~2~

1.2K 126 23
                                    


Keyifli okumalar:

Taksi barın önünde durduğunda taksicinin ücretini ödeyip  indik.

"Hep televizyonlar da barın giriş kısmında adamlar olur, kimliğe bakardı. Neden burada yok?"

"Belki çişe gitmişlerdir"  Bir an dönüp Alev'e baktım ciddi mi diye ama değilmiş.

"Kızım saf mısın? Senin dediğin şey lüks yerlerde olur" diye sözünü tamamladı.

Koluma girip beni çekiştirmeye başladı. İçeri girer girmez aldığım ilk koku içki, ikinci koku ise ter kokusu.

Elimle burnumu kapatıp Alev'e döndüm.

"Burası iğrenç kokuyor" müzikten dolayı biraz yüksek sesle konuştum.

Alev ise

"Birazdan alışırsın kokuya" deyip sağa-sola bakınmaya başladı.

"İşte oradalar"

Kim?

Nerede?

Bakışlarımı Alev'in baktığı yöne çevirdiğim de Anıl ve Tayfasını gördüm. Tabi her birinin yanında da bir kız var.

"Hadi onların yanına gidelim"

"Saçmalamayı kes Alev! ne işimiz var bizim onların yanında. Hem yanlarına gidebilmen için oradaki kızlar gibi davranman gerekir bilmem anlatabildim mi?"

"Çok güzel anlattın ama ben anlamadım" deyip beni onların olduğu tarafa sürüklemeye başladı.

Demiyor da anlamak istemedim!!!

Onların oturduğu masanın tam önünde durduk.

"Selaaam" dedi Alev cilveli bir ses tonuyla ben ise onları görmemezlikten gelip dans edenlere bakmaya başladım.

"Bizde oturabilir miyiz?"

"Yok ya biz oturmayalım. Bir selam verip gidecektik değil mi Alevciğim. Yoksa oturmak falan istemiyorsun!"

Alev beni her zaman ki gibi dinlemeyip Vural'ın yanındaki kızı kolundan tuttuğu gibi kaldırıp kendisi oturdu.

"Masal,sende otursana canım"

"Yok canım ben almayayım gidip yan masada otururum."

"Demek ismin masal?" dedi Ama sinir bozucu bir tavırla.

"İsmimden sanane" deyip yan masaya geçip oturdum.

Pis serseri!!

Aleve de inanamıyorum beni resmen Vural için sattı. Ama o görür bir daha onunla kaçarsam ne olayım. Ben içimden Alev'e saydırmakla meşgul iken sarışın bir çocuk gelip yanıma oturdu.

"Selam bebek"

Bebek??

Yaaa sabır!!

Takmayıp dans edenlere baktım.

Çocuğu görmemezlikten geldikçe çocuk daha çok yavşamaya başladı. En sonunda kolumdan tutup beni ayağıya kaldırdı.

"Hadi gel dans edelim"

"Dans etmek istemiyorum bırak beni" deyip kolumu çocuğun elinden kurtarmaya çalıştım ama nafile. Kelepçe gibi sarmış parmakları kolumu.
Ben ne kadar uzaklaşmaya çalışsamda olmuyor çocuk daha çok sırnaşıyor.

Hep bu anlarda kitaplarda veya filmlerde kötü çocuk iyi kızı kurtarırdı. Beni neden kimse kurtarmıyor?

Daha fazla bu duruma katlanamayıp çocuğun kasıklarına sert bir tekme attım. Çocuk kasıklarına aldığı darbeyle iki büklüm oldu. Bende hemen yanından uzaklaşıp Alev'in yanına gittim.

"Alev kalk gidiyoruz"

"Nereye yaa daha yeni geldik"

"İnsanların olduğu bir mekana mesela" deyip Alev'i kolundan tutup sürüklemeye başladım. Biz bardan çıktıktan hemen sonra Anıl ve Tayfasıda çıktı.

"Kızlar gelin beraber gidelim. Gideceğimiz adres aynı nasıl olsa" dedi Vural

"Tamam"

"Tamam mı? İyi sen git ben yanlız dönerim yurda" alevi onların yanında bırakıp bu ıssız ve dar sokaklarda yanlız başıma yürümeye başladım.

Bizim bu Alev harbiden sorunlu. Onlarla nasıl gitmek ister aklım almıyor. İşlemedikleri suç, yemedikleri halt kalmadığını bildiği halde benim yerime onlarla gitmeyi tercih etti.
Tabi Vuralcığının yanında olacak yaa!!
Vural nereye o oraya..
Dar sokaktan çıkıp geniş, caddeye geldim. Bir taksi durdurup yurdun adresini verdim. Cebimdeki üç kuruşta taksiye gitti.
Taksiden inip yurdun arka tarafına doğru ilerledim.
Arka tarafta Anıl'ı görmemle olduğum yere çivilendim.

Tayfası da yanında değil!!

Tamam.. Sakinim.. Sakinim.. Bu karanlık ve sessiz ortamda ne yapabilir ki en fazla bööğğh diye beni korkutmaya çalışır. Pozitif ol masal kötü şeyler düşünüp kendi kendini korkutma.

"Neden bizimle gelmedin"

Eee hiç birşey yapmadı. Normal insan gibi konuşuyor benimle. En azından onu terslediğim için bir tarafımı bıçakla çizer diye bekliyordum ama beklediğim gibi olmadı.

"Canım öyle istedi" deyip sol tarafa doğru bir adım attım. O da benimle beraber adım atıp geçmemi engelledi.

"Canın istemedi?"

"Evet, canım istemedi" Çenemi tutup başımı kendine doğru çevirdi.

"Bana bak yetimhane gülü bir daha beni terslersen yada söylediğim herhangi birşeyi yapmazsan seni buraya gömerim. Anladın mı?" Dedi sert ve ürkütücü ses tonuyla.

Nah gömersin!! Demek istesemde diyemedim. Çünkü yurttakilerden duyduğum kadarıyla tayfasıyla beraber birkaç kişiyi öldürmüşler ve şuan da yalnızca ikimiz varız yani dediği gibi beni gömmesi an meselesi.
Başımı olumlu anlamda salladım. Çenemi bıraktı.

Duvara tırmanıp bahçeye atladım ve bizim binaya doğru koşmaya başladım. Girişe geldiğimde durup nefes alışverişimin düzelmesini bekledim. Daha sonra kapıyı açıp sessiz ve seri adımlarla içeri girip merdivenlerden yukarıya çıktım. Alevin yatağına baktığımda üzerini değiştirip uyuduğunu gördüm. Bende yorgunluktan bayılmak üzere olduğum için kıyafetlerimi değiştirmeden yatağa girip gözlerimi kapattım..

YETİMHANE GÜLÜ VE PİS SERSERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin