5 yıl sonra
Estrelladan
Bugün çok heyecanlıydım . Çünkü ilk defa doğum günümü kalabalık bir grupla kutlayacaktım . Yıllardır bunu istiyordum . Annemin arkadaşı Mechi teyzenin kızı Maria ile doğum günlerimiz araasında sadece bir hafta vardı . Onun doğum günü partisine gittiğimde bazen partinin benim için düzenlendiği düşünürdüm . Ama şimdi her şey değişmişti . Bu parti benim içindi .
Herkes buradaydı . Partim için herkes gelmişti . Bir tek annem gelmemişti . Şu anda onun gelmesini bekliyordum . Gelecekti . Bana söz vermişti . Ama şimdiye kadar gelmemiş olması tuhaftı . Annem hiçbir zaman hiçbir yere geç kalmazdı . Hatta her yere erken gitmeye çalışırdı . Ama ona verdiğim saatin üstünden yarım saat geçmiş olmasına rağmen annem hala gelmemişti .
Bu sırada telefonum çaldı . Bilmediğim bir numara arıyordu . Telefonu açtığımda karşı taraftan gelen ses son derece resmi şekilde annemin kaza geçirdiğini ve hastaneye kaldırıldığını söyledi . Ben hiç bir şey söylemeyince hangi hastane olduğunu söyleyip telefonu kapattı . Sonrası ise benim olanları ağlayarak anlatmam ve hastaneye gitmemiz oldu . Hastaneye sadece en yakınımdakiler gelmiş olmasına rağmen ameliyathanenin önünde büyük bir kalabalık oluşturmaya yetmişti . Herkes beni teselli etmeye çalışıyordu. Sevgilim Luis , en yakın arkadaşlarım Maria ve Daphne . Aslında annemin en yakın arkadaşlarının kızlarıydılar ama birlikte büyüdüğümüz için onlarda benim en yakın arkadaşlarım olmuşlardı .
Zaman geçerken ve bekleyiş devam ederken teselliler de devam ediyordu . '' İyi olacak . '' diyorlardı ama iyi olmayacağını biliyordum . Ölecekti . Sonunda bekleyiş sona erdi ve doktor açıklamasını yaptı . '' Hastayı kaybettik . '' dedi . Bunu duymak üzmemişti beni . Çünkü bunun olacağını biliyordum . Annemin öleceğini biliyordum . Haberi aldığım ilk anda bunu hissetmiştim . Herkes bana bakarken hiçbirine hiçbir şey demeden onlardan uzaklaştım ve hastaneden çıktım .
Gözlerimden yaşlar akarken hızla yürümeye başladım . Yorulsam da gitmek istediğim yere gidene kadar hiç durmadan yürüdüm . Gitmek istediğim yere ulaştığımda durdum ve başımı kaldırıp tabelada yazan yazıya baktım : '' Jortini Park '' . Annemle babamın parkı .
Annem bana burasının hikayesini anlatmıştı . Annemle babam burada bir çok şey yaşamışlardı . Burada tanışmışlar , burada birbirlerine olan aşklarını itiraf etmişler , burada ayrılıp , burada bir araya gelmişlerdi . Burada kavga etmiş , burada barışmışlardı . Ve burada evlenmişlerdi . Bu yüzden babam öldükten sonra onların aşklarının anısına parkın adını ' Jortini Park'a dönüştürmüşlerdi . Zaten öncesinde annemle babam tanınmış şarkıcılar oldukları için sorun çıkmamıştı .
Parkın içinde ilerledim ve annemin gösterdiği her zaman oturdukları banka oturdum . Oturdum ve gözlerimi kapattım . Annemin ve babamın burada yaşadıklarını düşünmeye başladım . Burada annemle babama daha yakın hissediyordum kendimi . Burada oturup düşündüğümde annemi daha iyi anlayabilirdim belki . Belki de hiç görmediğim babamı bu şekilde tanıyabilirdim .
Yanımda bir hareketlilik hissedene kadar annemle babamı düşünmeye devam ettim . Yanımda ne olduğunu görmek için gözlerimi açtığımda büyü bozulmuştu . Yanımdaki Luisti . '' Seni burada bulacağımı biliyordum . '' dedi ve beni kollarının arasına aldı . Bir süre ikimizde sessiz kaldık . Sonra Luis '' Üzülmeni istemiyorum . '' dedi . '' Hem bugün senin doğum günün . Mutlu olman gerekiyor . ''
Evet . Bugün benim doğum günümdü ve mutlu olmam gerekiyordu . Ama bugünün mutlu olunacak bir yanı kalmamıştı artık . Bir daha bu günde mutlu olamazdım . Çünkü artık bugün bana ölümü hatırlatacaktı .
'' Bugün benim doğum günüm değil . Bugün annemle babamın öldüğü gün . Belki de bugün benim doğum günüm olduğu için ölmüştür ikisi de . Benim yüzümden olmuştur her şey . Çok uğursuz bir günde doğmuşum . Normalde güzel olması gereken ama her şeyin berbat olduğu bir gün . Benim doğum günüm olmasaydı acaba bu kadar uğursuz bir gün olur muydu ? Ben doğmamış olsaydım annem bugün ölmezdi belki de . '' derken hıçkırarak ağlamaya başlamıştım . Luis hiçbir şey demedi . Sadece saçlarımı okşadı . Ben biraz da olsa kendime geldiğimde Luis '' Kendini bu kadar üzme . '' dedi . '' Senin hiçbir suçun yok . Hem annen öldü ve babana kavuştu . Tek aşkına . Annen senin bu kadar çok üzülmeni istemezdi . Ayrıca onlar tam olarak ölmediler bence . Onlar ölmüş olsalar da aşkları hala yaşıyor . '' dedikten sonra saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu .
Sessiz kaldım ve Luisin söylediklerini düşünmeye başladım . Haklıydı . Annemle babam ölmüş olsa bile aşkları hala yaşıyordu . Bunun en büyük kanıtı şu anda üzerinde oturduğumuz bank ve içinde bulunduğumuz parktı . Bunları düşünürken birden annemin her zaman söylediği şeyi hatırladım . Bizim aşkımız unutulmaz diyordu hep . Gerçekten de onların aşkı unutulmazdı . Onları tanıyan ve aşklarına şahit olanlar onların hikayelerini unutmadıkça onların aşkı unutulmayacaktı . Hikayeleri anlatılmaya devam ettikçe onlar yaşayacaktı . Çünkü onların aşkı Unutulmaz Aşktı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutulmaz Aşk (3.kitap )
Fiksi PenggemarUzun yıllar süren ve her zorluğun üstesinden gelmiş iki insanın aşkı onların ölümü ile bir anda unutula bilir mi ? Bence unutulmaz . Onları tanıyan , onların aşklarını görenler yaşadıkça , onların hikayesi birileri tarafından anlatılmaya devam ettik...