YETİMHANE GÜLÜ VE PİS SERSERİ

~28~

Yeni hikayem için bana erkek ismi önerir misiniz?
Aklımda bir tane vardı ama unuttum!😑
Ay gelmiyor bir türlü aklıma. Çokta beğenmiştim ismi😠

Neyse...

Keyifli okumalar;

Pırpır atan kalbime ellerimi götürüp normal ritmine dönmesini bekledim.

Bu da neyin nesi?

Dokunmadığı halde onu hissedebilmek!

Ah, Bütün kan yanağıma hücum etmiş gibi hissediyorum.

Ellerimi yelpaze niyetine kullanıp yüzümü serinletmeye çalıştım. Tişörtümü çekiştirip içine üfledim.

Kalbim daha yeni yeni düzene girmişken o ilahi sesi duydum.

"Utangaç sevgilim." Yanıma gelip kulağıma fısıldadı." Dokunmadan böyleysen, evlendiğimiz gün ne yapacaksın." Dirseğimi karın boşluğuna geçirip ondan uzaklaştım.

"Edepsiz."

Üstümü başımı düzeltip bizimkilere yaklaştım.

"Alacağınız olsun!" Hepsine gözlerim kısık bir şekilde bakıp kapının kulpunu indirdim.

Öpücük atan Alev'e trip atıp babamların yanına gittim.

"Öhöm öhöm.." yalandan boğazımı temizleyip dikkatlerini üzerime çektim. Babam endişeyle yerinde dikleşip gözlerini kıstı.

"Kızım, yüzüne ne oldu?"

"Bilmem. Ne olmuş?" Dedim endişeyle. Odada ayna bulmak amacıyla çevreme bakındım.

"Kızarmış." Bir an durup alttan alttan babama baktım.

Ne diyeceğim?

'Anıl'la personel odasında küçük bir maceraya atıldık da babacığım.' diyecek halim yok ya!

"Mm, şey... Merdivenleri koşarak çıkınca böyle kızarıyorum." Dedim ne kadar saçma bir yalan olsa da. Aslında yalan sayılmaz. Merdivenleri koşarak çıktım!

Şüpheyle bir müddet daha bakıp Hasan amcaya döndü.

"Dediğim gibi. Şikayetçi değilim." Kaşlarımı çatıp araya girdim.

"Anlamadım?" Babam bir bana birde Hasan amcaya baktı. Hasan amca başıyla onay verince bakışları bende durdu.

"Gel kızım." Yanına gidip yatağın ucunda oturdum. Kolunu omuzuma atıp sırtımı göğüsüne yasladı. Pembe saçlarıma öpücük kondurup derin bir nefes aldı.

"Kızım, o çocuktan şikayetçi olmayacağım." Başımı yana çevirip babamın yüzüne baktım. O okyanus gözlerine hüzün çökmüş.

"Neden?" Babamın yüzündeki hüznü görünce benim gözlerimde buğulandı. Görmemesi için başımı eğip ellerime baktım.

"Çünkü bu olanlar benim hatam. Ben o arabanın önüne atladım. Eğer bir korkak gibi kaçmasaydım o çocukta bana çarpmayacaktı." Sırtımı babamın göğüsünden ayırıp yan bir şekilde oturdum. Bu defa başımı babamın göğüsüne koyup kolumu göbeğinin üstünden beline sardım. Akmak için direnen göz yaşlarımı geri yollayıp gözlerimi kapattım. Babam elini saçlarıma geçirip okşayarak konuşmaya devam etti.

"Hani derler ya her işte bir hayır vardır diye. Gerçektende varmış. O araba bana çarpmasa idi şu an seninle böyle olamayacaktık." Burnunu saçlarıma daldırıp derin bir nefes aldı." Asla evlat kokusunun nasıl bir şey olduğunu bilemeyecektim." Bu defa dudaklarımı dişledim.