Multimedya: Derin
Bölüm Şarkısı: Beren Demirkaya Dedi (Şarkı ile okumanızı tavsiye ederim.)İyi okumalar...
Derin'in ağzından:
Miray'ı neredeyse kardeşim belirlemiştim ve onun bu durumda olması benim canımın da yanmasına sebep oluyordu. O manzarayı görmek herkesi derinden üzerdi ki; Miray harap olmuştu. Hala Atakan'ın nasıl böyle bir şeye kalkıştığına akıl sır erdiremiyordum. Damla'yı kendi isteği ile öpmediğinin de epey farkındaydım. Pekala neden buna tepki göstermemişti? Son tartışmalarında birbirlerine sert çıkışmaları da pek hayra alamet değildi açıkçası. Belki de Atakan'ın bu olayda Damla'ya tepki göstermemesinin bir nedeni de buydu; Miray'ı kızdırmak için. Üstelik bu olayın o sırada bizim oturduğumuz kafenin önünde olması tesadüf olamazdı öyle değil mi? Belki bir ihtimal suçsuzdu ama Atakan'dan böyle bir şey beklemezdim.
"Gelebilir miyim?"
Karanlık odaya sızan loş ışığın sebebi ve kapıdan gelen sesin sahibi Emre'ydi. Kapıdan başını hafifçe içeri sokarken bu tarafa bakıyordu. Odanın içi zifiri karanlıktı. Doruk'un odasında onun yatağının üzerinde Fatma, Miray ve ben vardık. Miray'ı sakinleştirmeye çalışıyorduk fakat pek sakin olduğunu gözlemleyememiştik.
"Işığı açma."
dedi Miray görmese de bize bakmakta olan Emre'ye. Kaç saattir buradaydık farkında değildim. Buraya gelirken hava kararık bile değildi ama şu anda saatin geç olduğuna emindim.
Emre yavaşça içeri süzülürken kapıyı kapatmamıştı. Şu an tek ışık kaynağımız kapıdan içeri süzülen lambadandı. Kısa sürede yanımıza gelip yatağın bir köşesine oturdu, Emre.
"Nasıl oldu? Şimdi daha iyi mi?"
dedi, fısıltıyla. Başı omuzuma dayalı olan Miray'a kısa bir göz atarken konuştum.
"Hiçbir fikrim yok."
Sessizlik ardından Emre hareket ederek yatağın üzerine çıktı. Elleri ile Miray'ın başını kaldırmasına yardımcı oldu. Omuzumdaki ağırlığın gitmesinin ardından kulağımı Miray'ın hıçkırıkları doldurmuştu. Göremiyordum fakat Emre'nin Miray'a sarıldığını farketmiştim.
"Şşşt."
dedi Emre. Miray'ı o da sakinleştirmek istiyordu ama Miray hala ağlıyordu.
"Ağlama lan! Valla bende ağlarım bak."
Fatma yarı alay, yarı ciddiyetle uyarıda bulunurken gözlerimin dolmasına mani olamadım.
"Hadi hadi sulu gözler sizi. Aşağı inelim artık. Yoksa Doruk, yatağını işgal ediyoruz diye hepimizi katledecek."
Emre'nin kıkırdayarak ettiği söze gülümsemeden edemedim. Hepimiz yataktan ağır hareketlerle kalkarak odadan çıktık.
"Benim lavaboya gitmem lazım. Suratımın ne halde olduğunu düşünemiyorum bile."
Miray eli ile hafif gözlerini kapatmaya çalışarak söze girdiğinde, Emre tebessüm ederek başı ile onay verdi.
"Yardıma ihtiyacın varmı?"
dedi Fatma gülümseyerek.Fatma'nın öne sürdüğü teklife karşı soru soran bakışlarım Miray'a döndüğünde, Miray nefesini kuvvetle dışarıya verirken gülümseye çalıştı.
"Bari tuvalette yanlız bırakın."
diyerek ilerlemeye başladığında bizde gülerek merdivenlerden aşağı indik. Salonda bizi Doruk, Kerem ve Hakan bekliyordu. Bu saate kadar gitmediklerine şaşırmıştım ama Miray'ı bu halde bırakamazlardı da zaten. Emre ile üçlü koltuğa yerleşirken Fatma tekli koltuğa oturdu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKE
Jugendliteraturİçe kapanık bir kız olan Derin i 17 yaşından sonra maceralı bir yaşam bekliyordu. Hayatta tek değer verdiği kişiyi de kaybetmişti. Artık hiçbirşeye, hiçkimseye acımıyordu. Kendine bile... Kendi ayakları üzerinde durabilecekmiydi? Bu acımasızlıklarla...