YETİMHANE GÜLÜ VE PİS SERSERİ

~13~

Watty2016 yarışmasına katıldım.( Artık neyime güveniyorsam.) Tabiki de size güveniyorum.😘❤❤
Hikayemi destekleyip çevrenize önerirseniz çok mutlu olurum.

Keyifli okumalar:

Anıl'ın ağzından

"Ne söylediğinin farkında mısın?" dedi Vural dalgaya vurarak.

"Evet." dedim kısa ve net bir şekilde.

Evet, aşık oluyorum yetimhane gülüne. O koyu kahve gözlerine, gözleriyle aynı renkte beline kadar uzanan saçlarına, konuşma tarzına, hâl ve hareketlerine, çocuksu hallerine, kırık kalbine... kısacası herşeyine aşık oluyorum.

Bana büyümü yaptı acaba? Tam da falcılara gidip büyü yaptıracak bir tipi var!

"Saçmalama lan ne aşkı" deyip enseme bir şaplak yapıştırdı Yekta. Sol elimle Yekta'nın boynunu sıkıp, bizim sınıfın oluşturduğu sıraya doğru ilerlettim.

"Ne anlarsın aşktan" diye söylenmeyi de ihmal etmedim.

"Birden aşk adamı kesildi." dedi Yekta homurdanarak.

Sıraya geçerken yine maskemizi taktık yüzümüze. Şu kızların bayıldığı maske! Kalpsiz, serseri, karanlık, gizemli olan... kısacası bad boy maskesini takındık yine. Müdürün sözlerine kulak asmayıp yetimhane gülüne odaklandım. Açık olan saçlarını önce özenle topladı, daha sonrada bileğindeki toka yardımıyla başının tepesinde topuz yapıp hafif dağınık bir görünüm verdi.

Madem dağıtacaktı o zaman neden özenle topladı?

Madem bunaldı saçlarını toplamak istedi, sonra neden dağıttı?

Kafamda deli sorular!

Kollarını yukarı kaldırdığı için kıvrılan gömleğini düzeltip hocanın hazır ol komutuyla ellerini iki yanında sabitleyip dik durdu. Bende dahil tüm öğrenciler hazır ol a geçtikten sonra hocanın komutuyla gür bir şekilde İstiklal Marşı'mızı okuduk. İstiklal Marşı'nın bitimiyle rahat ol a geçip, hocanın "herkese iyi tatiller" demesiyle yetimhane gülü ve kızıl saçlı arkadaşı önde biz arkada yetimhanenin yolunu tuttuk. Arada bize yandan kaçamak bakışlar atan yetimhane gülüne ve arkadaşına atabildiğim en ölümcül bakışları atmaya çalıştım. Evet, çalıştım diyorum çünkü bize her baktıklarında kaplumbağa gibi kabuklarına çekiliyorlar ve onların o ürkek hallerini gördükçe bir gülme arzusu doğuyor içime. Daha büyük ve seri adımlarla aramızdaki mesafeyi biraz daha açıp neredeyse koşar bir vaziyette bahçe kapısından geçip kaldıkları bölüme geçtiler. Onların gidişiyle içimizde tuttuğumuz kahkahalarımızı serbest bıraktık.

"Gördünüz mü bakışlarını?" dedi Fırat kızları taklit ederek.

"Yok lan öyle değil. Bak şöyle." dedi Vural kızıl saçlı kızı taklit ederek.

"Tamam be cıvıtmayın yürüyün hadi." dedim gülümseyerek ve ellerim cebimde bahçe kapısından geçip, bahçeye kısa bir bakış attıktan sonra kaldığımız bölüme doğru ilerledik.

"Keşke kızlarla bir olsaydı yurdumuz." Dedi yekta iç geçirerek.

"Hayaller ve hayatlar" dedi Burak çarpık bir gülümseme ile.

Aslında sadece Yekta ve Burak değil yurttaki çoğu erkek bunun hayalini kuruyor. Kızlarla aynı binayı paylaşmak...

Resmen ateşle barutu yan yana koymuşlar!