Nazlı ve Selin babalarıyla 2 odalı bir evde kalıyorlar. Anneleri öldükten beri babaları onlara yapmadığını bırakmadı. Ancak Nazlı babalarının Seline bir parmak bile sürmesine asla izin vermedi.
Nazlı Selini odaya itip kapıyı anahtarla kapatır. Arkasını döndüğünde babasının manyak bakışlarla üzerine geldiğini görür. Selinin ağlak çığlıklarını, kendisine seslenmesi kulaklarını çınlatır. Ama kapıyı açmaz. Nazlı dayağa alışmıştır, artık canı yanmıyordu. Ama Selinin canının yakılmasına asla izin vermeyecektir...
Savaşla Ali kendi ayakları üstünde durmak için evi terketmiş ve küçük bir şirket kurmuşlardı. Şirket bir yıl içinde çok başarılı olunca, git gide büyüyerek koca bir holdinge dönüşür. Ama ikisi de asıl evden gidiş sebeplerini hiç kimseye söylemezler.
"Her şeyi unutmalıyız, yeni sayfa açmalıyız" Ali söylediğinde Savaş sadece onaylaya bilmişti.
"Evet, artık bembeyaz bir sayfanın açılış zamanı..."
Karşılaşdıklarında dördünün de dünyası alt üst olur. Sırtlarındaki yüklere rağmen bir birlerinin elini tutmayı başaracaklar mı?
"Bir daha sakın bana yaklaşma, Savaş Mertoğlu!"
"Benden sana kaçış yok, Nazlı Yılmaz!"
"Ali... Lütfen beni bırakma..."
"Senin artık bir teline bile zarar gelmesine izin vermeyeceğim, Selin..."
Hayat hikayelerini birlikte yaşamaya ne dersiniz?
Yeni hikayeyle karşınızdayım.SavNaz ve AlSel hikayesidir.
Duyuru: yoğun dram ve açık sahneler içerir!İlk bölümü bu günlerde yazacağım.
Fikirlerinizi paylaşmayı unutmayın :)
Sevgilerle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık kalpler
Fanfiction2 kardeş. 2 kuzen. 4 kırık kalp. Paylaşılacak 1 kader. Her şeye rağmen ayakta durmayı başaran 4 insanın hikayesi. Karşı karşıya geldiklerinde bir birlerine tutunmayı başaracaklar mı? Yoksa kaderden kaçmayı mı seçecekler? Dikkatli olun, ağlatabilir...