.
"Haaa...Sen onu diyorsun.Gidiyorum ben." dediğimde kolumdan tuttu.
"Bende geliyorum."
Sorgulamadan merdivenlerden inmeye başladık.Temizlik malzemelerinin olduğu dolabı bulduğumda içini açıp Emir'in eline tutuşturdum.Bir bana bir de elindeki malzemelere baktı.Gülerek "Eline çok yakıştı.Cuk diye oturdu inanır mısın?" dediğimde kaşlarını çatarak gözlerini devirdi.
"Hadi takip et beni takıntılı manyak." diyerek önden yürümeye başladım.Arkamdan homurdandığını duyabiliyordum.Ben mi? Ben ise şuan intikam alıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPIŞMA (TAMAMLANDI)
HumorHavada süzülürken "Seni seviyorum!" diye bağırdım. Aynı anda kahkahalar atıyordum. "Sana aşığım!" diye bağırdığını duydum. Gülümseyip "Senin için yanıyorum!" diye bağırdım bu sefer. "Sana ölüyorum!" diye bağırdığını duydum. "Beni sözlerinle kendin...