~27~

553 36 196
                                    

Keyifli okumalar;

Hayat ne garip.

Önce sevdiklerini elinden alıyor. Seni yıkıp parçalıyor. Sonrada hiç bir şey olmamış gibi sana geri yolluyor.

Gerçekten çok garip!

Bu yaşıma kadar sürekli kime çektiğimi düşünürdüm. Hangi özelliklerim anneme ait, hangi özelliklerim babama ait diye saatlerce aynanın karşısında kendime bakıp fikirler üretirdim. Gözlerimi ve saçlarımı annemden, burnumu ve dudaklarımı ise babamdan aldığımı varsayardım. Neden böyle düşündüğümü bilmiyor ama çocuk aklı işte bir yerlere ait olmak, onlardan bir parça almak istiyordum herhalde.

Şimdi ise hasta yatağında yatan adama birde aklıma kazıdığım görüntüme bakıyorum. Fiziksel özelliğimin hiç birini babamdan almamışım. Keşke alsaymışım. En azından o öldükten sonra her kendime baktığımda ondan aldığım bir yanımı görüp tekrar tekrar adını anardım.

Açılan kapıyla başımı o yöne çevirdim.

"Merhaba." Dedim şaşkınlıkla. Ayağı kalkıp Hasan Bey'in elini sıktım.

"Merhaba." Dedi samimi bir şekilde gülümseyerek." Babanın durumunu öğrendiğimde çok üzüldüm. Gelip görmek istedim. Durumu nasıl?"

"Hem iyi hem de kötü." Anladığını belli ederek başını aşağı yukarı salladı.

"Anıl olanları anlattı." Derin bir soluk alıp babama baktı." Benden babana çarpan sürücüyü bulmamı istedi."

"Peki buldunuz mu?" Dedim merakla." Şey, ayakta kaldınız buyrun oturun." Yana kayıp Hasan Bey'in az önce kalktığım yere oturuşunu seyrettim.

"Evet, buldum." Kalbimin atışları hızlandı." Babanıza 16 yaşında bir oğlan çarpmış. Babasının izni olmadan arabayı alıp bir kaç tur atmak istemiş. Gidip çocuğun ailesiyle konuştum. Hiç bir şeyden haberleri yoktu. Onlara olanları anlatınca çocuğun annesi baygınlık geçirdi. Harap oldular. Aileden sonra gidip çocuklada konuştum. Kaza günü çok korkmuş ve hâlada korkuyor. Babana çarptıktan sonra ne yapacağını bilemeyip eve gelmiş. Ailesine hiç bir şey söylemeden odasına çıkmış. Anne ve babasının anlattığına göre bir haftadır evden dışarı çıkmıyor, doğru düzgün yemek yemiyormuş. Ailesi onunla iletişime geçmek istediğinde odanın bir köşesine kıvrılıp 'yanlışlıkla oldu, bilerek yapmadım' diye sayıklamaya başlıyormuş. Onunla görüştüğümde banada aynı tepkiyi gösterdi. Odanın en karanlık köşesine gidip yere çömeldi. Ayaklarını kendine doğru çekip kollarını etrafına doladı. Başınıda dizlerine yaslayıp ileri-geri sallanarak sayıklamaya başladı. Bozuk plak gibi 'bilerek yapmadım, yanlışlıkla oldu, o birden karşıma çıktı' deyip durdu. Onu sakinleştirmem baya uzun sürdü. Nihayetinde her şeyi anlattı ve polislere teslim oldu."

"Teşekkür ederim." Dedim minnetle. "16 yaşında dahi olsa cezasını çekmeli."

Babam avucunda duran elimi sıkınca bakışlarımı ona çevirdim.

"Neden uyandın."

"Biraz daha uyursam beynim slime gibi vıcık vıcık olacak." Dedi homurdanarak. Gülümseyip, onu hasan beyle tanıştırdım.

"Hasan Bey, babam. Baba, Hasan Bey."

"Hasan Bey mi?" Dedi kaşlarını çatarak." Yakında gelinim olacaksın. Hasan Bey de neymiş."

Kızaran yüzümü kapıya çevirdim.

"Şey, ben.. Alev'e baksam iyi olacak." Ayağı kalktığım sırada babam elimi daha sıkı kavrayıp yatağın ucuna geri oturttu.

YETİMHANE GÜLÜ VE PİS SERSERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin