Multimedya: Miray
Bölüm şarkısı: The Vamps Oh Cecilia (Breaking my heart) (Şarkı ile okumanızı tavsiye ederim.)
Yeni bölüm geldi. :) Çok beklettim sanırım kusura bakmayın.
İyi okumalar...Şuan cesaret hapı içmiş gibiydim.
Doruk ifadesiz bakışları ile beni süzüyordu. Elim havada kalsada umursamadığını gözlerinden belliydi. Konuşmadan ve elimi bile sıkmadan; başını öne eğerek beni selamladı.
Nedense onunla konuşmak istiyordum. Ama Emre'nin dediği kadarda vardı. Tekrar konuşmayı denedim."Ee.. Şey.. Adın ne?"
yine başını sinir bozucu yavaşlıkta bana çevirdi.
"Sanane."
bu nedir ya?! Tanımadığın birisi gelmiş sana selam veriyor yaptığı şeye bak. Egolu pislik. Yutkunarak devam ettim.
"Niye kızıyorsun be! İnsan gibi konuşulmuyor mu seninle?"
korka korka da olsa bu cümleyi kurabildim. Doruk, derin bir iç geçirerek gözlerini bana devirdi.
"Konuşulmuyor. Ayrıca sana buraya oturmanı kim söyledi? Dolu bu sıra hadi uza."
gözlerimi belerterek aklımda en ağır bulduğum küfürü savurmak için ayağa kalkacaktım ki; omuzumda beni durduran bir kuvvet hissederek bakışlarımı o yöne çevirdim.
"Doruk! Abi ayıp olmuyor mu? Kız yeni gelmiş sınıfımıza. Hem Derin burada oturabilir ben başka yere geçecektim zaten."
diyerek bana göz kırptı. Bu Hakan'dı. Hakan gittikten sonra tek kaşımı kaldırarak imalı bakışlarımı Doruk'a çevirdim ve yüzüme sahte gülümsememi yayarak önüme döndüm. Doruk'un bakışları yeterince sertti ve korktuğum için o tarafa bakmak, onunla göz göze gelmek istemiyordum. Emre bu tarafa gelmeye başladığında sahte gülümsemem hala yüzümdeydi. Emre kuru bir öksürükle boğazını temizledi, kulağıma doğru eğilerek fısıldadı.
"Kızım bana inadına mı yapıyorsun?"
tam cevap verecekken, arkadan gelen ses bunu engelledi.
"Emre sevgilini alır mısın yanımdan?"
anlamayan gözlerim Emre ile birlikte Doruk'a döndüğünde bu sefer Emre'yle aynı anda konuştuk.
"Sevgili mi?!"
biran dudaklarımı birbirine bastırarak gülmemek için kendimi zor tuttum. Emre Doruk'a cevap vermek için nefes aldı.
"Kuzenim o benim."
"Her neyse, kuzeninin de kalkacağı yok. Yüzsüzlüğün de bu kadarı."
Doruk konuşurken bakışlarını tahtaya dikti. Yandan da bana laf çarpıyordu. Hızla söze atıldım.
"Ne diyosun be! Yüzsüzlük boş sıraya oturmaya deniyorsa tamam. Bu sıra boş sana sormayacağım, tapulu malın mı?"
Doruk suratına 'ben malım' yada bana 'mal mısın?' der gibi bir gülümseme koyarak bana göz ucuyla baktı.
"Birinci sınıf çocuğu gibisin. Ergen."
Hala bizi dinleyen Emre ellerini havaya kaldırarak 'ben masumum' şeklinde geri geri çekildi. Tekrar Doruk'a cevap vermek için ağzımı araladığımda bu seferde arkamdan beni dürten Miray'a gözlerim ilişti.
"Ne o? Okulumuzun efesi ile arayı kurmuşsun bakıyorum."
gözlerimi devirerek cevap verdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKE
Teen Fictionİçe kapanık bir kız olan Derin i 17 yaşından sonra maceralı bir yaşam bekliyordu. Hayatta tek değer verdiği kişiyi de kaybetmişti. Artık hiçbirşeye, hiçkimseye acımıyordu. Kendine bile... Kendi ayakları üzerinde durabilecekmiydi? Bu acımasızlıklarla...