YETİMHANE GÜLÜ VE PİS SERSERİ

~17~

Yazım hataları varsa görmezden gelin :)

Keyifli okumalar;

Tatlı olduğumu düşünüyor.

Çünkü tatlıyım.

Ne kadar da tatlıyım ben ya!

Yurda döndüğümüzde bahçe bomboştu. Büyük ihtimalle akşam yemeğini yemek için yemekhaneye geçmişlerdir. Arada bir, yere kapaklandığımı, köpeklerden kaçtığımı, Anılı taklit ettiğimi ve saçma sapan konuşmalarımı saymazsak... gayet sessiz bir şekilde yürüyüşümüzü sonlandırdık.

"İyi akşamlar" dedim gülümseyerek ve hızlı adımlarla yurdun girişinden girip yatakhaneye gitmeden, direkmen yemekhaneye geçiş yaptım. Kızlar heyecanlı heyecanlı birileri hakkında dedikodu yapıyorlardı. Her zaman ki yerime -alevin yanına- geçip oturdum.

"Nerelerdesin?" Dedi alev kaşları çatık bir şekilde.

"Hava almaya çıkmıştım ya."

"Hava almaya çıkmış mış mış! Alevim yurtta hasta bir şekilde yatağında oturmuş yolumu gözlüyordur. Belki bir ihtiyacı vardır. Belki de şuan acıdan kıvranıyordur, diye düşünme sen zaten.

Alev kim ki?

Alevi kim düşünür ki?

Alev..."

Avucumu alevin ağzına bastırıp susmasını sağladım.

"Alev, alt tarafı bileğini incittin! Bunun acısıda bir kaç saate kalmaz geçer zaten. Belki de geçmiştir bile! Amma da yaygara yaptın. Kötü bir durumda olsa idin bırakır mıydım seni? Allah aşkına saçma sapan triplere girip de delirtme beni."

Elimi ağzından çekip, parmaklarımla masada ritim tutmaya başladım. Trip atmayı bırakıp

"Ellerini yıkamış mıydın?" Dedi gözlerini kısarak. Şirince gülümseyip kaşlarımı 'hayır' anlamında oynattım.

"Ya iğrençsin!" Deyip tişörtünün ucuyla ağzını sildi. "Kalk git ellerini yıka!"

Yanağına öpücük kondurup koşarak ellerimi yıkamaya gittim. Suyu açıp avucuma sıvı sabun döktüm. Daha sonra ellerimi iyice köpürtüp yıkadım. Bir kaç defada avucumu su doldurup yüzüme sürdüm. Son kez ellerimi yıkayıp tekrar yemekhaneye döndüm.

"Yıkadım." Dedim şen şakrak bir şekilde. Tekrar yerime oturup ortada dönüp duran dedikodulara kulak kabarttım.

"Ciddi misin?" Dedi küt saçlı kız arkadaşının kulağına doğru çığlık atarak. Arkadaşı, burnunun üzerinde duran gözlüğünü orta parmağıyla geri iterek olumlu anlamda başını salladı. Sonrada yemeğine döndü. Arkadan oturanlardan biri söze atladı. Oturduğum yerden hafif yan dönerek bakışlarımı konuşan kişi çevirdim.

"Kızım sen hâlâ ayakta uyu!" Dedi elini sallayarak. Bu defa da çaprazımdaki kız konuştu. Dirseklerini masaya dayayıp öne doğru eğildi. Gözlerini kısıp sesini alçatarak

"Cesetleri parçalara ayırıp köpeklerine yediriyorlarmış." Yemekhanedekilerden 'Iyğ.. öğhk' tarzından sesler yükseldi.

Aleve döndüm.

"Ne diyor bunlar?"

Alev bilmiyorum der gibi dudağını büktü. Çakma sarışın

"İki ay önce yetimhaneden biri kaçmıştı hani" dedi çevresine göz gezdirerek. Yemekhanedekilerden hatırladıklarına dair olumlu mırıltılar duyunca devam etti. "... kaybolduktan bir hafta sonra kızın cesedi bulunmuştu. O kızıda bunların öldürdükleri söyleniyor."